Başarı yolu
Rakip küçümsenirse ve gerçek gücü değerlendirilmezse, gâlip gelinemez.
Kazanan’ın yaptığı yanlışlıkları tekrar tekrar söylemek, kaybeden’in kendi yapamadıklarını mazur göstermez. Kaybeden, kendi yanlışlıklarını kabul etmedikçe de, kazanamaz. Muhalefet yarı’dan fazla olsa da beraber hareket etmiyorsa, ‘bütün’ olan bir ‘yarı’ karşısında, oranlar değişmedikçe başarılı olamaz. Şayet bir kurgu yok idiyse, bu ana nedenler CHP’nin yıllardır etkisiz ve başarısız kalmasını etken olmuştur .
İktidâ’rın yaptıklarını kınamakla yetinmenin hiç bir işe yaramadığ, onları destekleyen ‘yarıyı’ da ayırmakta olduğu bellidir. Bunu yapmakla kınadıkları ayrımcılığa katkıda bulunduklarının farkında değiller. Bir ülkede ‘yarı’nın’ seçtiği bir yönetimi, küçümsemek, var olan nedenleri anlamamış olmanın göstergesi. O kitlenin, neden ve nasıl memnun edildiklerini de gerçekçi olarak değerlendirip harekete etmemek, affedilemeyecek bir hatâ.
CHP, AKP’nin 14 yıllık, örgütlenme ve birleşik hareket etme başarılarını doğru değerlendirmiyor ve yapılanlardan ders almıyor, ona karşı ne yapılması gerektiğinin bilincinde değil. Algı, lafla vakit öldürdüğü.
AKP’nin örgütlenme’de başarılı, CHP’nin de tamamen başarısız olduğu belli. Her yenilgide değişik suç keçileri yaratmaya uğraşan ve kendi kendisini kınamayan muhalefet, hiçbir yere varamaz. CHP, iktidar’ın yanlış yaptıklarına değil, kendisinin neler yapması gerektiğine odaklanmalıdır. Polimik tuzağına düşmek, yapay gündemin parçası olmak, zâfiyettir. Özellikle Baykal’ın diktası altında CHP yıllarca, bağırıp çağırmaktan başka, hiçbirşey yapmadı. İlk geldiğinde uyardığımız halde, Kılıçdaroğlu ancak 7 Hazirana doğru giderken konuşmasını düzeltti. Yapılmak istenen çok az ve çok geç idi. Yapacaklarını söylemeleri fazla bir fark yaratmadı, yaptıkları birşeyler olsaydı da söyleyebilseydiler, kalıcı etki yapardı.
Hayret verici bir boyutta öngörüsü olan Atatürk, CHP’yi kurduğu zaman onun ilkeleri olarak altı-ok’u belirledi ve bunu yaparken toplumumuzun gereksinimlerini, yetenek ve yeteneksizliklerini ön planda tutu. Bugün Altı-ok’un, çağdaş yönetim kapsamındaki idolejilerin her birini kapsadığının unutulmasına, ülke büyük bedel ödüyor. Böyle bir unutma lüksümüzün olmadığının düşünülmemesi yenilgilerin temelinde yatıyor.
Bugüne kadar CHP’nin ağzından anti-emperyalist lafının çıkmaması, nasıl izah edilir?
Altı-ok ilkelerinden hiç bahsedilmemesinin kabul edilebilir bir nedeni varmı?
Atatürk’ün öngördüğü ilkeler varken ve o ilkeler değişik kollardan gelen idolejik çağrıları kapsarken, tutucu bir ortamda, sağ sol lafları ile, tarafları gereksiz yere dışlamak, akla ve mantığa sığar mı?
Sığmaz. Sığmaz amma CHP en az 50 yıldır bunu yapıyor. Kendine isim takmak yüzünden sağı da solu da kaçırdı. Kendinden ayrılanlarla, kendisine karşıt partiler yarattı. Kendisi altı-ok ilkelrini ihlâl ettti.
Altı-ok’un ilkeleri bu ülkede yaşayan, varlıklı-varlıksız, zengin-fakir, sağ-sol-orta, okumuş-okumamış, herkezi, etnik ayrım yapmadan, bir bütün olarak almıştır. Bu yüzyılda bile büyük bir oranla hâlâ geçerlğini korumaktadır.
Oyunun yaklaşık %60-65’i tutucu olan bir toplumda, sağ, sol, orta diye ayrılımlara girmek, CHP’ye katılacakları kaçırıyor. Herşeyin zamanı ve mekânı olması gerektiği gibi, idolejilerin de doğru zamanda izlenmesi, kendi kendisine zarar vermeyecek ortamda uygulanmaya gidilmesi, akılcıldır. Herzaman herşeyin yapılamayacağı da bilinmelidir.
CHP öncelikle aslına, altı-ok’a geri dönmelidir. Dönmüş olduğunu da, imâ ile değil, açıkca söyleyerek; anti-emperyalist olduğunu, Atatürk ilkelerine bağlı olduğunu, altı-ok’u uygulayacağını, halka tekrar tekrar, inandırıcı olarak söylemelidir. Yönetim dinozorlardan arıtılmalıdır. Tutumları CHP’nin ilkelrine ters düşmüş olanlar ön planda olmamalıdır. Atatürk’e hakâret etmiş kişilerin, döneklerin, CHP yönetiminde olması kabul edilemez. Yönetimin tümüyle bağımsız ve kurgusuz olması, yapılması gerekenlerin, olmaz olmazıdır.
Bu tutum, CHP’yi başarıya götürebilecek bir ilk adım olur. Gerisi kolay olmasa da, ilk adım atılmazsa gerisi de gelemez, yerinde saymaya devam eder.
Traftarlarına düşen görev de bunları CHP’ye yaptırtmaktır.
Son yorumlar