Halkın bölünmesi yapaydır
Column: 1
Sevgili okurlarım:
Ülkemizin en önde gelen sorununun bağımlılığımız olduğunu yıllardır yazıyorum ama hemen hemen başka kimse üzerinde durmuyor. Hâlbuki Enerjideki, tarımdaki, savunmadaki, adâletteki, eğitimdeki ve ekonomideki sıkıntılarımızın %90’ı bağımlı olduğumuz nedeniyle varlar.
Yukarıdaki başlıkların altındaki sorunlarımızın çoğunun temelinde de, halkımızın bilgisiz bırakılmış ve bölünmüş olması sorunu var. Bu yazım da o sorunun kök nedenini irdeliyor ve 84 yıl evvel bu sorun doğduğunda durdurulması gerekirken yapılmamış olmasını kınarken şimdi yapılması gerekenleri açıklıyor.
Özgür ifade gazetesinde dün yayınlanan yazıma aşağıdaki link adresinden erişebilirsiniz.
Yazıyı ne kadar fazla yere, parti / basın / kişi, gönderirseniz o kadar daha fazla yardımcı olacağınızı tekrar hatırlatırım.
Daha mutlu günlere beraberce erişmemiz ümidiyle esenlikler dilerim.
Turgut Karabekir
https://www.ozgurifade.com.tr/yazar/turgut-karabekir/halkin-bolunmesi-yapaydir-1127-kose-yazisi
Not. Uzun zamandır partilerin halktan kopuk olduklarını yazmaktaydım. Dün Ekrem İmamoğlu “iktidaricindegisim.org” internet sitesi yayımına başladı. Bu başlangıç yazısının altında halkın fikrini öğrenmek için konmuş bir buton var. Şimdiye kadar yapılmayan bu çok önemli girişim ve başlangıç için kendisini kutluyor ve sizlerin de fikrinizi ona bildirmenizi rica ediyor ve öneriyorum.
TK
Halkın bölünmesi yapaydır
ABD’nin 1861-65 iç harbinde ülke bölünmüş, Kuzey yönetimi yalan nedenlerle Güneye saldırmış ve binlerce kardeş, kardeşi öldürmüş, istenen ekonomik çıkarlar sağlanmıştı. ABD halkına kötü sözümüz olmasın ama, yönetiminden her çağda uzak duralım. Çünkü her ülke kısa zamanda parçalanmış Yugoslavya’ya dönüşebilir!
Her şeye rağmen, insanların kötü doğmadığına inanıyorum. Nasıl ki bir baba çocuklarından birisi iyi okumayınca evinden atmazsa, biz de bilgisiz kalmış halkımızı ayırarak toplumumuzu parçalamak istemeyiz.
Ülkemizde hepimizin aynı haklara sâhip kardeşler olduğumuzu düşünmezsek ve öyle hareket etmezsek ulus değil, kabile hayatına mahkûm, sömürülen bir topluluk oluruz.
İnsanlar yaşamın var olduğundan beri farklı inançları nedeniyle birbirlerini boğazlıyorlar. Artık Ortaçağlarda olmamamıza rağmen, aynı Allah’a inanan son üç peygamberin sözleriyle yetinmeyenler, maalesef aynı din içinde değişik kollara ayrılarak bile, din kardeşlerini yüzyıllardır öldürdüler, hâlâ öldürüyorlar. Günümüzde bunun izahı, çok zaman dinin kuralları tahrif edilerek, ufak bir grubun kişisel çıkarları için kullanılmasıdır.
Mantıklı ve iyi niyetli bir insan da, doğru bilgi öğrenildiğinde kardeş kavgalarının sonlanacağı ve ayrılıkların ortadan kalkacağını beklemelidir.
Uygarlık yolunda başarılı olmak için, yanlış veya eksik bilgilendirilmiş olanlara doğruyu öğretmek, bilenlerin görevidir. Gerekeni yapmadan kınamakla yetinmek de, aradaki uçurumu büyütmek istemekten farksızdır
Yüzyıllardan beri, Kur’an’da yeri olmayan mezhepler, tarikatlar şeyhler, bâzen iyi, ama çok zaman da kötü niyetle, insanları etkileri altına alarak, halklarımızı böldüler. Prof. Y. N. Öztürk’e göre; İmamı Azam’dan sonra Atatürk, dinimizin temel ve doğru kurallarını halkın öğrenmesini sağlamak için, Kur’an’ı 1929 da Türkçeye çevirterek gayret gösteren ilk Müslüman oldu. İncil 1530’larda başka lisanlara çevrilmişti! 400 yıl evvel!
Onun vefatından sonra, toplumumuzun kalkınmasını istemeyen. ABD, din üzerinden oluşturulacak yanlış bilgilendirme ve teşviklerle, kolayca bölünebileceğini öngördü. Ve 84 yıldır bunu uyguladı. Büyük Ortadoğu Projesi, bir taraftan bölünmüş olmamız, diğer taraftan ekonomik çökümümüz ile bizi dize getirmeyi planlandı. Artık bu projenin sonuna yaklaşıldı.
Column: 2
Ülkemizi yok olmaya götüren bu ayrılığa artık dur demek ve her gün daha vahim sorunlara varan BOP komplosunu bozmak bizim görevimiz. Komploya bozmayı proje içindekilerden veya kurban gidenlerden beklemek tabii ki boşunadır.
