Milli irade-2
Geçen yazımda, son dört yıldır içine düştüğümüz durumdan yegane kurtulma yolumuzun bir ortak fedakarlıklar birliği oluşturmak olduğunu savunurken; Hiç değilse, bizi bu duruma düşürmüş olan, başarısız başkanların çekilmelesini ve yolu arkadan gelenlere açmayı sağlamak, acil bir sorumluluğumuzdur demiştim.
Bugün halkımıza düşen vazife, Deniz Baykal ve benzerlerinin çekilmelerini, yolu dirayetli kişilere açmak, BİRLİĞİN oluşabilmesi sağlamak kampanyasıdır tezini de savunmuştum.
Bu yazım nedeniyle bazı okuyucularım, CHP propagandası mı yapmakta olduğumu sordular. Cevap kesinlikle hayırdır. Hiçbirzaman hiçbir partiye katılmadım ve halen de katılmış değilim. Yaklaşımım tamamen 83. yılını tamamlayan CHP’nin yurdumuzun en eski ve köklü partisi olması, Atatürk’ün ilkelerini en çok korumuş olması, yaygın bir teşkilatı bulunması, uzun yıllar çok taraftarı olması, sağın veya solun hiçbir ucuna kaymamış olmasıdır. Kemalizmin temelinde olan altı ok ilkelerine en çok sadık kalan parti olduğunu da unutmamamız gerekir.
Sayın İsmet Ünönü’nün ayrılmasından beri, CHP’nin bugünki duruma düşmüş olması tamamen idâri bir problem olup, başkanlarının yanlış tutumundan kaynaklanmıştır.
Birçok partinin CHP den ayrılanlar tarafından kurulduğu, birçok milletvekilinin CHP’nin bünyesinden ayrılanlardan oluştuğu da bir gerçektir. Bunun nedeni de başkanlığın yanlış kullanılması, aşılmaz bir dikta yaratılmış olmasıdır.
Bu nedenle, CHP ye yeni bir başkan gelmesinin, alacakları oyu en az iki misline çıkaracakğı, dikta yüzünden diğer partilere kaçan, ve yeni parti kuranların geri döneceği, ufak partilerin de daha kolaylıkla birleşme yoluna gidebilieceği, tezini savunmaktayım.
Başkanlık boşaldığında yerine kimin geleceğini bana soranlar oldu, bunu bektaşinin şarap fıkrasiyle cevaplamak isterdim amma saygısızlık etmek istemem. Sayın Baykalın çok dürüst bir kişi olduğunu herkez bilir. Ancak iyilikle, hoşlukla, doğrulukla idareci olabilmek, ve onda başarılı olabilmek, çok ayrı hassalardır.
Kişiyi tartarken onun yanlız fena yaptıklarıyla etrafına zararlı olacağını değil, yapması gerekenleri yapmadağından da daha kötü sonuçlar doğacağını nazara almak gerekir. Başkanlığın ikinci planda kalmanın rahatlığında olması, CHP için artık yeterli olamaz. Vatanın bunu kaldıracak hâli kalmadı.
Sayın Baykalın bu aşamada yapabileceği en yararlı vatan hizmeti, kendiliğinden yerini sırada olan ehil kişiye bırakması olacaktır. Bunu yapması vatanımızı kıskıvrak içine almış olan bu çıkmazdan kurtulma yolunu açaçak, ve kendisi de tarihte saygı ile anılacak bir görüşü ve gücü sergilemiş olacaktır.
Kaçınılmaz bir ihtiyacımız olan bir ortak fedakarlıklar birliğinin mevcut başkanlığın arkasında olamayacağının kanıtı; partiden ayrılmış olanların çokluğu, milyonlarca CHP taraftarının artık bu şartlar altında oylarını vermek istememeleridir.
Bu gerçeğin vakit geç olmadan idrak edilmesini, ve gereken fedakarlığın yapılmasını ümitle bekliyoruz.
Bu nedenle Çarşamba günü çıkmış olan yazımla ve gönderilen e-postalar ile medyanın yardımını alabilmek için kampanyayı başlatmış bulunuyorum.
Basının yardımı olmadan bir ortak fedakarlıklar birliğinin veya bir cephe’nin gerçekleşmesi mümkün olamaz.
Kampanyada başarılı olmak, yâni vatanı selâmet yoluna sokmak ise, ancak halkın katkısı ile basını uyarması sayesinde olacaktır. Katılacağınızı ümit ederim.
Bana bu imkansız gibi görünen işe neden giriştiğimi soranlara şu fıkrayı hatırlatırım: Suların birden çok çekilmesinden deniz yıldızları kumlukta ölüme mahkum kalmışlar. Seyredenlerden biri eğilmiş birtane yıldızı almış ve suya atmış. Bakanlar gülmüşler ve –Daha binlerce var yaptığın neye yaradı ki? demişler. Adam cevap vermiş, -Amma o yıldız kurtuldu!
Sizin de kurtaracak bir yıldızınız olduğunu ümit ediyorum?
Son yorumlar