Terör bitmez

 

       Terör  bitmez

           

Ortadoğu halkını, yüzlerce yıldır beraber yaşadıkları Osmanlılardan kurtarmak (!) için, para vererek ihanet ettirdiler, silahlandırdılar, savaştırdılar, ırk ve mezhep ayrılıklarını gözetmeden, kabîle yaşamından öteye geçmemiş çöl Bedevilerine, cetvelle çizilmiş ülkeler yaptılar,

Sonra onların çoğunu istila ettiler, 30-40 yıl hürriyetlerini vermediler, yılarca sömürdüler. Kendilerine biyat edenleri başa getirip, etmeyenleri öldürdüler,

Müslüman Filistin’ini parçalayıp, Arapların ortasında, korunması imkânsız olan İsrail’i kurdular,

İsrail’in Filistin topraklarını işgâline, yapma dediler, amma yapınca durdurmadılar. Müslüman Filistinliler kendi topraklarında mahpus hayatı yaşamaya zorlandı, 76 yıl oldu, hâlâ hapisler,

            Filistinde Müslüman Hamas’ı yarattılar, Müslüman PLO’ya karşı kullandılar. PLO battı, Hamas sivrildi, Hamas kendine oy veren halkı için çalışmaya başlayınca, terörist ilan ettiler,

Afganistanda Müslüman Taliban’ı eğittiler, desteklediler, Rusya’ya karşı savaştırdılar. Rusya yenilince Taliban yön değiştirdi, Afganlıların başına bela oldu, terörist ilan ettiler,

Afganistanda, Müslüman El-Kaideyi yarattılar, eğittiler, desteklediler, Rusyaya karşı savaştırdılar: Rusya yenilince El-Kaide yön değiştirdi, dünyanın başına bela oldu, terörist ilan ettiler,

Iraka demokrasi götürmek bahanesiyle istila ettiler, Saddam’ı öldürdüler ve kurulmuş düzeni kaosa çevidiler. Müslüman Irak parçalandı, yakıldı, yıkıldı, başlarına buyruk guruplar doğdu, milyonlar yerinden oldu, yüzbinler öldü,

Suriye halkı Esad rejiminde esaret altında eziyet çekiyor diyerek demokrasi götürdüler (!). Milyonlarca Müslüman yurtlarını terketmek zorunda kaldı, yüzbinler öldü, ülke bir harebe oldu,

Evvelden eğittikleri, destekledikleri Müslüman Peşmelge, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de yerleşti. Irak ve Suriyenin koruduklarını söyledikleri bütünlüğü unutuluverdi,

Irakta oluşmuş Müslüman gurupları desteklediler, Irak ordusunun Musuldaki bütün silahları onalara geçti, Müslüman Işid doğdu ve tüylendi. Işid’i BOP’yi gerçekleştirmek için taşaron oldu,

İşid etnik ayrılıkları yerleştirme görevini yaptığı, müstakbel Kürdistana yer hazırladığı sürece, birtaraftan onları kınarken, diğer taraftan olanlara yardım ettiler,

Işid palazlandı, gelişti, söz dinlemeyen fırsatçı, intikâmcı kolları oluştu, Batıya ve Batı’yla bir olanlara savaş açtı, onları terörist  ilan ettiler, bazılarını güya bombaladılar, diğerleri görevlerine devam etti,

PKK yıllardır terörist listesindeydi amma Batı’dan yardım görüyordu, uzantısı Müslüman PYD’yi istemedikleri Işid kollarına karşı silahlandırdılar, desteklediler, savaştırıyorlar. Onları müttefikleri ilan ettiler,

Rusyanın hiçbir şartla Süriyedeki üssünü bırakmayacağını hesaba katmadılar, o sayede Esad yenilmeyince, Rusyadan çekindiler, çark ettiler. Esad’ı yok etmekten vaz geçince, eski ortakları Türkiye Işidle karşı karşıya kaldı,

Libyada, Müslüman Gaddafi ile bir aralık kankaydılar, sonra o ülkesinin çıkarlarını korumaya kalkınca, demokrasi götürmek gerekti (!). Ülkesini bombaladılar, isyanlar çıktı, Gaddafiyi katlettiler, diktatörlüğün yerini, yıllardır süren kaos aldı,

İsrail uzun zamandır rahat, kimsenin ona sataşacak hâli kalmadı, Kürdistan’ın kurulmasını, parsayı toplamayı bekliyor,

Ortadoğu, Saddam ve Esad’ın sert rejimleriyle birkaç kurban vererek sulh içinde tutulmaktayken, demokrasi getirenlerin marifetiyle kaosa düştü, yaratılan boşluk ve kaos, intikâm almak isteyen gruplara silah ve fırsat tanıdı, ayaklandılar, düşmanının dostu dost, dostun düşmanı düşman,

BOP, böl ve yönet, yönetirken sömür, başarıyla devam ediyor, sırada Türkiye var,

Yıllardır olagelen uygulamalırıyla yarattıkları, Batı karşıtlığı, sömürenlere karşı nefret, gördükleri hakarete karşı kin, hareket edecek sahipsiz alan ve savaşacak silah buldu,

Batı’nın petrol kartelleri ve silah endüstrisi pazarını yarattı ve kullanıyor,

Radikal Müslümanlar hem kendi içlerinde Batı’ya biat edenlere, hem de kendilerine karşı olanlardan intikam almaya başladılar. Cehalet, mantık ve insanlık tanımıyor, kan gövdeyi götürüyor.

