Enerji üretimi ve bağımlılık

Bu yazımın konusu Ekeno-terör değil (1).

Ekeno-terör’e mâruz kalanların, nasıl bu bağımlılığı yenebileceklerinin irdelenmesi,

Nasıl bağımsızlığa erişip özerklilklerini ve özgürlüklerini koruyabilecekleri savı.

Yazdığım son altı yazı içerisinde, enerji üretimi bağımsızlığın korunmasında en önemli yeri alıyor. Çünki bu vahşi Dünyâ’da enerji üretimi kendi ihtiyaçlarına yetişmeyen ülkelerin, başkalarını biyat etmekten başka yaşam yolları yok. Biyat etmedikleri takdirde bir tek günde o ülkenin, sanâyii, iletişimi, ısınması, aydınlanması, beslenmesi ve savunması, durabiliyor. Yâni kaos ve esaret, kapının arkasında!

Çözüm ise, diğer yapılması gerekenlerden daha kolay, daha ucuz ve kalıcı. Yenilebilir enerjiye, bütün kaynaklar, bütün varlıklarla ve ivedelikle yatırım yapmaktan ibâret.

Bu konuda teknoloji son yıllarda çok gelişti ve çeşitlendi. Seçenekler arttı ve mâliyetler her geçen gün düşüyor. İmkânlar artıyor. Yenilenbilir enerji üretiminde yöreye en az zarar veren, panelleri kendiniz ürettikçe en ucuzu ve hem de verimli olanı da, güneş panelleri ile enerji üretimi. Bunun hakkında çok geniş bilgi var.

İvedelikle yapılması gereken:

Bol güneşli Güney illerimizde, güneş enerjisi ile çalışan, çeştli güneş enerjisi panelleri üretimine başlamak,

Bütün Dünyâda hızla gelişmekte ve genişlemekte olan bu endüstiride pazar payını yakalamak,

Ülke içinde de, bağımsızlık yolunda en temel sorunu hâlletmek.

Tabii ki yanlız güneş ışıkları ile üretilen elektrik bütün ülkenin ihtiyâcına yeterli değil. Amma önemli bir kısmını karşılar. Çünki ülkemiz bol güneş kuşağında konumlu. Biz hâlâ var olan kapasitenin %2’sini bile kullanmıyoruz. Bu devam ettirilmemesi gereken ve akılcıl olmayan bir durum.

Bol güneşli olmamızın yanında, bol rüzgârı da olan bir ülkeyiz. Ondan da yararlanmayı henüz ön plana almadık.

Güneş ışıklarından elektrik üretmek için çok neden var. En başta özerkliğimizin korunması!

Fotovoltaik ve benzeri panellerin sanâyisini kurmamak için ise, hiçbir nedenimiz yok!

Herşeyimiz var, amma gereken azim ve arzumuz yok!

Bilmeliyiz ki bu bir parti sorunu değil, bu uzun zamandan beri olagelen millî irade yokluğıumuzun meyvası. Olayları ve geleceğimizi planlamamız yerine, halk olarak akıntıda gitmeye razı oluşumuzun sonucu!

Bu sanâiye bizim çök ihtiyâcımız var ve katlanarak büyümekte olan dünyâ pazarı bu ürüne aç. Bizim için büyük bir gelir kaynağı olmasının yanında, üretim arttıkça mâliyet düşecek ve daha fazla kullanım olanağı doğacak. Bu kısırdöngü kullanımı arrtırdıkça da ülkenin ihtiyâcı daha kolay ve daha fazla karşılanabilecek.

Bu hamle yapıldıktan sonra, hiç değilse orta ve Güney illerimizdeki fabrikaların ve kamu binâlarının elektriğini güneş panellerinden üretmesini şart koşmak petrol ithâlimizde hatırı sayılır bir düşüş getirecektir.

Bu yazının amacı sayıları belirmek değil, kaynaklar zaten yakın gelecekte erişemeyeceğimiz kadar bol. Amaç, yapılmasının nekadar elzem olduğunun savıdır.

Panel üretim sanâisinin kurulması yönetim tarafından desteklenmeli ve her türlü brokratik ve yasasal engeller kaldırılmalı,

Gereken teşvik ve maddî yardım sağlanmalı,

Toplu konutlarda, sitelerde, evlerde kullanılabilmesi için uzun vadedeki millî faydaları düşünülerek, kolaylıklar ve malî destek sağlanmalı,

Enerjide bağımsız olmamızın önemi halka anlatılmalı,

Basın ve TV, bu görevi yapmak için teşvik edilmeli,

Yazarlarımız, ülkenin bu hayâtî konusu üzerinde ısrarla durmalı,

Halk / aydınlarımız, bunların olagelmesi için çaba vermeli.

Bunları yapmayanlar da, başka sorunlar düzeltilse bile, enerjide tamamen bağımsız olmadıkça, özerkleiğimizi ve özgürlüğümüzü koruyamayacağımızı bilmeli.

  • Ekeno-Terör hakkında, “Emperyalizm ve Ekono-Terör” isimli, 12 Aralık 2013 tarihli yazımı, web sayfamdan okumanızı öneririm.

About The Author