Neye yarar

 

Atı alan üsküdarı geçti

Sonradan pişmanlık para etmez

Türkün aklı sonradan gelir

Akılsız başın cezasını sefil taban çeker

Ateş düştüğü yeri yakar

Kendi düşen ağlamaz

Gibi ata sözlerimiz yılların birikimi olaylardan ötürü söylenmiş olasa da, kimsenin ders almasına, hatâları tekrarlamamaya faydalı olamıyor.

Halkımızın, kendi yörelerindeki önemli haberleri veren yerel gazeteleri okumak yerine tabloid gazeteleri okuduklarını, ve bizlerin yaptıkları önerilerin sağır kulaklarda, kör gözlerde, kaldığını geçen haftalar yansıtmıştık. Gözlemlediğimiz alâkasızlığın, biganeliğin, acı bir örneği ile karşı karşıyayız.

Ateş düştüğü yeri yakar kabilinden, çanı yananlar şimdi ağlamaya başladılar. Tabii ki –oh olsun demeyeceğim, amma hani yîni aklıma da gelmiyor değil.

Salih Adası ve İkiz Adalar etrafında balık çiftlikleri kurulmasına daha dört yıl evvel karşı çıkmış, başımıza gelecekleri bir bir sıralamıştık. Torbayı Güzelleştirme derneği, yöre sevenler, eylem yaptılar, bizler de defatle yazdık. Yanlış kararla çiftliklerin kurulması başladı ve devam etti.

Birkaç ay evvel Torbadaki otellerin önünde meydana gelen kepazelikle haber haline gelen konu, evvela ek sayfalara, şimdi de ana sayfalara geçti, canı yanan yakınmaya, ağlamaya sızlamaya başladı. Henüz yetkililerden olumlu bir yaklaşım yok.

Bu satırlarda evvelce, -Balık çiftlikleri olmasın diye bir şey olamaz demiştim. Mesele onlara zarar vermeyecekleri bir yer göstermek idi. Ve bu vaktinde uyardığımıuz zaman yapılsaydı kimsenin canı yanmazdı.

Burada iki şık var: Ya bir kodamanın canı yanar ve -bunları kaldırın emri gelir, ya da halk dediğimiz biçareler, malından, mülkünden olur, ve sonuç olarak bütün torba koyundaki denize bağlı evler ve işletmeler değerlerini kaybederler, deniz girilmez bir hal alır.

Her iki şekilde de zarar gören halk olacaktır. Bu böyle gelmiştir böyle gider. Herkez bu tutumlara şartlandırılmıştır ve ses çıkarmadan sineye çeker. Çünki halk benliğini kaybetmiştir, ve hakkını aramak yetkisi olduğunu birtürlü anlamamaktadır.

Unutmayalım ki Torbanın kirlenmesine neden olacak yanlız balık çiftlikleri değildir. Fırsat gelmişken tekrar ediyorum: Torba yöresinin pis su arıtma tesislerinin Torba koyunun Kuzey burnuna yapılacağı söylenmişti. Soruşturmalarımızda, –Arıtılmış atığı derin suya vereceğiz, akıntı götürecek, denmişti. Aynen çiftliklerde olduğu gibi bu fikir ve tutum da yanlıştır. Torba koyuna akıntı, lodos fırtınası günleri hariç, yılın geri kalan her günü dışarıdan içeriye, yâni sahillere doğru gelir. Atık derine atılsa da akıntı ile geleceği yer, Torba koyu ve etrafıdır. Bu atıkların içinde bulunan kimyasal maddeler de nekadar derine atılırsa atılsın, hiçbirşekilde yok olmaz. Bu suyun denize değil dağlar arasına pompalanması ve yayılması, gerekmektedir.

Balık çiftliklerinin Salih adası ve İkizler adalarında kalması,

Arıtma tesisinin belirlenen yere yapılması, Torba koyunu öldürür.

Bu çinayeti yapanlardan birgün hesap sormak gerekir.

Yetkililerin herzaman doğru kararlar almaları beklenemez. Bazen yanlışlıklar olabilir. Halkın bilinçli olduğu, demokratik bir sistemde, yöredeki dernekler, halk, ve basın, bu yanlışlıkları düzelmek için çalışmalıdırlar. Bu çaba da onların sorumluluğudur.

Ben vezifemi dolu dolu yaptım, şimdi sıra sizlerde, sızlanmak yerine harekete geçmekten başka hiçbir yolunuz yoktur. Yoksa uykuya yatırırlar, birde bakarsınız birgün uyuyacak yeriniz de elden gitmiş.

Söylediklerimizi dinleyen yoksa neden mi tekrar ediyoruz? Siz uyanasınız diye. Başlayan uyanma devam etsin diye.                                                      

About The Author

0 Comments