Yön değişti mi?

 

Sınırdışı harekatının Başbakanın Washington ziyaretinden sonra onaylanması, basında birçok yorumlara neden oluyor. Bunların en başında gelenler, ABD’nin PKK konusunda ve BOP/Kürt bölgesi özerkliği hakkında fikir değiştirip değiştirmediği.

Petrol’ün Batı ülkeleri ekonomileri için olan önemi, ve aynı bölgede İran, Rusya ve özellikle petrol gereksinimi doyuralamayacak kadar çok olan Çin’in yerleşmek için  fırsat beklediği de biliniyor. ABD’nin büyük fedakarlıklarla elde edip elinde tuttuğu bu avantajı bırakarak Irak’tan tamamen çekilmesi beklenemez. Oluşmuş şartlar altında ABD’nin azaltılmış güçlerinin Irak’ta yegane kalabileceği yer Kürt bölgesidir. Bu zaten açıkca beyan edilmiştir.

ABD’nin BOP’nın başarısızlığa uğradığını düşünmek de yanlış olur. Hernekadar beklenenden fazla kayıp verilmişse de gayeye doğru ilerlenmektedir. Irak’ın üçlü bir federasyona dönüşmesi için zemin hazırlanmıştır. Son yılda izlenen olumlu görünüm, ordunun başarısından ziyade, Sunni ve Şii’lerle olan gizli anlaşmalardan ötürü başarıldığı büyük bir olasılıkdır. Kürt bölgesi ise zaten bölünmeye hazır durumdadır.

Geriye kalan yegane sorun Türkiye etkenidir. Hernekadar evvelce PKK tahrik, teşvik ve yardım gördüyse de, son zamanda haddini aşan Barzani’nin katkısıyla Türkiye’ye yapılan hareketler ABD’nin palanını aşmıştır. Türkiyenin bu aşamada tahrik edilmesi ve kamu oyunun alevlenmesi, ABD’yanlılarını tehlikeye düşüreceği korkusunu yaratmıştır. Türkiye’nin kontrol altında tutlabilinmesi için PKK üstlerinin tahribine müsade edilmesi ehveni-şer olarak seçilmiştir.

 

 

 

 

 

About The Author