Antik Tiyatro ve yol konusu

 

Şubat ayı içinde Bodrum’un sorunlarını görüşmek için Ankaraya giden AKP heyetinin yaptığı temaslar neticesinde haberlerde bazı bilgiler yayınlandı ve bunlardan birtanesinde aynen şöyle deniyordu: “Bodrum içinde bulunan hapishane yol ayrımı ile Antik Tiyatro önündeki yolun yükseltilmesi talebinde bulunduk”

Bugüne kadar hiçbir şekilde duymamış olduğumuz bu yol planlamasının nedemek olduğunu soruşturdum, amma bilene rastlamadım. Düşündüm taşındım bir mantığa da bağlayamadım. Bu yolun herhangi bir şekilde yükseltilmesindeki gerekçeyi de bulamadım. Şayet haber doğruysa yandık demektir. Gene paralarımız boş yere harcanacak ve başımıza düzeltilmesi gereken korkunç çirkin bir hatâ daha kalacak.

Şayet birşey yapılacaksa, bu yolun yükseltilmesi değil, genişletilmesi gerekir. Hâlen yapılmış olan yanlış planlamadan ötürü, hem trafik sıkıntısı vardır, hem de bütün yol boyunca, Konacık kavşağına kadar, iş yerlerine gelenlerin park yapabilme imkanları düşünülmemiştir. Bu nedenle yol kenarına park edildiğinden, trafik sorunu doğmaktadır. Bu yanlışlıkların nasıl düzeltilmesi gerektiği hakkında evvelce yazılar yazdım ve planlar yaparak, dilekçeler verdim, amma hiçbir olumlu önlem alınmadı. Şimdi de yol yükselecekmiş! Bak sen şu işe! Buna ne akıl ne sır erer, ancak bizim erişemediğimiz seviyedeki zekalar bunun nedenini bilir.

Antik tiyatronun hemen önünden yolun geçirilmiş olması affedilmesi mümkün olmayan bir gerilik, saygısızlık ve kent planlaması hatasıdır. Geriliğin bu derecesi de büyük bir başarı sayılacağından, bukadar değerli ve güzel bir eseri hiçe sayarak oradan o yolu geçirenlerin resimlerini, ibreti alem olarak, yolun başına asmak gerekir. Bu iş yapılırken bakanlıkta hiçbir aklı eren yokmuydu? Belediyedekiler uyuyorlarmıydı? Mimarlar odası mevcut değilmiydi? Peki Bodrum’lular neredeydi? Neden eylem yapıp yolu kapatmadılar?

Nedeni belli, herkezi herzaman kurtaran cevap: Bizim elimizden ne gelir, emir yukarıdan geldi.

Yalan olmasa da yanlış. Emir gökten inmedi, hepimiz gibi bir insandan kaynaklandı, mesele o insanın verdiği yanlış kararın karşısında itiraz edecek hakkı, bir vatandaş olarak kendimizde görmeye alışmamış olmamızdadır. Biz davar gibi sürülmeye alıştırılmış bir milletiz. Şahsın kudretini, toplumun gücünü kullanamayan bir düzeye düşürülmüşüz. Bu durum da, sandalye sevenlerin işine geldiğinden, asırlardır değiştirilmemeye çalışılmakta.

Amma artık Bodrum uyanmaktadır ve son olan birkaç olayla şahsiyetini göstermeye başlamıştır. Birbirimizin bilgisini kıskanmayı bıraktığımız, bir araya geldiğimizde benlik kavgasına başlayacağımıza, beraber çalışmayı başardığımız, alınganlıktan vazgeçtiğimiz anda, yapamayacağımız hiçbirşey kalmayacaktır.

Gelelim yol konusuna: Yokuşbaşı ve Konacık arasındaki yol kısa bir süre sonra yeteneksiz hâle gelecektir. Bu yolun dağların arasından geçmesinin mümkün olacağını sanmıyorum. Yegane çare yolun gelecek elli yılı düşünerek yeniden planlanmasıdır. Bu arada da Antik tiyatro önünde yolun alta alınması gerekir.

Tiyatronun önü zaten bir rampanın yüksek noktası olduğundan, yolun aşağıya alınması çok doğal ve kolay bir iştir. Tiyatronun önü bir Plaza olarak açılmalı, plazanın altı otopark olmalı, ve otoprakın altından da yol geçmelidir. Yol normal olarak Gima yakınlarında tekrar yüzeye erişecek şekilde yapılabilecektir.

Avrupadan eserlerimizi geri istemeye yeltendiğimiz bu aşamada mevcut eserlerimize değer verecek kadar uygarlaşmış olduğumuzu göstermemiz yararlı olacaktır. Olmadığımız yüzümüze vurulmadan evvel önlemler alınmasının ve örnekler yaratılmasının vakti şimdidir, iş işten geçtikten sonra değil.

Gelecek yazımda, bir kere daha, bu yolun nasıl onarılması gerektiğini tekrarlayacağım.

About The Author