Şekerpare

Herzaman olumsuz olayları, yapılmayanları, aksettirmekten ben de bıkmışken, birden bir güneş doğdu ve derin bir memnuniyet içimi kapladı.

14 Temmuz Perşembe günü Denizhan’da yapılan BESİAD toplantısında Bodrum Emniyet Müdürü Sayın Yılamz Özden konut olarak bulunmuş. Maalesef ben bu toplantıda bulunamadım, ve bu tarihi günü bizzat yaşamayı kaçırdım.

Cuma günü çıkan Yarımada gazetesinde ayrıntılarıyla yayınlanan toplantının kapsamını incelediğimizde, mutlu olmamak kabil değil. Sayın Özden sanki bu memleketin çocuğu değilmiş gibi, cak, cuk, mış, muş’ları birtarafa bırakarak, tam 23 defa “yaptık, oldu, bitti”  gibi terimlerle, başardıkları işleri bizim önümüze sermiş.

Sayın Yılmaz Özden’i her “tık” için ayrı ayrı kutluyorum ve teşekkür ediyorum. İçinde olduğumuz, atâlet, karanlık, etkizislik içerisinde, birden esen bu tatı, iç açan, meltemi, beynime dolduruyorum, devamlı olmasını diliyorum. Geçen haftaki yazılarımda bal damlalarının sirkeden beter olduğunu iletirken, Sayın Özden’in tutumunu da şekerpare olarak değerlendiyorum.

Kendisiyle beraber çalışan ve başarılara ortak olan görevlilere de, teşekkürlerimi sunarım.

Politika, partizanlık, bürokrasi, şahsi çıkarlar, ileriye atlamak hırsı, bütün yurdumuzda, her sektörde, daima beraber çalışma anlayışının önüne geçmiş ve ilerlemenin en önde gelen engeli olmuştur. Memurlar, daireler, bakanlıklar sanki birbirlerinin düşmanı gibi, ayrı ülkelerde çalışıyorlarmış gibi davranırlar. Bunların hepsi, en ufak memurdan Bakan’a kadar bize çalıştıklarını, bize karşı sorumlu olduklarını, paralarını bizim ödediğimizi unuturlar ve bizim  hakkımız olan servisleri vermezler.

Bodrum gibi yüksek seviyedeki bir ortamda bile, Devlet hizmelileri ile Belediye hizmetlileri arasında tam bir işbirliği, hatta onbir belediye arasında iş birliği, uygulamak mümkün olmamaktadır. Gönlümüz isterki hiç değilse Bodrum’da, Sayın Kaymakamımız Osman Ekşi’nin ve Sayın Emniyet Müdürü Yılmaz Özdenin olumlu tutumları, gelenekselleşmiş bu ayrılımı yıkabilsin.

Geçen haftaki ballı açıklamaları yansıtan yazılarımda, Belediyenin Bodrm’un ana problemleri olan birçok şeyden kendisini sorumlu tutmadığını ve onlara bağlı olayların başkaları tarafından gerçekleştirilmesini beklediğini öğrendik. Bu tutumu hayret ve üzüntü ile karşılıyor, hiçbir zaman kabul etmiyorum. Bu tutumu sorumlulukları başkasına aktarmak olarak değerlendirmek zorundayım.

Kaymakamlığın ve Emniyet Müdürlüğünün Belediye ile beraber hareket edebilmesini sağlayabilmek, bize çok lazım olan bu olumlu yaklaşıma bir ilk teşkil etmek için, aşağıdaki üç konuyu bir başlangıç olarak uygulamalarını öneriyorum:

Cevat Şakir Caddesinde manavlar önündeki kronik, uygulanamayan, park yasağı sıkıntısını, Perşembe günü çıkan önerim veya benzeri doğrultusunda halletmelerini,

İçmeler yolu üzerinde, Dr. Mümtaz Ataman caddesi ile Derviş Güngör Caddelerinin birleştiği yer ile,

Gümbet kavşağı yakınında, Sadi Irmak ve Turgut Reis caddelerinin birleştikleri yerde, kadere bırakılmış olan bu kavşaklarda üç yolun bir araya gelmesiyle doğan keosu yol üzerine kaldırım kenar taşı ile yapılacak adacıklar ile, veya çalışıp çalışmadığı belli olana kadar, Bitez’in yaptığı gibi, yol çivileriyle (kedi gözleri) vasıtaların yönlendirilmesini sağlamalarını, rica ve temenni ediyorum.

Sayın Belediye Başkanımız Mazlum Ağan’nın da bu olumlu girişime ortak olarak katılacağını ümit ve arzu ediyor, bekliyorum.

Bunlar gerçekleştiğinde hakikî  şekarpare ortaya çıkacak ve ağzımızın tadı gelecek.

 

About The Author