Bodrum Belelediyesi Baş Kocadona Sel sulari raporu
Sayın Mehmet Kocadon
Bodrum Belediye Başkanı 07 Ekim 2010
Konu: Sel Suları yönetimi
Sayın Başkan:
04 Ağustos tarihinde sizi ziyaretim sırasında yapmış olduğunuz öneriye uyarak, Bodrum Belediyesi yönetimindeki mevcut sel suları tesislerini 29 Eylül’de gezdik. Bu hususta bana sağladıkları yardım ve konuya gösterdikleri ilgiden ötürü, Sayın Onur Çevik ve Sayın Arda Özgeldi’ye teşekkür ederim.
Mevcut durumu gördükten sonra yıllardır ihmâl edilen ve yapılması gereken önlemlerin büyük bir kısmının gerçekleşebilecek boyutta olduğunu gördük. Durumun sanıldığı kadar ümitsiz olarak devam etmeyebileceğini bilmek menuniyet verici.
Ayrıntılara girmeden önce yapılması gerekenlerin ana hatlarını şöyle belirleyebiliriz: Yapılaşmış yerlerde alınacak yöntemler ve Yapılaşmamış yerlerde alınacak yöntemler.
Maalesef şehir içindeki yıllardır yapılmış olan kanallama ve benzeri yöntemler bilgisiz ve sırasız olarak uygulanmış bulunuyor. Sorunlarla dolu bu miras’ı devralmış olan yönetiminiz, bazı yerlerde onarımlar yapabilir. Bu onarımlar büyük sıkıntılar yaratabilir. Sıkıntılara katlanıp gereken onarımlar yapılsa bile, sorunlar devam eder. Çünki sizden öncekilerin yapmış oldukları; bir yapıya evvela temelinden başlamak yerine, çatı kiremitlerini döşemekle yentelinmiş olmasına benzemekte ve sorunlar bu sırasızlıktan kaynaklanmaktadır. Temel bozuk kaldıkça, daha doğrusu var olmadıkça, ayrıntılarını düzeltmeye çalışarak, yanlşı doğru yapamayız.
Bundan sonraki girişimlerimiz, sorunu temelden çözmek amacıyla, öncelikle sel sularını yapılaşmış alanlara girmeden kontrol altına almak yönünde olmalıdır.
Kaçınılmaz olan bu yöntem de, gezmiş olduğumuz yerlerin çoğunda olanaklı görülüyor. Şayet bu yöntemler uygulanmazsa, Bodrum hiçbir şekilde sel felaketlerinin zarar ve utancından kurulamaz.
Yapılaşmış bölgelerin dış sınırlarında alınacak yöntemler, bugünki durumda yetersiz olan ve sel felâketlerine neden olan kanallaşmalardaki yükü azaltır ve çok yerde zarar veremez duruma getirir. Çevrede alınacak yöntemlerin yeterli olmadığı kısıtlı yerlerde, mevcudun ölçülerinin ıslahı gerekir. Islahları diğer yöntemlerin alınmasından sonraya bırakmak yerinde olur.
Bodrum’un kuzey yamaçlarında dört büyük havza bulunuyor.
1- Batıda, Oasis üstü, Cumhuriyet Mahallesinin bulunduğu Aliyen deresi havzası,
2- Göktepe arkası, Devlet Hastahanesinin bulunduğu bölge havzası,
3- İki giriş kavşakları arası kuzeyi, Kazıman Dersi havzası,
4- Doğuda, Yokuşbaşından başlayan Mümtaz Ataman Caddesi ve TMT burnuna uzanan bölgede, Penguen deresini besleyen havza.
