2005 yılını kapatırken

 

Son günlerine geldiğimiz yıl içinde yarımadamızda takdire değer ilerlemeler olduğunu söylememek haksızlık olur. Her belediye, kendi bölgeleri içerisinde, büyük gayretler sarfederek, çok memnun edici faaliyetlerde bulundular. Kendilerini candan tebrik ederim.

Belediyeler ve Ankara ilişkilerinin, yürülükte olan yönetim sistemimiz partizanlık kolu ile döndürülen, bürokrasi çarkındaki atâlet nedeniyle, aynı başarılı yetkililerimiz, yarımadamızın en önemli hayatî sorunlarını çözmekte ise, başarılı olamadılar.

Osmanlı İmparatorluğunun en karanlık devirlerindeki karasızlıklara, çıkmazlara, taş çıkaracak yavaşlık, hızla gelişmekte olan yarımadamızın omuzunda bir boyunduruk gibi, yetkililerimizin ileri adım atılabilmesine engel olmakta devam etmektedir.

Çevremizdeki on belediye, aralarındaki parti ayrılıkları nedeniyle, Belediyeler Birliğinin bu boyunduruğu kıracak birleşimle çalışmaya başlamamış olmasından ötürü, hâlâ en luzumlu ihtiyaçlarımıza gereken çözümleri gerçekleştiremediler.

Arıtma: Hâlâ yarımadamızın arıtma tesisleri belediyelerin çoğunda yoktur, olanların bir kısmı da gereken kapasitelerinin çok altındadırlar.

Deniz kirliliği: Arıtılmamış pislikleri atarak hâlâ denizlerimizi kirletmekteyiz. Buna ilaveten, Sahil muhafazadan alınan kontrol görevinin belediyelere verileceği söylenmiş, fakat gözle görülen hiçbir girişim yapılamamıştır. Hiçkimse denizi kirleten bir işletme, şahıs, veya tekneye, mani olacak kişilere erişmek imkanına sahip değildir.

Temiz su: Su kamyonları sokaklarımızda herkezin huzurunu kaçırdıkça, temiz su sorunumuz çözülmüş sayılmaz.

Elektrik: Bu yıl içinde bütün trafolar değiştiği halde, hâlâ her fırtınada saatlerce elektrikler kesilmekte, yeni konan trafolar patlamakta, halkımız ve iş yerleri, sıkıtılda kalmaktadır.

Sel suları: Hâlâ her fırtınada birçok yeri sel basmaktadır. Bu yöndeki yıllardır süren bütün gayretlerimiz, uyarılarımız, önerilerimiz, sağır kulaklarda kalmıştır. Yetkililer mümkün olan yöntemler yerine, sorunu tam olarak çözmeyecek geçici uygulamalarla yetinmektedirler.

Trafik: Personel azlığından, plansızlıktan, yönetimler arası sürtüşmelerden, hâlâ konan yasaklar uygulanmamakta, yol sorunları devam etmekte, yol ve kaldırım emniyeti temin edilememektedir.

Diğer yandan yarımadamız üzerinde çok iyi niyetle kurulmuş, birçoğu faaliyette olan, yüze yakın dernek vardır. Bunların birkismı bu memlekete politikacılardan hiçbir hayır gelmeyeceğini idrak etmeyerek, hâlâ bünyelerinde şu partinin, bu partinin, falanı filanı olduğuyla övünmekte, ve bir yere varamamaktadırlar.

Biz hâlâ tek elle alkış olmayacağını anlamamış olan bir toplumuz.

Hâlâ sandalye sevdasındayız, ve verimli olabilecek güçleri heba etmekteyiz.

Mevcut derneklerin yüzde doksanı kendi başlarına hiçbir güç olamazlar. Kazanacak olan güç’tür. Ancak birleşme olduğu zaman güç olacaktır.

Uzun zaman önce bu dernekler içerisindeki iyi niyetli Bodrum sevenleri bir araya getirebilecek bir -Bodrum Birlikler Birliği–BBB-, kurulmasını önermiştim, hâlâ da öneriyorum.

Bu vesileyle yarımadmız için bir devrim denecek boyutta yani bir yaklaşımla çalışan BESİAD yöneticileri, ve üyelerini tebrik ederim.

Bu yarımada Turkiyenin her yerinden daha fazla, tecrübeli, ve bilgili, beyin gücüne sahiptir. Sorunlarımızın birçoğu bu kaynaktan yararlanamadığımızdan sürüncemede kalmaktadır.

Dernek başkanları, ve özellikle, yetkililerimiz, birşeyi bilmemek durumda kalmak korkusunu bırakarak, bilenlerden yararlanmak akıllılığını gösterip, görevlerinde başarılı olmayı, dolayısıyla, sorunlarımıza çözümler gerçekleştirmeyi seçmelidirler.

2006 yılının herkeze yeni olumlu bir tutum, yeni olumlu bir anlayış, getireceği ümidiyle, hepinize mutluluk, sıhhat ve başarılar dilerim. Herşey gölünüze göre olsun.

About The Author

0 Comments