Bodrum nasıl kurtarabiliriz?

 

Bodrum, Bodrum’luktan çıkma yolunda hızla ilerliyor. Rant ve bilgisizlik onu yok etmek için sanki gayret sarf ediyor. Sömürenler, Bodrum başka herhangi bir yere dönüştüğünde ondan bekledikleri rant’ın da yok olacağının bile farkında değiller. Diğer gözde yerlerde olduğu gibi, Bodrum da bilinçsiz ve denetimsiz gelişmeye kurban oluyor ve aşırı büyüme Bodrum’u yok olma yoluna soktu.

Bodrum’un Büyükşehir Muğla Belediyesine bağlanması, gerekenlerin yapılmasını zorlaştırmış amma ümit tamamen yok olmadı. Amma malûm nedenlerden, Muğla ve Bodrum kıskaç altında.

Bodrum Belediye Başkanı Sayın Mehmet Kocadon ile yaptığım konuşmadan memnun ve ümitli olarak ayrılmıştım. Onun da bizim gibi aşağıdaki hususlarda arzulu olduğunu izledim. Çöp toplamaktan başka hemen hemen bütün yetkilerin Muğlaya devredilmiş olması, bizim Mehmet beye yardımcı olmamızı gerektiriyor. Kendi başına yapabilecekleri yürürlükte olan idâri durumlardan ötürü kısıtlı. Yâni halkın katkısı olmadan, yanlız başına, mâkâmını kullanarak gereken yöntemleri almak olanağı kalmamış. Kısacası bizlerin Muğla’ya ve diğer yetkililere ısrarla, her taraf için faydalı olacak şekilde, bıkmadan, defaatle başvurmamız gerekiyor. Aksi hâlde, Bodrum yakın bir gelecekte dönüşü olmayan bir yola girmiş olacak.

Bodrum’un Bodrum’luktan çıkmasını engellemek bizim gayretimizi gerektiriyor.

Zamanın politik ortamında akıntıya karşı giderek rant seline karşı duramayız, zaten o yeteneğimiz yok. O hâlde Bodrum için zararlı olmayan bir rant yolunu önererek çıkış yolu seçmemiz gerekiyor.

Kitabımda da belirttiğim gibi, (BODRUM NERDEN NEREYE, Oasis İmge Kitabevi, Sözcü kitabevi, Orbit.com) aşırı ve şuursuz büyümeyi önlemek için iki önemli öneri üzerinde çalışmalıyız:

Birincisi: Bodrum Akdeniz’in yatçılık merkezi olduğunda, nekadar büyük bir rant elde edileceği, bilinçli ve inandırıcı olarak anlatmalıyız. Bu konuyu kitabımın 137-142 ve 368-370 sayfalarında ayrıntıları ile anlatmıştım, bakmanızı rica ederim.

İkincisi: Aşırı ve şuursuz yapılaşma Bodrum’un mahvına neden olacak. Fakat yapılaşmayı durdurmak gerçekçi değil. Yapılması gereken gelişmeyi denetimli ve şuurlu olarak yapma yoluna sokmak. Mehmet beyin de katıldığı, konut başına gereken asgâri arazinin en az 1 hatta 1.5 dönüme kısıtlanması, yılmadan çalışmamız ve başarmamız gerek bir yöntem. Bu konuyu kitabımın 218-220 ve 372-374 sayfalarında ayrıntıları ile anlatmıştım, bakmanızı rica ederim.

Bunların yapılması demek, hiçbir şekilde turizmin yok olacağı demek değil. Aksine bu önlemler olageldiğinde, kazanç da, turizm hem artacak hem de kalite yükselmiş olacağından gelir artacak. Zaten geçici olan turistin, kaliteli oldukça, Bodrum’a zararı değil faydası daha fazla olacak.

Bugün Bodrum’u gerçekten tanıyan ve seven kiminle konuşsanız, eski Bodrum’un özleminde. Sömürücüler ve rantçılar hariç, hiçkimse gidişattan memnun değil. Amma seyirci kalınıyor!

Ne yapmalıyız?

Öncelikle, şikâyetle yetinmekle bir yere varılmayacağını unutmamalıyız.

Yılmadan çalışmaliyız, uğraşmalıyız ve başarısızlıktan yılmamaya azimli olmalıyız.

Her birimiz okuduğumuz gazetelere, ilişkimiz olan yazarlara bu konuları anlatmalıyız.

Yazarlarımızın yadımını ve katkısını istemeliyiz.

Belediye reislerine, Kaymakama, Valiye mektuplar yazmalı, yardımlarını beklediğimizi söylemeliyiz.

İmkânı olanlar gazetelere makâle göndermeli.

Bunları bir kere değil, gerçekleşinceye kadar, devamlı yapmalıyız.

İstediklerimizin vatandaş olarak hakkımız olduğunu ve onların bize çalışan memurlarımız olduğunu da, unutmamalıyız.

Yaptıklarımızı ve sonuçları birbirimize ulaştırmalıyız.

İyi çalışmalar ve başarılar dilerim.

About The Author