Bodrum’un yerlisi dostlarıma- 2

 

Vakdiyle Bodrum halkının yaşayış tarzını yansıtan ve yöreye ve iklime uyan bir mimari tarz vardı. Bugün onun yerini birbirinin üzerine yığılmış sıcaktan yanan zevksiz kutular aldı.

Vakdiyle yeni evlenen gençlere şehirde olsun bahçelerde olsun yeni bir ev yapma imkanı vardı. Bugün adedi dışardan gelen gençlerle de çok artmış olan ve iş gücünü oluşturan gençlere yaşayacak yerler mevcut değil.

Bodrumun bazı yerlerinde hâlâ çok güzel temiz deniz var. Amma böyle giderse o da kaybolacak”

Bodrumda ölüm vakası ancak tabii şartlardan olurdu. Bugün yerli ve bilhassa İstanbul ve Ankaradan buraya gelen trafik canavarları hergün birkaç kişinin canını almakta ve mal kaybına sebep olmaktalar. Trafik kurallarını dinleyen yok. Yol kavşaklarımız ve işaretleri utanç verici bir gerilikte.

Bodrumun ilk bakışda görülen beş belirli simgesi vardı. Kalesi, Beyaz badanalı veya taş evleri,  kubbeli su sarnıçları, ve terkedilmiş rüzgar değirmenleri, antik tiyatrosu. Kale hariç bunların hepsi şimdi yok olmakta.

Bodrum istilaya uğramadan evvel kapılar kitlenmez, dükkanlarda bile tokmak üzerine bir sicim bağlanarak kapalı olduğu belirtilirdi. Pencereler açık dururdu kepenklerde kilit yoktu. Bugün demir parmaklıklar arkasında oturduğmuz halde can ve mal emniyetimiz yok oldu.

Vakdiyle camlarımız açık sakin bir uykuya dalabilirdik. Bugün sokak ve eğlence yerleri gürültüsünden sabahın erken saatlerine kadar uyumak mümkün değil.

Vakdiyle sokaklarımız çiçek ve mandalina kokardı. Bugün arıtma kokusu olmayan yer bulmak bir tesadüfe bağlı.

Vakdiyle Bodrum bir köy havasında idi esnaf ayni zamanda buranın eşrafı idi ve onlarla sohbet buradaki yaşamın bir parçasıydı. Bugün Mahmutpaşa malı satan dükkanlar onların yerini aldı  pis ve süflü bir şehircik oluşmakta. Vakdiyle yerel ürünlerden yerli kültürle yapılmış yemekleri yiyebilirdik. Bugün bu tesislerden ancak ancak üçtanesi kaldı ve diğerleri, yerlerini servisi ve kalitesi kötü, fiatları yüksek lokantalara bıraktılar.

Vakdiyle buraya ancak Bodrumun değerini anlayan yerli ve yabancı görgülü kişiler gelirdi. Bugün iğrenç bir görünüşle, göbekleri meydanda, mayo ile dolaşmalarına müsamaha gösterilen en ucuz turist sokak ve çarşılarımızı doldurmakta. Yabancı turistlerin de kullanmaya mecbur oldukları Bodrumun merkezindeki postahane utanç verecek bir durumda.

 

 

Bütün bu sıraladıklarım ve daha da fazlası Bodrumun kültürü idi. Şimdi bunlar parça parça hergün biraz biraz yok olmakta. Bu olaylara bigane kalan Bodrumlu ile beraber bir kültür de kaybolmakta. Bodrumun güzelliği Bodrumun o kültürünü aksettiren halknın varlığı olmadan Bodrum neya yarar? Bodrum yok olmak üzere. Böyle giderse Bodrum çok yakın zamanda ne sizin nede benim olacak. Bodrum o parası olan amma kültürden nasibi olmayan trafik canavarlarının elinde yok olacak.

Birkaçay evvel cereyan eden ve basında çok yer almayan fakat yurdumuz için çok büyük önem taşıyan bir hadiseyi burada tekrarlamakta yarar var. İstanbulda Moda semtinde vatandaşlar bir araya geldiler ve yıllardır terkedilmiş ve harap bir şekilde duran Moda vapur iskelesini onardılar. Üzerine bir kat ilave ettiler, iskeleyi onardılar, yalınış tatbikattan ötürü kirlenmiş olan denizi akıntıyı temin ederek temizlediler. Denizyollarına başvurarak Modaya tekrar vapur seferleri koydurdular. Vapur geldiği zaman çımacılık vazifesini de mahalledeki vatandaşlar sıra ile kendileri yapmaktalar. İskele vaktiyle olduğu gibi Modanın simgesi olarak tekrar ortaya çıktı. Gene vatandaşlar eksikliğini hissettikleri bir postahaneyi açmayı başardılar. Hâlen bozuk olan kaldırımları onarmakla meşguller. Moda halkı bütün bunları kendi mali ve maddi  kaynaklarıyla yaptılar. Devlet baba bu işe hiç katkıda bulunmadı. Basit gibi görülen bu olay esasında bizim memleketimizde bir devrimin başlangıcının ilk adımıdır. Modalıların bu başarısı herkeze kişinin gücünü göstermiş ve dizginleri ele almanın zamanı geldiğini ve başarılı da olunabileceğini isbatlamıştır.

Bodrumun nufusunun 46,000 olduğu söylenmekde. Yaz aylarında bu nufus 200,000 i aşmaktadır. 46,000 nufusun en azından 30,000 inin Bodrumun yerlisi olduğunu kabul edersek Bodrumu nüvesini hâlâ yerlilerin oluşturduğunu görmekteyiz. Bu nedenle Bodrumluların hâlâ Bodrumu kurtarmak yolunda etkili olabileceklerine inanmamız gerekmektedir. Bodrumluların Moda örneğini takip edememesi için de hiçbir neden bulunmamaktadır.

Bundan sonraki yazılarımda yukarıda sıraladığım konuları kısaca birer birer eliştirerek uygulanması kabil olan çareleri belirterek sizlere ve alakalılara yardımcı olmaya çalışacağım.

Bunları tatbikata koymak ancak Bodrumun hakiki sahibi olan sizlere düşmektedir. Bunun yegane ve ilk çaresi de herbirinizin kişi olarak sesinizi duyurmak ve gereğini aramaya başlamanızdır. İsterse kişinin yapamayacağı hiçbirşey yoktur. Bütün mesele ilk adımı atabilmek cesaretini ve azmini göstermektir. Bu yeteneğin hâlâ sizlerde mevcut olduğunu ve atalarınızdan kalan bu inanılmaz güzelliklere sahip belgeyi kurtarmak için emeklemek de olsa ilk adımı atacağınızı ümit ederim.

(Gelecek yazım Bodrumun mimari sorunlarının eleştirilmesi olacak.)

 

About The Author