Gaflet ve Suç

Türkiye enerjide bağımsız olabilirse, bağımsız bir ülke olması için gereken diğer kaynaklara sâhip. Enerjide bağımsız olan her ülkenin, bu olanağı yok.

Enerji ihtiyâcını kendisi bağımsız olarak karşılayamayan bir ülke, başkalarına bağımlı olmadan:

Sanayisini çalıştıramaz,

Tarımını yapamaz,

Kendini savunamaz,

Halkını ısıtamaz,

Kaynak bulmak için başka bir ülkeye biat etmek zorundadır.

Gaz ithal ederek elektrik santrali çalıştırıp üretmekle bağımsız olunmaz, gaz satın alınan ülkeye bağımlı kalınır.

Reaktör inşa ederek elektrik üretmekle bağımsız olunmaz, nükleer çubukları kendisi üretmedikçe, başka ülkeye bağımlı kalınır.

Güneş ve Rüzgâr ile elektrik üretim çiftlikleri kurarak bağımsız olunmaz, pervaneleri ve panelleri kendisi üretmedikçe, başka ülkeye bağılı kalınır.

Türkiye doğal kaynakları ve coğrafik konumu nedeniyle, güneş ve rüzgârdan, yüksek verim ile ucuz elektrik üretebilecek durumdadır.

Türkiye’nin, olanakları varken enerjide bağımsız olmaması, gaflettir. Yöntemler bilindiği hâlde uygulanmaması, bağımsız hâle gelmek için gerekenlerin yapılmaması, sadece bir hata olarak algılanamaz.

2007 yılından beri yazmakta olmama ilaveten, 03 Eylül, 05 Kasım ve 03 Aralık 2016 tarihlerinde çıkan yazılarımda bu konuyu ayrıntılarıyla irdelemiş, Enerji Bakanlığının ve basın mensuplarının bazılarının dikkatine getirmiştim. Aylar geçtiği hâlde konu gündeme getirilmedi. Girişim yapıldığı hakkında da, bilgi yayınlanmadı.

Ülkemizin özgür ve özerk olması için hayâti bir önemi olan bu konuya gösterilen bigâne tutum, artık gafletten suça dönüyor.

Defalarca dile getirdik, Avrupa’nın en az güneş alan ülkesi Almanya, güneş enerjisinden elektrik üretiminde en önde. Nükleer reaktörlerini kapatıyor. Fotovoltaik panellerin üretiminde dünya lideri.

Petrole gark olmuş Arap yarımadası ülkeleri, güneş enerjisinden elektrik üreten en büyük çiftlikleri inşa ediyorlar.

Akıllı ülkeler, 21. Yüzyılda çok daha insafsız olacak ekonomik hegemonyaya, ekono-teröre karşı, bugünden hazırlanıyorlar. Bunların birçoğunun bağımsızlık için gereken diğer kaynakları bile yok.

Türkiye’nin var. Var amma gereken yapılmıyor. Neden?

Bu konunun bir parti meselesi, bir propaganda âleti, bir oy alma yöntemi olmaması gerektiğini herksin anlaması gerekiyor.

Bu sorunun çözümünün ülkemizin geleceğinde, bir var olabilme sorunu olacağının bilinmesi gerekiyor.

Şimdi ve ileride de, kimin iktidarda olacağının önemi yok. Çünkü ileride şayet bağımsız değilsek, özerk de, özgür de olmayacağız.

Lafı uzatmayalım: Kim yaparsa yapsın, getirim için veya ülke çıkarları için, Devlet veya özel sektör yapsın, fark etmez, ivedilikle yapılması gereken, bol güneşli güney illerimizde:

Güneş enerjisi üreten devasa çiftlikler kurmak,

Bir kaçı yanında, onlardan üretilen elektrikle çalışan, panel üretimi kurmak,

Çiftliklerin sayısını bütün güneşli illerimize yaymak,

Bu tükenmez kaynaktan, en son teknolojiye uygun olarak, elektrik ve panellerini üretmeye başlamak,

Panel üretiminde hızla genişleyen dünya piyasasında yer kapmak,

Kamu binalarında, fabrikalarda panel kullanımını zorunlu tutmak,

Evlerde kullanılmasını desteklemek ve teşvik, etmektir.

 

Değerli basın mensupları, değerli akademisyenler ve yetkililer:

Şunu bilelim ki, gerisi lafı güzaf. Kıymetli vakitleri, söz dalaşları ve ayrıntılarla öldürmeyi bırakalım. Yalnız politikaya odaklanıp, ülkenin bugün olması gereken işlerini sonraya bırakamayız. Bir sıkıntımız var diye, bir diğerini yok sayamayız.

İktidarlar gelir geçer, amma bağımlılık ve beraberinde gelen başkalarına biat bir kere yerleşirse, ondan kurtulabilmek bugün çok zor, yarın imkânsız olacak.

Elimizdeki olanakları bugünden kullanmamak, kullanılması için gerekeni yapmamak, herkesin suçu olur.

Yapmamak kadar, yapılmamasına seyirci kalmak ta suçtur. Suç sadece yetkililerin değil! Onları suçlayarak gün geçiştirmek te, yeterli değil.

About The Author