Halkın gücü

Hürriyette gazetesinde çıkan bir haberden,14 Kasımda, Antalyanın Elmalı Kazası, Yakaçiflik Köyünde, Elmalı Finike yolu üzerinde yapılan eğlem ile, köylülerin oto yolunu 2 saat için bütün tarifiğe kapattıklarını öğrendik. Bunun nedeni de ana yolun köyün içerisinden geçmesi ve birçok kazaların olagelmesi ve o gün ufak bir çocuğun da ezilerek ölmüş olması imiş. Bundan evvel yaptıkları başvurular saar kulaklarda kalmış ve hiçbir önlem alınmamış. Neticede yetkililer yolu açabilmek için köylüye ana yolun köyün dışarısından geçirileceğine söz vermeişler ve eylem sona ermiş, yol da trafiğe açılmış.

Bu olaydan sonra dikkat edilmesi gereken iki sorun var. Birisi Hürriyetin bu sözün yerine getirilip getirilmediğini takip ederek, köylülere gereken yardımı göstermeleri. Diğeride bu hadiseden alacağımız ders.

Bu köşede her fırsatta kişinin gücünün her şeyin başlangıcı olduğunu vurgulamaya çalışmaktayım. Kişiden doğan toplumun gücü de, uygar bir şekilde yapıldığı takdirde, önünde durulamayacak boyutlara erişilebilecek bir kuvvettir. Bu gücü kullanmak halkın kendisine olan sorumluluğu, hemcinsine olan vazifesidir. Aksi ise, aldırmamazlık, bananecilik, biganelik, ve herşeyi yukarıdan beklemeye alışmışların atâlet içerisinde yaşama hastalığıdır. Hep beraber, her fırsatta bu hastalıkla savaşmamız gerekir.

 

********

 

Bu köşede yıllardır Bodrum yarımadasının sorunlarına yardımcı olmak gayesiyle, birkaç başka yazarın da yaptığı gibi, zaman zaman, yetkilileri doğrudan ilgilendiren önerilerde bulunmaktayım. Merak ettiğim:

Acaba yetkililer bu yazıları okumaya zahmet ediyorlar mı?

Okuyorlarsa ileride gündeme getirmek için bir kenara kayıt ediyorlarmı?

Yılmadan, yorulmadan, bıkmadan, sarfettiğimiz bu güç için Belediyelerin bizlere karşı hiçbir sorumluluğu yok mu?

Belediyelerin halk ilişkileriyle sorumlu kişisinin bize bir e-posta göndermek saygısını göstermesi yerinde olmaz mı?

Bugüne kadar yaptığımız önerilerin hiçbiri mi kayda, veya yansıya değer değildi?

 

İstemediğim halde hatırlatılması gereken, kendilerinin maaşlarını bizim ödediğimizdir. Bize karşı sorumludurlar. Halkın sesine aldırmamak ayıptır ve ve vazifelerini yapmamaktır.

Halkla olan ilişkilerle sorumlu kişinin bütün gazeteleri, mediayayı, tarayarak, bölgeleriyle ilgili bilgileri not almaları,

Bu bilgileri liste halinde yetekililere sunmaları,

Bu bilgileri gündeme gelecekler listesine koymaları,

Yetkililerin de gündemde bu sorunları tartışmaları,

Kararlar almaları,

Bu kararları da, sonuç olumlu veya olumsuz olsun, öneri sahiplerine bildirmeleri,

Hem doğal sorumlulukları, hem de saygı icabı yapılması gereken uygar bir tutum olacaktır.

Kendilerinden, bu işleme başlamasını halk adına, talep, ve rica ediyorum.

Ödenek ve eleman kıtlığı devamlı olarak duyduğumuz mazeretleri iken, kamudan hiçbir talepte bulunmadan, Belediyelere hiçbir yük olmadan, vermeye çalışılan yardımlarımızı kulak arlkasına atmak hiçbir mantığa uymaz. Karşılıksız olarak beklediğimiz, beraber çalışma havasıdır.

Yapılacak işleri eylem aşamasına gelmeden başarmak uygar bir idarenin yapması gerekendir.

About The Author