İlk üç havzada alınacak yöntemlerle, önerilerimin kapsamında büyük bir onarım yapılmasında öncelik görmüyorum. Bakir bölgelerde önerilen yöntemlerle, yapılaşmış bölgelerdeki sorunların zarar vermeyecek boyuta yaklaşacağını düşünüyorum. Bu sonuca varabilecek konumun varlığı bizleri mutlu etmelidir. Sorunun kesin olarak çözümlenip çözülmeyeceğini anlayabilmek için:
a) Bodrum’da genellikle, bir defada, 50Kg/M2, afet yıllarında da 150Kg/M2 yağmur düştüğü bana iletildi. Bu verilerin kanıtlanması, iç ve dış alanların 100 yıllık afet değerleri kullanılarak su hesabının yapılması,
b) Mevcut kanallarının, üstü açık ve üstü kapalı ayrıntısıyla, sadece 100 yıllık afet değerleri kullanılarak iç suları taşımaya yeterli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Dördüncü havza ise yapılaşmanın yamaçlara yayılması ve havzanın toplu değil, bölümlere ayrılmış olması nedeniyle, bize diğerlerindeki uyumlu olanakları sağlamıyor.
Bunlardan başka Torba koyunu etkileyen iki havza bulunuyor.
1- Doğuda Torba kavşağı havzası,
2- Torba koyu batı köşesi havzası.
Torba kavşağı inşaatı bitmek üzere. Burada da Devlet Karayolları kendi yarattıkları su için özel bir önlem almamış, yükü gene Belediyeye yüklemiş görülüyor. Bu havza diğerleriyle kraşılaştırıldığında en büyük alana sahip. Belediye tarafından kanal açılması devam ediyor. Kanalın ölçüsünün 100 yıllık afet hesaplarına uygun olarak yapılmış olduğunu varsayarsak, önerim, kanalın içerisine bölmelerin ilave edilmesi olacaktır. Kanalın içinde tasarlandığı bana ieletilen servis yolunun, kanalın içerisinde olmaktansa, kanalın dışında ve yanında olması bölmelerin daha etkili çalışmasını ve kanaldan azami randımanın alınmasını sağlar.
Bu gereksinimin nedeni havzanın çok yaygın olması ve göletlemenin kolaylıkla uygulanamayacağı savıdır. Yöre, topografik haritalar üzerinde incelenmeli ve olanak sağlayan yerlerde yaygın toprak barajcıklar oluşturarak, kanala gelen suyun şiddetinin ve niceliğinin azaltılması sağlanmalıdır.
Bölmelerin etkin olarak çalışması, zaten her yıl daha fazla kirlenmekte olan Torba Koyu denizini koruma bakımından da faydalı olacaktır.
Koyun batı tarafında eski Regal oteli ile batı virajı arasında ufak bir havza var. Burada toprak barajlı bir göletin oluşturulması sorunu büyük ölçüde çözer.
Hidrodinamik etkenler ve kanal bölmeleri:
Yaygın bir alanda su yavaş akar. Yavaş akan suyun yıkıcı gücü çok azdır. Ayni nicelikteki suyu dar bir kanala sıkıştırınca, akış hızı artar ve yıkıcı gücü orantılı olarak katlanır. Şayet meyil de fazla ise hızı gittikçe artaraken yıkıcı gücü de gittikçe artar.
Kısacası, sel sularını sadece kanallara almak, kendi başına bir çözüm değildir. Aksine sorunu kontrol edilemeyen boyuta eriştirir. Bodrum’un etrafındaki dağların yaklaşık 700Mt’ye eriştiğini hatırlamak, bu sorunun boyutunu anlamaya yeterli olur.
Yapılması gereken kanal içerisinde bölmeler yaparak:
a) Suyun göllenmesini sağlamak,
b) Suyun hızını kesmek,
c) Yıkıcı güce erişmesini önlemektir.
Biriken su, bölmelerin alt kısmında bırakılan ufak delikten, fırtına geçtikten sonra yavaş yavaş boşalır ve zarar vermeden, taşmalara neden olmadan, pisliğini kanalda bırakarak denize ulaşır.
Kanalların içinde bölmeler yapıldığında geçici olarak tutulan suyu niceliğini kücümsememek gerekir. 2Mtx3Mt ve bir Kmt uzunluğundaki bir kanalın yarı yüksekliğinde bile bölmelerle su tutulduğunda, 3 bin M3 su depolanmış olur. Bu tür depolama da, daha aşağıdaki bölme yapılamayan kanalların yeterli olmasına yardımcı olur.
