CHP ve sorumluluklar
Cumhuriyet gazetesi, sayfa 2, 16 Temmuz 2010
Artık CHP’nin yüzde 53’ün seçeneği olabilmesi için bir engeli yok. Eylül 2006’daki kampanyamda önerdiğim gibi, Deniz beyin başkanlık devrini daha uygun ortamda yapmış olması arzu edilirdi. Kampanyaya iki yazardan fazlasının da katılması beklenirdi. Tarafsız basın bile Baykal statüsko’sunu devam ettirdi. Partisini uzun yıllar, ne başarıya ne de iktidara yükseltememiş bir başkanı, destekledi. Parti hergün kan kaybetti. Bu yüzden geri alınması çok uğraşı gerektiren tâvizler verildi.
Tatsız olayın gelişmesiyle olagelen değişiklik aniden basının düşünüşünü değiştirmiş gözüküyor. Herşeye rağmen gelişme kapılarının açılmasını sevinç ve ümitle karşılamalıyız. Doğru da olsa, yalan da olsa, 45 milyonun başaramadığını bir vidio başardı. Milyonunlarca vatanseverin de Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarılı olmasını dilediğine hiç şüphem yok.
Bizi Kemal’lerin kurtaracağının, kaderimize yazılmış olmasını ümit ediyorum.
CHP eline geçen bu fırsatı dikkatli kullanırsa, kaybettiği bütün değerleri geri toplayabilir ve hatta iktidar olma gücüne erişebilir. Bunun için gereken; herkezin sorumluluğunu yerine getirmesi, doğan fırsatın Türkiye’mizin son şansı olduğunun idrak etdilmesidir.
İyi niyetliler de, kötü niyetliler de, kendi gayelerini gerçekleştirmek için Kemal beyin yolunu bulandırmak, onu ayrıntılar boğarak hedeften saptırmak isteyeceklerdir. Kemal beyden ve yardımcılarınından beklenen ise, hiçbir polimiğe girmemeleri ve partiler arası kavgalara katılmamalarıdır. Kasket ve gömlek benzeri ucuz konuşmaların ve olayların dışında kalmalıdırlar.
Sorumlulukları, kişiler veya partiler arasındaki olayların çok üstündedir.
CHP’nin sorumluluğu Sağ, Sol veya Ortanın neresinde olduğunu belirtmek değildir. Bu olgunlaşma çabalarını artık geride bırakmalıyız. Sorumluluk, partinin Atatürk ilkelerine, Kemalizm’e sadık kalmasıdır. Emperyalizm’e karşı olduğunu belirtmesidir. Bu ilkeler zaten; Cumhuriyetciliği, Sosyal Halkçılığı, Hukuk devletini, Eşitliği, İnanç serbestisini içermektedir. Solcular da sağcılar da, dikkatli bakarlarsa onları, Kemalizm’in içinde bulurlar. Türkiye artık idolijilerin ütopik tecrübesini yapacak lükse ve zamana sahip değil.
CHP geçen yüzyılın yarısından beri türlü nedenlerle, çok zaman Başkan’larının kişisel tutumları nedeniyle çok kan kaybetti. Değerli ve deneyimli varlıklarını kaçırdı. Onlar da kaçmayıp savaş vereceklerine başka partiler kurdular, veya önceden kaçanların partilerine katıldılar. Bugün ortada gördüğümüz partilerin çoğu CHP’den ayrılanlar tarfından oluşmuş, ondan uzak durmaya mecbur kalanlar tarafından büyümüştür. CHP bu kanı geri almak sorumululuğundadır.
CHP’den ayrılmış ve diğer partilerde hiçbir başarıya erişememiş olanlar maalesef hâlâ diretiyorlar. Bu diretmenin anlamı, bir araya gelerek etkin güc olmamanın bedeli, Atatürk Türkiye’sinin yok olması demektir. Durumun bir çok beklenmeyenler sakladığı şu kritik günlerde bile bazı parti yetkililerin; Kemal bey bizi çağırmadı, birleşmek istemedi polimiğini yapmaları, vatanı düşünmek olarak değerlendirilemez.
Umarım ki yakın zamanda CHP yeni bir program ile yönünü kesinleştirir. Bu olduğunda partiden ayrılmış olanların geri dönmemeleri için, mevcut sandalyelerinin sevgisinden başka bir nedenleri kalmaz. Onların isteği, CHP’yle birleşim altında partilerini devam ettirmek ve çelişkiler koalisyonu yaratmak olmamalıdır.
Görevleri, toptan CHP ye geçerek, bu vatana, bu millete son fırsatı sağlamaktır.
Sessiz 45 milyon onlardan bunu uzun zamandır bekliyor. Hatta talep ediyor. 2003 kepazeliğinin tekrarı, artık bizim Türkiye’mimizin sonu olur.
Sayın Sosyal’ın ve Cindoruğun bu yolda diğerlerine örnek olmaları, Atatürk’ün Türkiye’sini geri kazanmak yolunda, geleceğin Türkiye’sine yapabilecekleri en büyük yardım olur. Kemal beyin fırsatçılardan değil, onlar gibi gerçek vatanseverlerden ve deneyimli siyasetçilerden fayda sağlayacağı da kesindir.
Zaman, herkezin kin ve helecanla değil, birlik içinde olgunluk ile davranma zamanıdır.
Turgut A. KARABEKİR, yazar
Son yorumlar