Archive for Ocak, 2002

Egemenlik

              J.J. Rousseau şöyle demiştir: “Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. O, kurumlarında istediği gibi tasarruf eder. Hatta Kral, Sultan, Prens gibiler egemenliğin ortağı değildirler. Görülegelen memurlardır. Millet, istediği vakit bunlara kapıyı gösterebilir. Kandilerine yol verilince birşey idda edemezler, idda etmeye hakları yoktur.” Atatürk de bize “hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” demişti....

Read More

Açık davet

Bodrumun sorunlarına çareler bulmak gayesiyle tekrar tekrar kişinin gücünü dile getirerek  düzeltme yoluna nasıl varacağımızı belirtmeye çalıştık. Şimdi sıra aşağıdan yukarıya oluşan ve güçünü kişiden alan sistemin ikinci kademesinde  kişilerin güçlerini bir araya toplamaya geldi. Bodrumda değişik konularda etkili olmak için kurulmuş çok sayıda vakıf ve cemiyet var. Bunlar zaman...

Read More

Tekerlek misali

Tekerleğin kullanıma girmesinden beri yüzbinlerce yıl geçti. En mühim öğrenimlerden birisi olan bu buluşu insanlar biribirinden göre göre kullandılar. Birkere gördükten sonra kimse tekrar köşeli tekerleği tecrübe etmedi. Bu okadar temel bir buluştuki “tekerleği yeniden icat etmeyelim” sözünün oluşmasına neden oldu. Oldu amma sözü hatırlayan kim? Sık sık böyle bir...

Read More

Neden

  Biraz uyanık olan ve yaşamımız için iyiyi bekleyen herkezin sık sık -bunlar neden olmuyor diye sorduğu şüphesiz. Bu da yeni birşey değildir elli yıl evvel sayın Burhan Felek -Biz tesadüfen yaşamaktayız demişti, acaba rahmetli bunun hâlâ geçerli olduğunu bilseydi ne yapardı. Buna uygun olarak olmuş bir hadiseyi anmak sanırım...

Read More

Bodrum’un simgeleri 2

  Geçen sayımızdan devam.   Antik Tiyatro: Birzamanlar ecdadınızın kültür merkezi olan ve dünyanın en güzel manzaralarından birisine karşı yerleşmiş olan Antik Tiyatro hâlâ utanç verici bir harabe halinde yardım beklemekte. Binbeşyüz yıl evvel kültür seviyesi bu düzeyde iken nasıl oluyorda bugün Kalenin yanındaki üçüncü sınıf bir tiyatroyu Bodrumlular kendilerine...

Read More

Borum’un simgeleri 1

  Birinci yazımdaki “Bodrum ilk bakışda görülen üç belirli simgesi vardı. Kalesi, Beyaz badanalı veya taş evleri, kubbeli su sarnıçları, ve terkedilmiş rüzgar değirmenleri. Kale hariç bunların hepsi şimdi yok olmakta” konusunda açıklamalar:   Bodrum kalesi:             Turizm Bakanlığındaki birkaç aydın kişinin ve bilhassa kale Müzesi Müdürü sayın Oğuz Alpören...

Read More

Sel suları

  Bir aydan fazla bir zamandır yurdun hertarafında sel felaketleri birbirini takip ediyor. Yokuşlardaki evlerin bile su bastığını hayretle izliyoruz. Bu flaketlerden bazıları nehirlerin taşmasıyla meydana gelen olaylar. Ancak büyük bir kısmı da sadece fazla yağmur yağmasından ve plansızlıktan kaynalkanan kendi bilgisizliğimizden meydana gelmesine sebep olduğumuz felâketler. Nehir taşmalarının hepsini...

Read More

Kişinin gücü

    Kişinin gücüne olan inancımla alâkalı bazı yansımalar bana bu konuyu biraz açmamızın faydalı olacağını belirtiyor. Ne mutlu bize ki hemen hemen hergün Yüce Atamızın isminin, ya basında ya mediada veya yabancı çevrelerde, şu veya bu sebeplerle anıldığını izlemekteyiz. Hiç şüphe yokki Atatürk yirminci asrın en büyük lider ve...

Read More