Bölmeler ayni zamanda yöreden gelen alivyon ve pislikleri de depolama görevi yaparlar. Bu nedenle sel sularının kontrolsüz denize akmasını önlediklerinden, nitelik yöntemi olurlar.
Bu mevsimde kanallarda yapılacak bir gözlem, altı aydır biriken tonlarca pisliğin ve atıkların varlığını belirtiyor. Ayrıca şehir içinde üzerleri ızgaralı olarak yapılmış olan kanalların da altı aylık şehir pisliğini içerdiğine şüphe yok. Bukadar pisliğin övündüğümüz denizlerimize bile bile gitmesine razı olmak da hiç birimize yakışmaz. Ana sorunlar çözüldükten sonra, kanallardan gelen su denize varmadan bir nitelik kontrolünden geçirerek salıvermek için önlemler almamız, uygar bir tutum olacaktır.
Göletleme/Barajcık yöntemi:
Bordumda sel felaketlerinin olagelmesinin ana nedeni, dağlarda oluşan sel sularının serbestçe yerleşim alanlarına ve kanallara hücumudur. Zaten çok yerde şehir içinde oluşan suyu taşımakta yetersiz olan kanallar, taşmakta veya tıkanarak sellere neden olmaktadır.
Kısacası bu sorunu çözmenin tek çaresi de dağda oluşan suyu, afet süresince, dağda tutmaktır. Afet sırasında şehir içine, kanallara girmesini önlemektir.
Yörenin uygun olduğu yerlerde yayvan ve alçak toprak barajcıklar yapılır. Dar ve yüksek olan vadiciklerde baraj yapılacaksa yerine göre toprak, taş veya beton barajcık yapmalıdır.
Gölet/Baraj’ların kapasitesi, barajın üst tarafındaki alanda oluşan afet sularını, afet süresince, tamamını gölleyecek ülçüde olmalıdır. Barajın havzasının yüz ölçümüyle, afet sırasındaki su değerinin çarpımı bize göletlerin kapasitesini belirler. Altında bırakılan deliklerde afet geçtikten sonra yavaş yavaş boşalacak olan baraj suları, kanal sistemlerine artık ek yük olmaz ve kanal şebekesi daha da temiz kalır. Dolayısıyla, denizlerimiz de daha az pislenir.
Yaz boyunca kanallarda biriken pisliğin, kesinlikle yağmurlar başlamadan, Eylül ayı içinde, tamamen temizlenmesi gerekmektedir.
Gölet/Baraj yöntemi uygulandığında, dağda oluşan su dağda kalacağından, yapılaşmış bölgelerdeki kanalların havzasının hesabı da ayni şekilde yapılır ve yeterli olup olmadıkları anlaşılır. Yeterli olmayan kanallar gereken ölçüye geliştirilir.
Şayet yapılaşmamış alan, kanalsız olarak ana gölet/barajın yapılacağı yere kadar uzun bir mesafe kat ediyorsa, yer yer göletçikler oluşturulmalıdır. Bu sayede hem ana gölet/barajın ölçüsü küçülür hem de kontrol birçok noktaya yayıldığından emniyet payı artar. Masraf da azalır.
Aliyen Deresi Havzası:
Gümbet kavşağından başlayarak kuzeye doğru yapılaşmış alanın kenarına kadar uzanan, taş duvarlarla yapılmış kanal mevcut. Yukarı kısımlarda kanalın kesitinin alt taraftakinden daha büyük olduğu ve 2×3 Mt ye yaklaştığı görüldü. Bu kanalın özellikle yukarı bölümlerinde dağdan gelen taş, toprak ve atıkların varlığı izlendi. Kanalın üzeri açık olan kısımlarında, en kısa zamanda, içerisine 10-15 Metre arayla bölmeler ilavesi gerekir.
