Gene kavşaklar

 

19.07.02 de çıkan yazımda Torba kavşağını esas konu alarak, 28.07.01de ayrıntılı olarak Bayındırlık Bak. Karayolları Müdürlüğüne, İzmir ve Muğla Bölge Müdürlüklerine ve Bodrum Belediyesine ‘Bodrumun kavşaklarının planlamasının düzeltilmesi’ hakkında yazdığımı bildirmiştim. 11.07.02 de planlamanın nasıl yapılması gerektiğini gösteren yazıma bir taslak ilave ederek Karayollarına ve Bodrum Belediyesine tekrar göndermiştim. Kısa bir müddet sonra Torba kavşağında bir faaliyettir başladı, ışıklar tamir edildi ve planlaması konusunda şimdilik bir değişiklik olmasa da hiçdeğilse ışıklar çalışmaya başladı. Bundan cesaret alarak diğer kavşaklar hakkında da birer yazı yazarak, plan taslakları ile beraber 20.07.02 da Karayollarına ve Bodrum Belediyesine gönderdim. Buralardaki aksaklılkları da düzeltmeye başlamalarını ümitle beklemekteyim.

Burada konu olan her üç kavşaktada halkımız yalınış planlamadan ötürü her dakika, çoğu polislerin gözü önünde, yasalara aykırı harekete zorlanmaktadır.

Yokuşbaşı kavşağında yol iki şerit olarak belirlenmiş iken, her kırmızı ışıkta burada 4-5 şerit oluşmaktadır. Kavşaktaki işaret sol ve doğru gidilebilineceğini gösterdiğinden en solda duran, saygısız açıkgöz, doğru gitmeye kalkınca karşısında yeşil sahayı bulduğundan sağa sıkışmak zorundadır. Işıklardan sonra zaten iki şeride inmek zorunluğuna birde yolun kenarına park etmiş vasıtaları ilave edince burada her dakika bir keos yaşanmaktadır.

Doğru gidecek vasıtalar ile sola ve sağa döneceklerin şeritlerini ayırmak gerekir.

Mevcut işareti de değiştirerek, iki ayrı işaret koyup, sola doneceklere, sol tarafa, yalınız solu gösteren ok, doğru gideceklere de ortaya, doğru, sağ yana da hem doğru hem sağa ok gösteren işaretler konulmalıdır. Yol kenarına park edilmemelidir.

Senayi kavşağında bulunan yetersiz ufak daireye sığmayan araçlar ana yolu kapamaktadırlar. Buradaki işaret de yalınıştır. Bu gereksiz daireye girmek için bekleyen vasıtalar luzumsuz yere ana yolu işgal etmektedirler. Işıkların çalışma şekli yalınıştır. Burada da iki şerit varken 3-4 şerit oluşmaktadır. Yeni kaldırım yapılmaya başlayınca Belediyeyi bu hususta uyarmıştık amma hiçbir tedbir alınmadan, gene yalınış olarak işi yapmaya devam etmişlerdi. Şimdi oraları bozup tekrar yapmak gerekmekte. Bu gibi yalınış yapılan işler israfa neden olmakta.

Doğru gidecek vasıtalar ile sola ve sağa döneceklerin şeritleri ayırılmalı, bu kavşakda “U” dönüşü yapılmasına meydan verecek planlama yapılmalıdır. Bu iki kavşak arasında, karakolun sırasındaki binaların önündeki oto park sahasını bir servis yolu ve park şeridi halinde uzatarak ana yol üzerinde hiçbir vasıtanın park etmesine gerek bırakmamak, müsade etmemek lazımdır. Bu şekilde planlama yapmak için de kafi alan mevcuttur.

Devlet hastahanesi kavşağında ise durum hemen hemen aynıdır. Ayrıca burada “U”  dönüşü yapılamaz levhası vardır amma ihtiyaç olduğundan kimse dinlememektedir. Sola dönme sahaları bol bol mevcutken, komik bir şekilde yarım yamalak bırakılmış, belirlenmemiş, yetersiz sahalar, çok zaman kurnaz ahlaksızlar tarafından ön sıraya atlamak gayesiyle kullanılmaktadır.

Doğru gidecek vasıtalar ile sola ve sağa döneceklerin şeritlerini ve işaretlerini ayırmak, bu kavşakda “U” dönüşü yapılmasına meydan verecek planlama yapmak gerekir.

Hazırladığım ve 20.07.02 de Karayollarına ile Bodrum Belediyesine gönderdiğim bu plan taslaklarını Yarımada Gazetesi ofisinde görebilirsiniz. Bu işlemleri yaptıktan sonra bu yazıyı yazmamın sebebi Bodrumun sorunlarından yalınız birkaçı olan bu medeniyetsiz oluşmaları sizin gözlerinizin önüne birkere daha getirmektir. Bir yıl evvel yazdığımdan beri Bodrumda hiçbir ilerleme kaydedilmezken, Bitez’deki, Aktur’a giden kavşaktaki problemi Belediye Başkanı sayın Remzi Güngör’e yazdığımda, hemen bu aksaklık düzeltilmişti. Bu da gösteriyorki mesele kişilerin arzu, dirayet ve bilgilerine dayanmaktadır. Sayın Güngör sayesinde Bitez uyanmıştır, dev adımlarla ilerlemektedir. Bodrum hâlâ atâlet içerisinde derin bir uykudadır.

Uykuda olan yetkilileri ve onları kınamayan rehâvet içerisindeki halkımızı bu atâlet ve biganeliklerinden dolayı suçluyorum.

Artık bu yapılamayan işlerden bıktık, yeter diyoruz ve düzeltilmesini istiyoruz.

Yetkillilerin sorumluluğu, kendilerini yapmaları için seçtiğimiz görevi layıkıyla yapmalarıdır, halkımızın sorumluluğu da görevini yapmayanlardan hesap sormaktır, hesap sormayan halkımız suçludur.

 

(Yukarıdaki önerilenler birkaç yıl sonra Kocadon başkan olduktan sonra yapıldı)

 

 

About The Author

0 Comments