Archive for Ekim, 2002

AB ve biz

  Geçenlerde, yazılarını saygı ile okumakta olduğum bir köşe yazarı, ‘Gazeteciler politikacılar gibi halk yağcısıdır. Olmaya da mecburdur. Çünki geçimi bu yüzdendir. Gazeteci veya daha geniş deyişiyle yazar, kendi okuru olan müşteriye, onların istediğini yazan kişidir.’ diye çok iddalı bir görüşte bulundu. Bu fikre birçok başka yazar gibi ben de...

Read More

El ele verelim

  20 Eylül tarihinde Yarımada’da yayınlanmış olan ‘Canavarlar ülkesi’ adlı yazıma Sayın Galip Baran’ın 27 Eylül tarihli Yarımada’da yapmış olduğu yanıtı, birleşme yolunda atılmış ilk sevindirici ve ümit verici bir adım olarak, saygıyla karşılıyorum. Kendilerine huzurunuzda alâkaları, daveti, ve uyarıları için teşekkürlerimi sunarım. Greken beraber çalışmayı gerçekleştirmek için bu satırları...

Read More

Yöreye saygı

  Nasrettin Hoca çeşmeye su almaya gönderirken çocuğuna bir tokat attığında neden böyle yaptığını soranlara –testiyi kırdıktan sonra tokadın neye faydası olur ki, dediği bilinen bir hikayedir. İşte burada ben bunu yapıyorum.   Torba koyunu çevreleyen tepelerin, dağların, güzelliğini her Bodrumlu bilir. Bunları korumak için birçok aydınlarımız mücdele vererek kalan...

Read More

Yol işaretleri hakkında

Bayındırlık Bakanlığı, Kara Yolları Genel Müdürlüğü Ankara   Yol işaretleri hakkında   Sayın yetkili:   Bodrumun sorunlarını dile getirmek gayesiyle yazdığım köşe yazıları ve başvurularım ile, ‘yalınış kullanılan işaretler’ konusunu, evvelce belirlemiştim. Anadolu’ya son yaptığım gezi sırasında problemin yalınız Bodrum’a kısıtlı olmadığını, ve her yerde ayni yalınış, ve yetersiz, işaretlerin...

Read More