İyiki, Batı Ortadoğuya demokrasi götürdü!!!!

 

Şimdi soruyorlar: Müslümanlar neden bizden nefret ediyor? Diye.

 

Sanıyorlar ki,kendi halklarına bütün suçun cahil Müslüman topluluğunda olduğuna inandırmakta devam ederelerse, sömürüleri de devam eder. Etmez. Eder de, istedikleri gibi etmez.

Artık ok yaydan çıktı. Müslümanlara karşı yapılan her hareket onların kin ve nefretini arttıracak, onların daha fazla taraftar toplayabilmelerini sağlayacak.

Ateş, üzerine benzin dökerek söndürülmez. Terör, nedenleri ortadan kaldırılmadan durmaz.

Bu konuyu yıllardır çıkan yazılarımda ayrıntıları ile ele almıştım. Aynı şeyleri on yıl evvel de yazmıştım. O zamandan beri herşey daha kötüye gitti. Batı’nın bir taraftan yanlış uygulamalarında devam ederken, iyiye gitmesini, cahil Ortadoğu halkından düzelmelerini, kin ve nefretlerini unutmalarını ve biyat etmelerini beklemesi gülünçtür.

İçinde olduğumuz şartlarda, maalesef terör durmaz, hatta çoğalır.

 

Terörü yapanların suçlu olduğuna şüphe yok. Çünki terör hiçbir şekliyle kabûl edilemez. Amma batının suçsuz olduğunu da kanıtlamak olanağı yok. Batı Müslüman toplumların câhaletinin arkasına saklandıkça hiçbir yere varamaz.

Terörle savaş, terörün nedenlerini ortadan kaldırmadıkça, başarılı olmaz, Şayet Batı gerçekten terörü durdurmak istiyorsa, ilk adımı kendisi atmak zorundadır.

Batı öncelikle:

Kendi çıkarları için başka ülkelerin iç işlerine karışmayı, ve işgalleri durdurulmalı,

O ülkelerde ayrılık tohumları atmak değil, birleştirme gayretleri gösterilmeli,

Demokrasi götürme palavrası bırakılmalı, sömürülere son verilmeli,

Batı gelişmemiş ülkelere ekonimik baskı, ekono-terör yapmaktan vazgeçmeli,

O ülkelere bomba değil, eğitim ve insanî kalkınma yardımı yağdırmalı,

Çıkarı olan diktalarla yıllardır kullandığı çift standartan vaz geçmeli,

O ülkelere karşı olan tutumunu değiştereceği işaretini vermeli, gerçek iyi niyetini kanıtlamalı.

Batı gerekeni yapıp kendisine karşı olan terörü durdurabilse bile, meydanı boş bulan silahlanmış Müslüman güçler, yıılardır husumet besledikleri diğer mezhepten olanlara karşı terörü, tekrar bir Saddam veya Esad çıkıncaya kadar devam ettirirler. Batının yarattığı Ortadoğu kaosu ve kan dökülmesi, Batı ile bir olanlara karşı husumet, yıllarca devem eder. Yâni BOP’nın Ortadoğu ülkelerini zayıflatması, bölmesi ve karmaşada tutması, etkisini uzun yıllar devam ettirir.

 

Türkiye’nin Batı’ya biat etmiş olduğunu inkâr etmesi için çok geç. Yapılması gereken: Batı’nın sömürülerine katılmadığını ve yukarıdaki geri dönüşü Batı’dan beklediğini ve kendisinin yüz yıldır yapılanların parçası olmadığını, inandırıcılıkla ifade etmesidir. 

  1. Yüzyıl bizim için de bir terör yüzyılına dönüşmeden, sosyal medyamızın ve basınınımızın, ayrıntılarla vakit öldürmeyi bir kenara bırakarak, ana sorunları devamlı işlemeleri ve terörün doğmasına neden olan unsurları açıklamaları, yapılanları durdurmaları için yapanları zorlamaları, ısrarlarıyla mecbur bırakmaları, gerekiyor.

Gerisi boş laf.

Bigün gelir, bu fanatiklerin eline toplu tahrip silahı da geçer. O zaman suç keçisi kim olacak?

İş işten geçtikten sonra keçi bulsan ne işi yarar. Uyan.

 

 

Note: Bu konuda geçmişte çıkan yazılarımı web sayfamda;

 www.turgutkarabekir.com Yarımada Gazetesi bölümünde: 1/8/2006,

Kilit Taşları Yazılarım bölümünde: 1/14/2015, 1/22/2015, 1/30/2015, 26 Kasım 2015, 30 Ocak 2015 ve 2 Şubat 2016,

Cumhuriyet Gazetesi Yazilarim bölümünde: 13/11/200,19/2/2007, 11/06/2007, tarihli yazılarda okuyabilirsiniz.

 

 

 

About The Author