Dur işaretleri

 

Üç yıldır bu konuda tekrar tekrar yazdım, hiçbir belediye kılını kıpırdatmadı. Ben bıkmayacağım, düzelene kadar da yazmaya devam edeceğim, belki onlar taciz edilmekten bıkarlar da uyanırlar diye sabırla bekliyorum.

Bir süre evvel sıcak demedim, tatil demedim, gittim bana yakın olan bir kavşağa postayı kurdum ve yol kenarındaki DUR işaretini izlemeye başladım. Haklısınız bende akıl olsa burada vaktimi harcıyacağıma hortumlayacak bir banka, aldatacak bir komşu, kazıklayacak bir zavallı bulup vaktimi değerlendirirdim, amma bizde akıl nerede, işte böyle acayip şeylerle vakit öldürüyoruz!

İzlemem sırasında, bir  saatde, bu işaretin önünden yaklaşık üçyüz vasıta geçti ve bunlardan hiçbirisi dur işaretinde durmadı. İşaretin olduğu yerde durmayan vasıtaların hepsi  yolun birleştiği yerde de durmayarak yoluna devam etti. Yani her geçen araç yasaları çiğnedi.

Bunun nedeni DUR işaretinin yalınış yerde olmasından kaynaklanmaktadır. DUR işareti, birçok yerde, ana yola çıkmadan, sağ ve sol yanınızdan, yani ana yoldan gelen vasıtaları görmek imkanınız olan, iki yolun birleşme noktasında değildir. Bu noktadan, yerine göre, on onbeş metre daha öncedir. Bu nedenle vasıtaların bu işaretin olduğu yerde durmasını beklemekte hiçbir mantık olamaz. İşaretlerin olduğu yerler kavşaklara çok uzak olduğundan görüş açısı kısıtlıdır. Aynı zamanda kavşağa olan mesafe uzun olduğundan, işaretin bulunduğu yerde durulursa tekrar hızlanıncaya kadar yandan gelebilecek vasıtanın yolunu kesme durumu meydana gelebilir. Bundan ötürü haklı olarak kimse bu işaretlerde durmamaktadır.

Durmamakta haklıdır amma, bizim sadece yasalara uymak sorumluluğumuz vardır, kendimize göre değiştirmek değil. Bu nedenle haklı da olsak yasaya uymamış olmaktayız. Yâni başka bir deyişle yetkililer bilgisiz olarak yerleştirilmiş olan bu işaretler ile bizi yasaları çiğnemeye zorlamaktadırlar.

Yanlış hareket etmek, yasalara uymamak, bulaşıcı bir hastalık gibidir. Birkere yapmaya alışırsanız artık onun nerede duracağı belli olmaz. Yani demek iştiyorum ki, hırsız hırsızdır, az hırsız, çok hırsız olmaz. Bu yasayı çiğneyen başka yasalarıda çiğnemeye alışıverir.

DUR işaretlerinin bu yanlış tatbikatı yarımadamızın çok yerinde görülmektedir. Bütün kavşaklarda posta kuracak kadar da akılsız olmadığımdan izlemeyi iki kavşakta bıraktım. Ümit ederim ki yetkililer gereken noktaları belirlerler.

DUR işaretlerinin yerkerinin yanlış olması onların etkisini tamamen yok etmekte ve olası bir tehlikeyi de önlemeye mâni olamamaktadır. En kötüsü bize yasalara karşı gelebilmenin mümkün olduğunu, bir başka değişle, bazı yasalara uyulamayabilir kanaatini aşılamaktadır.

Yarımadamızın yetkililerden bu işaretlerin yerlerini değiştirerek, bütün uygar ülkelerde olduğu gibi, kavşaklarda tam durulması gereken birleşim noktasına koydurmalarını rica ederiz. Bundan sonra da buralarda durmayanlara ceza yazmalarını arzu ederiz.

Her durmayana 50 Milyon ceza yazıldığı takdirde hem Beldiyelere gelir kaynağı olacak hem de halkımızı yasalara uymaya alıştırmak yolunda girmiş olacağız. Bu da bozuk düzen olan sosyal yapımızda doğru yolda atılmış bir adım olacak.

Her eğitim birinci sınıftan başlar, buda bizim birinci sınıfımız olsun, her başlangıcın bir sonu vardır, ümit ederiz ki bunun da sonunda uygarlığa doğru bir adım atılmış olur.

Bizim sorumluluğumuz yasalara uymaktır, kendimize göre değiştirmek değil. Yetkililerin sorumluluğu ise yasaları mantık ve uygarlık çerçevesinde geliştirmektir, uygulamaktır, rastgele değil.

 

About The Author