Dağlık bölgeye erişildiğinde duruma en uygun olan gölet/baraj’ın yapılması gerekir. Baraj yapılmadıkça yapılaşmış akandaki sorun çözümlenemez. Her alınan önlem er geç yetersiz kalır ve harcanan paralar boşa gider.
Devlet Hastahanesi Havzası:
Burada da durum aynı. Mevcut kanalın içine en kısa zamanda bölmeler yapmak gerekiyor. Dağlık bölgeye erişildiğinde en uygun olan yerde gölet/baraj yapılmak gerekiyor. Baraj yapılmadıkça yapılaşmış akandaki sorun çözümlenemez. Her alınan önlem er geç yetersiz kalır ve harcanan paralar boşa gider.
Kazıman Dersi Havzası:
Çevre yolunun kuzeyinden başlayarak İbrahim Gökbel Caddesi kesişme noktasına kadar uzanan bir kanal var. Çevre yolunun kuzey tarafında, Carfur doğusundaki derin kanalda bir bölme var. Şayet bu taş bölme yılılacak olursa büyük bir felaket beklenebilir. Bu baraj ile yol arasına üç bölme daha ilave edilmelidir. Bu yöntem hem emniyeti arttırır hem de çok daha fazla suyun göletlenmesini sağlar.
Kanalın üst tarafında, içerisine 10-15 metre arayla bölmeler ilave edilmelidir.
İbrahim Gökbel Caddesinde kanal bitiyor. Sel caddenin üstünden geçiyor. Sel’in geçen baharda serbest aktığı boğazda bir metre yüksekliğe eriştiği görenler tarafından söylendi. Caddenin üzerine yayılan suyun da 50cm yüksekliğe eriştiği de söylendi. Burada kanalın yol altından üst tarafa, kenarda yapılmış evleri geçinceye kadar uzatılması gerekiyor. Yapılaşma alanının dışına da en ekonomik olacak yerde Gölet/baraj yapılması kaçınılmaz bir gereksinim. Baraj yapılmadıkça yapılaşmış akandaki sorun çözümlenemez. Her alınan önlem er geç yetersiz kalır ve harcanan paralar boşa gider.
Penguen deresini besleyen Havza:
Bu bölgede bizim yaptığımızdan çok daha ayrıntılı bir araştırma yapmak gerekiyor. Bu yapılıncaya kadar kanalların onarılmasını ve bölmeler ilave edilmesini öneriyorum.
Yapılması gerekenler, ivedelik sırasıyla:
1-İnsan eliyle yapılmış kanalların derhal temizlenmesi.
2-Yörede oluşmuş sel yataklarında çer çöp ve pisliklerin temizlenmesi.
3-Mevcut kanalların içine nerede mümkün ise bölmeler ilavesi.
4-Gölet/Barajcıkların yapılması. (Bu yöntemi en sona koymama rağmen, yapılması gerekenlerin içinde en kaçınılmaz olanın da bu olduğunun, birkere daha altını çizerim)
Yapılaşma alanlarında uygulanması gereken yeni kurallar:
Ülkemizin genelinde, Belediyeler gelişmiş ülkelerde uzun yıllardır uygulanmakta olan kuralları uygualamıyorlar. Çok yerde, kendilerine ait olmayan masraf ve külfetleri, dolayısıyla da sorumlulukları üzerlerine almakta devam ediyorlar. Sel suları yönetiminin artık bir bilim dalı haline gelmiş olduğundan çoğunun haberi yok. Bu konuda sorumluğu halkla paylaşmıyorlar. Yeni yapılan mahalleler, iş yerleri, yollar, otoparklar ve benzerleri, bir ölçüde suyu emmek özelliği olan ham toprağı su emmeyen hâle dönüştürüyor. Bu nedenle de sel sularının niceliği artıyor. Örneğin, Çevre yolu yenilendiğinde Devlet Karayollarının kedi sularını göletlemek yönetmi almadan Belediye’lerin alanlarını salıvermeleri, uygar bir ülkede raslanamayacak bir olay. Kara Yollarının, genellikle kavşaklarda, yeşil alanlı göletçikler oluşturarak, kendi yarattıkları suyu afet sırasında tutmayı sağlamaları gerekirdi.
