Archive for Eylül, 2004

Plansızlık, yağmur ve sel felaketi:

  İş yerlerini su basan esnaf haksızlık ediyor, bu felakette belediyenin hiç kabahati olamaz. Burada iki sorunlu var, birisi yağmur yağmaması için duva etmesini bilmeyen esnaf, diğeri de Gökçeler Dağı. Dağ olunca tabii ki sel olacak, duva etmezsen tabii ki ya tren devrilecek, ya gemi batacak, muhakkak başına birşey gelecek....

Read More

Vakit varken-3/3

  Geçen iki sayıda verdiğim dört örnek ile, bize şahısların kökeninde yatan kültür ve görgünün hem kendileri, hem bizler, hem de bir kent için nekadar olumlu etki yapacağnı belirmek istedim. Sayısı çok az olan bu tür iş yerlerinin yanısıra maalesef adedi çok fazla olan vurguncu zihniyetli iş yerleri yer almaktadır....

Read More

akit varken-2/3

  Uzun yıllar evvel Orhaneli dağlarında avlanırken, bir arkadaşın uygunsuz tutumundan ötürü gruptan ayrılarak uzaklarda görülen ufak bir köye yürümüştük. Burada çeşme başında, rengarenk giyisileriyle, işlenmiş kılıflı su kaplarıyla, güler yüzlü kadınlar vardı. Anadoluda çok rastlanan bir şekilde bize arkalarını dönüp saklanacaklarına, köylerine uğradığımız için teşekkür ettiler. Sonradan Yörük olduklarını...

Read More

Vakit varken- 1/3

Geçenlerde Ortakent’de ışıkda beklerken yolun karşı kenarındaki üzerleri balık resimleriyle süslenmiş minibüsleri zevkle seyrediyordum. Fakat bu güzel an birden bir kabusa dönüşüverdi. Durakta kalkış saatini bekleyen vasıtanın içerisinde ilk ve orta okul yaşlarında dört-beş çoçuk ve iki kadın vardı. Birden çocuklar pencerede dışrıya yedikleri şeylerin kağıtlarını ve çöplerini atmaya başladılar....

Read More

Kokumuz

  Bildiğim birçok yabancı ülke/ayaletlerde onları temsil eden bir kuş ve bir çiçek vardır. Bunlara iftaharla bayraklarında ve broşürlerinde yer veririler. Şayet biz benzeri bir seçme yaparsak bunun ne olacağını düşünmek beni çok üzüyor. Halkımızın lağım kokusuna alışmış olması, bununla yaşamayı kabullenmiş olması gerçekten inanılmayacak ve utanç verici bir hakikat....

Read More