Açıklama

 

Saygıdeğer okurlarım.

Un var, su var, yağ var, neden hamur yapamıyoruz diye bir sözü hatırlamamak mümkün değil.

Yurdumuz bol olan her türlü kaynakları bakımından dünyadaki nâdir ülkelereden birisi olmasına rağmen, hâlâ konu komşuya mühtaç bir durumdayız. Bu durumun en acı yüzü de imkân dahilinde olan şeyleri yapamamızdan ötürü geri kalmış ve boş yere sıkıntılar içinde olmamız.

Zaman zaman sayın Doğramacı gibi bir girişimci, on-onbeş yıl gibi kısa bir zamanda, hiç yoktan, en ileri ülkelerdeki kalitede numune bir şehircik, bir Birkent yaratabiliyor. Diğer yanda ise, milletçe birçok en basit ilerlemeleri göstermeye, servisleri vermeye aciziz.

Yetenekli ve bilgili kimselerin elinde gülistan olabilecek yurdumuz, yok yere, olamayan işlerle, verilemeyen hizmetlerle, çelişkiler içerisinde, ücüncü sınıf bir ülke olarak çabalamakta. Dünya yüzündeki sayılı doğal güzelliklere sahip Bodrum’umuz da, örnek bir cennet olabilecekken, bu yüzden hâlâ bir kasaba seviyesini aşamamakta.

Milletce, hâlâ kabahati başkalarında bulmak hastalığından kurtulup, kendi kaderimizi kendimiz tayin etmek olgunluğuna erişemedik. Olmayacak şeyler için ah vah etmek, üzülmek cehalettir amma, olabilecek şeyleri yapmamakta bizleri bu seviyelerde kalmaya mahkûm eder, o da bir nevi suç sayılır, bu devirde utanç verecek bir durumdur.

Bu gerçekleri göremeyip, karanlıkta el yordamıyla yürümek gibi, hiç utanç da duymadan, yok yabancı sermaye, yok AB gibi şeylerle ayıbımızın kapanacağını hayal edip duruyoruz. Bu tutum ise ne ağlamak ne sızlamak ile uzlaştırılamaz.

 

Kasım ayından beri kışlık evim Maryland USA de bulunmaktayım. Bodrumdan ayrıldıktan bir müddet sonra yazılarımı göndermeye devam edebildim. Esas gayem olan, Bodrum sorunlarını dile getirmenin bilincinde olarak, orada olan hadiseleri takip edebilmek gayesiyle, gazetemiz ile iletişim kurmaya gayret etmiş olmakla beraber, bunu gerçekleştirmemiz olanağı yaratılamadı. Bu devrin imkanları içerisinde, bu teknoloji bolluğunda, bunun neden olamadığını ben anlayabilmiş değilim.

Hâlen gazetenin bana gelmemesinden, bana elektronik olarak göndermek imkanı temin edilemediğinden, olanları güncel olarak izlemem imkanım yok olmuştur. Hernekadar, arada yurdumuzu ilgilendiren başka konularda yazılar yazmış olsam da, bunların esas konu olarak ön plana geçmesini gaye edinmiyorum. Başından beri esas gayem Bodrumdaki yetkililere, dolayısıyla Bodruma yardımcı olmakta devam etmektedir.

Bir imkan temin edilip bu iletişim kopukluğu giderilinceye veya bu gerçekleşemezse, tekrar Bodruma dönünceya kadar, yazılarıma ara vermek zorunda olduğumu, üzüntü ile belirtmeyi, sizlere karşı bir vazife biliyorum.

Mayısta görüşmek ümidiyle, hepinize sıhhatli ve bereketli bir kış mevsimi dilerim.

 

 

 

About The Author