Gerek yapılaşmış alanlar içinde, gerek yeni yapılaşacak alanlar içinde yörenin su soğurma yüzeyini yok eden kişi, oluşmaya neden olduğu suları depolamakla sorumludur. Örneğin; iki dönüm bir tarlanın iki dönüm yapıya dönüştüğü zaman, yağmur yağdığında oluşacak su bir yere gitmek zorundadır, yapı sahibinin bu suyu yarattığı gibi depolamasını yapması da yükümlülüğüdür. 2000M2 alanda afet sırasında 300M3 suyun oluşması beklenir. Bunu geçici olarak depolamak için de, mal sahibinin alanın suyunu yönlendireceği, yaklaşık 10x10x3Mt bir havuzu oluşturması yeterli olur. Bu havuzlar yeşil alan olarak da yöreye katkıda bulunurlar. İmkan olan yerde, yeteri ölçüde kendi göletini oluşturmaya, mümkün olmayan yerde de, şehir içi gibi, yer altında depolama yapmaya mecbur tutulur. Bu yöntemler uygulanmadan inşaat ve temel atma ruhsatı verilmez.
Kısacası, herkez kendi yarattığı suyu, zarar vemeden, açıklıkla belirlenmiş kurallara, kesinlikle uyarak, kontrol etmekle sorumludur.
Bazı yerlerde belediyeler yüzeyden doğan sularını kontrol için ana göletler yapmış ise, inşaat sahibi yöntemi kendi arazisinde yapamak yerine, belediyenin göletinde fazladan kapasite var ise, oraya yönlendirmek imkanı olan yerde, maddi katkıda bulunarak, o göletten yararlanmak için baş vurabilir.
Yeni oluşan mahallelerde, yapılaşma alanında oluşacak suyun başka yere gitmesini önlemek için gölet yapılmasının, ruhsat verilmeden şart koşulmasının ve bu önlem alınmadan temel atma ruhsatının verilmemesini, uygulanma zamanı gelmiştir. Hatta yapılmış olan mahallerde, imkan olan ölçüde göletlerin ilavesi bile istenebilir.
Bodrum yarımadasındaki Belediye’lerin artık bu yöntemleri uygulamaktan kaçınmak lüksleri kalmamıştır. Özellikle Bodrum, Ortakent ve Bitez Belediyeleri bu uygar yöntemleri uygulamak zorundadır. Aksi halde, sorunun boyutu hergün büyüyecek, sel felaketleri devam edecek ve eninde sonunda büyük bir afet geldiğinde yapılmış olan tesisler de parçalanacak ve büyük bir felâket ve utanç olagelecektir. Bu felâketler oluştuğunda da, doğa şartlarını suçlamak anlamsız olur.
Unutulmamadır ki, suçlu olan doğa değil, doğanın koşullarına aykırı hareket eden bizleriz. Önlem alınmadan yapılanma, doğanın açtığı dereler üzerine yollar, binalar inşası, On onbeş metre genişlikletki bir sel yatağının iki metrelik bir kanala sıkıştırılması bizim uygarlıktan uzak eserlerimiz. Altı ay boyunca yörede biriken pisliklerin ilk yağmurda denizlerimize sürüklenmesi bizim suçumuz. Bu suçları yöreye ve doğaya mal edemeyiz. Bunun doğru olmadığını biz de biliyoruz.
Sorumluluklar:
Yukarıda sıraladığımız sorumlulukları belirlerken ayrıntılarına bakmalıyız. Yapılabilecek şeyleri en kısa zamanda yapmak yolunu tutmalıyız. Belediyenin teknik kadrosunun öncelikle görevi ve sorumluluğu, verilerin her türlü mali sorundan arındırılmış olarak teknik araştırmalarını yapmaları ve verileri oluşturulmaları, olamalıdır.
