Çalı süpürgesi

 

Gençler pek bilmezler, adının belirttiği gibi çalı süpürgesi çalıdan yapılır. Dağdan çalı kesilir, 30-40 cm boyunda 25-30 cm çapında, tomar halinede birleştirildikten sonra bir tarafı tel ile bağlanır, ve üstüne bir sopa takılınca süpürge hâlini alır. Bu ilkel araç vaktiyle toprak olan yüzeylerin üzerinden toprağı eşelemeden, Arnavut kaldırımı denen yollardan, kaba pislikleri toplamak için kullanılırdı. Köylüler bu çalıları dağdan keser getirir nalburlara verirlerdi. Çöpçülerde ağzı çarpık kesilmiş bir gaz tenekesi ve çalı süpürgesi ile kaba pislikleri yollardan, güya, süpürürlerdi.

Yüzyıl evveline ait olan bu görüntü benim çocukluğumda hâlâ kullanılırdı. Birkaç ay evvel  Bodrumda aynı şekilde yolun süprüldüğünü görünce hayretler içerisinde kalmıştım, geçen gün de gazetede gene bir resmi çıkınca artık dayanamadım.Yolların makinalı fırçalarla temizlendiği, hatta yıkanarak süprüldüğü bir devirde, hâlâ çalı süpürgesinin mevcudiyetini görmek, bizim nerelerde saydığımızın bir tokadı olarak yüzümde şakladı.

Turizm konusunda en yakın rakibimiz olan Yunan adalarına gittiğiniz zaman bütün sokakların pırıl pırıl temizlenmiş, kaldırım kenar taşlarının bile badanalanmış olduğunu izlersiniz. Bu temizlik halk tarafından yerine getirilen bir sorumluluktur. Bütün binalar badanalıdır, kırık dökük peşmürde hiçbir ev turistlerin dolaştığı yerlerde görülemez.

Venedik mimari bakımdan en güzel şehirlerden birisidir amma, esasında pis bir suyun içinde yaşamaktadır. Binaları eskiliği muhafaza etmek için aynı şekilde korunur, fakat sokakları tertemizdir. Kıyafetleri ve güzellikleri ile meşhur İtalyan kadınları her sabah geldiklerinde ilk iş olarak, o güzel giyisileri ile, kendi iş yerlerinin önünü süpürürler ve yıkarlar. Bir süre sonra da makina geçerek sokakları yıkar.

Bir şehrin temiz olması, güzelliği, karekterli görünüşü, turizmi arttırır. Pisliği, çirkinliği, ve pejmürde görünüşü ise turisti kaçırır, kalitesini düşürür.

Bol turisten, kaliteli turistten, bütün iş sahipleri, şehrin halkı, ve memleket ekonomisi,  yararlanır. Bunu bilen uygar kafalar en basitinden kendi kapılarının önünü temizleyecek akla sahiptirler.

Osmanlı zamanında herşey Padişahtan beklenirdi. Bu alışkanlık günümüze kadar gelerek herşeyin devletten beklenmesi hâlini aldı. Bir şehrin yaşayabilmesi için gereken işlerinde de herşeyin Belediye tarafından yapılması beklenir oldu. Vergisini vermeyen bir topluluğun Belediyesinden bu tür servisleri yapmasını beklemesi, suçu başkasına atma hastalığımızın başka bir göstergesidir.

Biz hâlâ yere çop atmamayı, tükürmemeyi öğrenmemiş bir milletiz. İçerileri saray gibi döşenmiş evlerin kapısının önünde pis çöp tenekesi durur ve bu evsahibini de, komşularını da, Belediyeyi de rahatsız etmez.

Evet halkımızı rahatsız etmez amma turistleri eder. Ekonomisini turizme bağladığını her fırsatta tekrarlayan bir toplumun hareket tarzı bu mu olmalıdır? Biz böyle basit şeyleri bile görmeye ve düzeltmeye yetenekli değilmiyiz?

Birçok kimse son zamanların alışılmış teranesini tekrarlayarak, -AB komseri bizi düzeltecek diyecek. Amma ben diyemiyorum, kanıma, canıma, haysiyetime, gururuma, Türklüğüme dokunuyor, utanıyorum.

Sokaklarımız b.k kokarken bu inceliğe ne luzum var diyenleri de duyar gibi oluyurum. Bunun nedeni bu biganelikten ve süflülükten biryerden başlayarak kurtulmamız gerektiğidir. Evvela kendi kapımızın önünü temizlersek belki sonra b.k kokusu da bizi rahatsız etmeye başlar ve uygarlığa doğru kendi kendimize, başkasının hakaretine uğramadan, bir adım atmış oluruz.

Herşeyi devlet babadan, belediyeden, beklemek bizi şimdiye kadar hiçbiryere getirmedi, getiremez de. Biraz kımıldanıp kendi yaralarımızı kendimiz sarmasını öğrenmemizin zamanı çoktan geldi.

Belediyelerimizin gerekli bildirileri yaparak herkezin kendi kapısının önünü temizlemesini uygulamasını rica ve talep ediyoruz.

Yapmayanları da, umumun, ve gene kendilerinin faydası için, cezalandırmalarını bekliyoruz.

Bundan sonra da çalı süpürgesini müzeye koyarak sokakları doğru dürüst temizletmesini rica ediyoruz. Bu işi yapan görevliye para veriliyor, bari bir işe yarasın.

Çalı süpürgesi pisliğin bir kısmını yerde bırakır, bunu görmek için uygar bile olmak gerekmez.

 

About The Author