Gelmekte olan böyle önemli bir tehlikenin muhalefet tarafından halka anlatılmamış ve karşı kampanyaların başlatılmamış olması tuhaftır ve bence sorgulanmalıdır.
Komployu kuranlar ne kadar güçlü olursa olsun, halkımızın birlikte hareket etmesine karşı gelemezler. Bunun gerçek olduğunu yakın tarihte yaşanmış örneği, ABD’nin Vietnam, Kore savaşlarındaki yenilgisi ve bizdeki İstanbul 2019 İBB seçimi başarısıdır.
Eğer biraz aklımız varsa son darbe inip ülke bölünmeden, bileşik bir toplum olmak için çalışırız.
Bizde ayrılım Laiklik üzerinden Atatürk taraftarı olanlar ve olmayanlar olarak yapıldı. Kalıcı etkisi az olan benimki gibi yazılarla yılların yanlışları silinmez. Doğruyu dinlenebilecek şekilde anlatmak, göstermek gereken, bilgi ve zahmetin yanında, onu uygulayacak örgüt ister.
Ülkemizde bunu yapma yetenek ve imkânlarına sâhip yegâne örgüt CHP’dir. Ve bugüne kadar CHP’nin bu hamleyi yapmamış olması üzücü, utanılacak, hem de hesabı sorulması gereken bir yanlıştır.
En kısa zamanda karşıt olan vatandaşların göreceği, işiteceği ve okuyabileceği bir kampanya, devamlılıkla, akıllıca yapılmalıdır. Basının destek ve katkısı olmadan kampanyaların etkisiz olacağı da açıktır.
Yapılması gereken:
Atatürk’ün dinsiz olmadığının gösteren yüzlerce delili ortaya dökülmeli,
Laikliğin dinsizlik olmadığı açıklıkla anlatılmalı,
Kur’an’ın yanlış aksettirilen Sure ve Hadislerinin doğruları ve gerçek olmayanları açıklıkla gösterilmeli,
Dindar ile dinci arasındaki fark açıklanmalı,
Dindar olmayanın inançsız olmadığı öğretilmeli,
Ve bunlar bıkmadan, sabırla, özenle, ustalıkla, çeşitli yöntem ve yollarla, bilmeyen tek kişi kalmayıncaya kadar, halka devamlılıkla anlatılmalı.
Konuyu TV de konuşurken ders verir gibi değil, kardeşçe, severek, isteyerek, değerli hocamız İlber Ortaylı’nın, İlter Başbuğ’un, Öner Günçardı’nın yaptığı gibi tane tane, itimat telkin ederek konuşulmalı.
Kürsüden, promtırdan anlaşılmayan cümlelerle ve konuşma şekliyle değil, en eğitimsiz veya engelli kişilerin tâkip ve ihata edeceği yavaşlıkla yapılmalı.
Kampanyanın başarılı olmamasına hiçbir neden yok. Yukardaki açıklamaları başaran ve Atatürk ilkelerine dönmüş bir CHP %25’lerde değil, %55’lerde oy bulur. Toplumumuz insanları da bundan sonra bir daha komplolara kurban gitmeyecek bilince ve güce kavuşur.
Aşağıdan yukarıya yapılması gereken bu hareket, 84 yıl evvel yıkılan Köy Enstitülerinin yeniden inşası anlamında, benzeri bir kalkınma olur. Birlik doğurur!
Bilgisiz halk her ülkede var. Ama her ülke bir “süpergüç” tarafından parçalanmak tehlikesinde değil. Aynı zamanda da halklarında bizde olan derin eğitim düzeyi farkı yok ve bizim biat kültürümüzden gelmediler! Eğitim düzeyleri çok yüksek.
Düzelmeye, kurtuluş yoluna çıkmaya, sorunun temelindeki eksiklikleri, yanlışları düzelterek, öğreterek başlamazsak, düzelmeye başlamadan kaybederiz.
CHP de basın da ayrıntıların tekrarlarıyla vakit öldürmeyi bırakmalı ve sorunların ayrıntıları ile değil, temel sorunların temelden çözümleri ile uğraşmalı.
Sorun bağımlılıktan başlar ve ekonomik çöküntüye kadar gider. Bu oluşuma yegâne başarıyla karşı koymak halkın birleşik hareketidir. Yıkılmaz cephesidir.
Sizi hiç bir zaman, hiçbir şekilde başarıya götürmemiş olan saatlerce başkasının yanlışlarını tekrarı lütfen bırakın. Bu işi haberleri verenlere, yardımcılarınıza bırakın. Siz kimsiniz ne yaptınız ne yapacaksınız onu ve yapamadıklarınızın nedenlerini açıklıkla anlatın.
Halk başarılı olduğuna inandırılmış olandan devamlı şikâyet edip kınamanızı, güçsüzlüğünüz ve çaresizliğiniz olarak, sizin zayıflığınız ve iktidarın gücü olarak algılıyor.
Güçlü olanın yaptıklarıyla övünmesini bekliyor.
Siz de ne yaptınız, ne göstereceksiniz, onu düşünün. Başkalarının hatâları sizi yükseltmez.
Son Yorumlar