O. bursalıya Reyhan Oksayın yazısnda noksanlıklar hakkinda

Selam Orhan bey:

Son çıkan sayıda Reyhan Oksay tarafından derlenmiş olan Alışkanlıklar ……… yazı hakkında bazı husuları dikkatinize getirmek istiyorum:

Bu konu ülkemiz için çok derinliklere inene bir önem taşıyor. Toplumumuzun birçok saptlantılardan muzdarip olduğu muhakkak. Yazının başlığı (kötü alışkanlıklardan nasıl kurtulunur) olmasına rağmen, yazı bu kapsamda bir öneriyi veya çözümü içermiyor. Aksine edinilmiş olan alışkanlıklarıdan, âdeta, kurtulunamayacağını vurguluyor.
Biliyoruz ki, yapılan deneyler, bazen güdümlü, bazen doğal olarak, konunun bir yönüne bakış olarak kalabiliyorlar. Bir süre sonra başka bir deney tamamen ters bir sunumla gelebiliyor. Bu nedenle deneylere dayanarak yapılan yorumlarda biraz daha gevşek sonuçlar belirtmek, alternatifler olabileceğini de sunmak, negatif olmama bakımından faydalı oluyor. Hiç değilse zararlı olmuyor.
Yazıdaki (……..alışkanlıkların genç iken başladığı…… ve nekadar rutinleşirse…. , davranışın üzerindeki kontrolümüzün sona erdiği), (Tekrarlayan, bağımlığa davetiye çıkartan davranışlar yavaş yavaş bilinçli davranışlarımızın yerini almaya başlayabilir), (Dahası aşırıya kaçan alışkanlıkların Otizm ve şizofreni gibi bozukluklzrz yol açabileceği…..), (Alışkanlıklar … bir kez oluştuktan sonra inatçı bir nitelik kazanır ….. amma kendinize söz geçiremezsiniz ……. frenlemekte çok geç kalmış olmanızdır) cümleri çok umut kırıcı. Dahası başka deneylerde bidirlenlere ve bizim kendi hayatlarımızda izlemiş olduklarımıza aykırı. Yanî, kalıcı bir bildiri yapacak nitelikte değil.

Yapılmış olan başka araştırmalar yazının içeriliğinin aksini belirtirken, bu tutkulara saplanmış olanlara ümit yerine ümitsizlik, çalışacak bir çıkar yol yerine, kapalı bir sonuç verilmesi yapıcı bir tutum olarak belirmiyor.

Halbûki, Dr. Maxwell Maltz yapmış olduğu uzun araştırmalar ve deneylerden sonra yazmış olduğu Psycho Cybernetics kitabında, bu saplantılardan nasıl kurtulmanın imkân dahilinde olduğunu ve yollarını belirtiyor.
Doğuştan yapısal bir bozukluk olmadıkça, öğrenilmiş alışkanlıkların, köle makanizmamıza verilmiş olan emirlerin uygulanması olduğunu, bu emirlerin istekle değiştirildiğinde aynı köle makanizmamızın vazifesini yerine getireceğini ve eski alışkanlıkların, verilen emirlerle, yenilerine dönüşeceğini kanıtlıyor.

Diğer bir husus da Otiz’in çocuklarda doğuştan var olan yapı bozukluklarından olduğu ve genellikle 3 yaşına kadar ortaya çıktığı, yazının konusu olan alışkalıklarla bir ilgisi olmayan bir sakatlık olduğu biliniyor.

Ben, her düzeydeki insanın okuması için yayımlanan bir gazetenin, akademik bir kürsü, uzmanların bilimsel bir tartışma yeri olmaması gerektiğine inanıyorum. Bizim sorumluluğumuzun, halkı; doğruya en yakın yönde bilgilendirmek ve bunu en anlaşılır, sade bir dille yapmak olduğunu düşünüyorum.
Zaten tutkularıyla muzdarip olanları ümitsizliğe düşüren bir yazının, hele gerçeklerin tümünü kapsamıyorsa, faydalı olduğunu da göremiyorum.

Yıllarca, sigara içilmesine karşı savaş vermiş birisi olarak, 4-5 paket sigara içenlerin bile, isteyerek karar verdiklerinde, bir tek günde, bir daha içmemek üzere, sigarayı bıraktıklarına, bir çok defa tanık oldum.
Saplantıları olan insanlara çözüm ve ümit vermenin daha yapıcı bir tutum olacağını ve bunun, bizim sorumluluklarımız arasında olduğunu düşünüyorum.
Saygı ve sevgilerimle,
Turgut

About The Author