Archive for 2002
Turistlerin istekleri!
Nisan ayında çıkmış gazete haberinde “En zor turist İngilizler” başlıklı yazıdan bazı kısmları tekrarda fayda görüyorum: “İngiliz Turistler neler istiyor: Sıcak yemeğin derecesi belirtilen standartta olacak, Balkonların yüksekliği bir metreyi geçmeyecek, (herhalde daha az olmayacak demek isteniyor) Yangın çıkışı belirlenecek, Çıkışta kapılar açık olacak, 20 metrelik korıdorda her 10...
Read MoreEski hamam eski tas
Dört aylık bir hasretten sonra, büyük bir arzuyla, daha düzenli biryerden, Bodruma geri geldiğimde içimi bir acı kaplayıverdi. Hemen hemen herşey, pejmürdelik, biganelik, tembellik, aynı sorunlar, yerli yerinde bıraktığım gibi durmaktaydılar. Buradan ayrılmadan evvel gençlerimizi, aydınlarımızı, gazete ve radyoları Bodrumun en önemli sorunu olan denizlerimizin kirlenmesine karşı bir kampanyaya...
Read MoreRüşvet ve vergi
İnsanlar büyük bir felaket karşısında kaldıkları zaman, yan düşünceleri bir tarafa bırakıp, bir araya gelmenin gerektiğini düşünebiliyorlar. Milletimiz bunu, en olumsuz şartlar altında, kurtuluş savaşında başarmıştı. Ondan beri de devekuşu gibi başımızı kuma gömerek, gitmekte olduğumuz feci durumları görmemezlikten gelmekteyiz. Ulusca birleşmenin güzel bir örneğini, onbir eylül felaketinden sonra, ABD’de...
Read MoreDenizimiz
Birinci yazımdaki “Bodrumun bazı yerlerinde hâlâ çok güzel temiz deniz var. Amma böyle giderse o da kaybolmak üzere” konusunda açıklamalar. Cahil insanlar tavus kuşuna benziyor. Kuma başlarını sokarlarsa görülmeyeceklerini sanıyorlar. Denizlerimizin kirlenmesine karşı olan reaksiyonumuz da buna benziyor. Geçmiş tecrübeler bile fayda etmiyor. Birçok başka yerlede olduğu gibi...
Read MoreVapur iskelesi
Bodrum’da bir vapur iskelesi yapılması kararı alınmadan şayet bütün yarımada sakinlerinin oyu toplanabilseydi, Bodrumluların bu iskeleye karşı çıkmış oldukları görülürdü. Ne yazık ki kararları hâlâ azınlıkların tesirleri altında almaktan ileriye geçemiyoruz. Emsal teşkil etmeyecek benzerleri göstererek ve etraflı bir inceleme yapmadan, böyle işlere başlamakta da çok başarılıyız. İş...
Read MoreEgemenlik
J.J. Rousseau şöyle demiştir: “Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. O, kurumlarında istediği gibi tasarruf eder. Hatta Kral, Sultan, Prens gibiler egemenliğin ortağı değildirler. Görülegelen memurlardır. Millet, istediği vakit bunlara kapıyı gösterebilir. Kandilerine yol verilince birşey idda edemezler, idda etmeye hakları yoktur.” Atatürk de bize “hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” demişti....
Read MoreAçık davet
Bodrumun sorunlarına çareler bulmak gayesiyle tekrar tekrar kişinin gücünü dile getirerek düzeltme yoluna nasıl varacağımızı belirtmeye çalıştık. Şimdi sıra aşağıdan yukarıya oluşan ve güçünü kişiden alan sistemin ikinci kademesinde kişilerin güçlerini bir araya toplamaya geldi. Bodrumda değişik konularda etkili olmak için kurulmuş çok sayıda vakıf ve cemiyet var. Bunlar zaman...
Read MoreTekerlek misali
Tekerleğin kullanıma girmesinden beri yüzbinlerce yıl geçti. En mühim öğrenimlerden birisi olan bu buluşu insanlar biribirinden göre göre kullandılar. Birkere gördükten sonra kimse tekrar köşeli tekerleği tecrübe etmedi. Bu okadar temel bir buluştuki “tekerleği yeniden icat etmeyelim” sözünün oluşmasına neden oldu. Oldu amma sözü hatırlayan kim? Sık sık böyle bir...
Read MoreNeden
Biraz uyanık olan ve yaşamımız için iyiyi bekleyen herkezin sık sık -bunlar neden olmuyor diye sorduğu şüphesiz. Bu da yeni birşey değildir elli yıl evvel sayın Burhan Felek -Biz tesadüfen yaşamaktayız demişti, acaba rahmetli bunun hâlâ geçerli olduğunu bilseydi ne yapardı. Buna uygun olarak olmuş bir hadiseyi anmak sanırım...
Read MoreBodrum’un simgeleri 2
Geçen sayımızdan devam. Antik Tiyatro: Birzamanlar ecdadınızın kültür merkezi olan ve dünyanın en güzel manzaralarından birisine karşı yerleşmiş olan Antik Tiyatro hâlâ utanç verici bir harabe halinde yardım beklemekte. Binbeşyüz yıl evvel kültür seviyesi bu düzeyde iken nasıl oluyorda bugün Kalenin yanındaki üçüncü sınıf bir tiyatroyu Bodrumlular kendilerine...
Read More
Son Yorumlar