Oluşturulacak ve yönetimden yönetine devir edilecek bir dosya içinide yere alacak bilgiler kapsamında:
Teknik çalışma:
1- Yüz yıllık afet sırasında oluşan suyun niceliğini kanıtlamılı (150M3/M2 doğrumudur? Bu rakkam yanlışsa, yapılacak bütün hesaplar da yanlış olacaktır).
2- Yapılaşmış alan havzalarının sınırlarını topografik haritalar üzerinde belirlemeli ve numaralamalı,
3- Bu havzalarda oluşan su niceliğini listelemeli,
4- Bu havzadaki mevcut kanalların kapasitelerini hesaplamalı,
5- Mevcut kanalların sadece yapılaşmış alan havzasındaki oluşan afet suyunu taşıyıp taşıyamayacağını listelemeli.
6- Yapılaşmamış alanlarda havzaların sınırlarını topografik haritalar üzerinde belirlemeli ve numaralamalı,
7- Bu havzada afet sırasında oluşacak su niceliklerini, havza içinde akacakları yönlerde ayrı ayrı listelemeli,
8- Havzalarda gölet/barajların nerelerde yapılmasının uygun olacağını ve kapasitelerini listelemelidir.
Bu tür verileri hazırlamak teknik kadronun görevi ve sorumluluğudur. Bu çalışma öncelikle muhakkak yapılmalıdır.
Verilerin varlığı üzerine, gereken önlemleri almak veya almamak ise, yönetimlerin sorumluluğu haline gelecektir.
Tasarım:
Yukarıdaki veriler birkere gerçekçi olarak belirlendikten sonra, tasarım yapılmalı ve maliyet hesabı çıkarılmalıdır. Bu veriler çerçevesinde yapılması gereken için ne olduğu ve nasıl yapılacağı da kayıt altına girmiş olacaktır.
Mali sorunlar:
Yukarıda oluşturulunca, teknik bilgiler Belediye yetkilileri tarafından gereken fonların oluşturulabilmesi için hazır olur. Yetkililerin alacakları kararlar da iki başlık altında toplanır:
1- Gerekenin yapılması için karar verilmesi,
2- Sel felaketlerinin devamının kabul edilmesi!.
Sayın Başkan Mehmet Kocadon:
Ben bu çalışmayı yapmak için selefinizin görevine başladığı ilk aylarında girişimde bulundum. Yanıt almadım. Yerel gazetede sorunları dikkatlerine getirdim. Yanıt almadım. Uyarılarım hiçbir ilgi görmedi. Gerçeklere ve sorunlara gözler kulaklar kapandı.
Bordum’da yanlış yapılaşma ve sel felaketleri devam etti ve birçok can ve mal kaybı oldu. Sorunlar devam etti ve hâlâ etmekte.
İhmâllerimize doğa felaketi adı takıldı! Kusurlarımız doğaya yüklendi, sorun ve sorumluluklar kulak arkasına atıldı.
Bana bu rapor ile Bodrum’a yardımcı olabilmek fırsatını sağladığınız için size teşekkür borçluyum.
Diğer bölgelerdeki başarılarınıza eş olarak, bu kaçınılmaz sorunu da çözmekte öncü olacağınızı ümit ediyorum. Size herzaman yardımcı olmaya hazır olduğumu belirtir, başarılar dilerim.
Saygılarımla,
Turgut A. Karabekir, Y. Mimar, AIA
Cum. Gaz. Yazarı
turgutk@gmail.com
PS. Bu raporu size vermeden evvel teknik kadronuzun temin etmeyi planladıkları topografik haritalar üzerinde çalışma yapıp gölet/baraj yerlerini belirlemeyi, ve önerileri daha ayrıntılı yapmayı arzu etmekteydim. Onun için raporu size takdim etmeyi de bir hafta geçiktirmiştim. Bu imkânın sağlanamamış olmasına üzgünüm.
Ben 19 Ekimde ABD’ye dönüyrum. 29 Mayısta tekrar Bodruma döneceğim. Bu sürede bana herzaman e-posta ile erişebilirsiniz.
Son yorumlar