Yöreye saygı
Nasrettin Hoca çeşmeye su almaya gönderirken çocuğuna bir tokat attığında neden böyle yaptığını soranlara –testiyi kırdıktan sonra tokadın neye faydası olur ki, dediği bilinen bir hikayedir. İşte burada ben bunu yapıyorum.
Torba koyunu çevreleyen tepelerin, dağların, güzelliğini her Bodrumlu bilir. Bunları korumak için birçok aydınlarımız mücdele vererek kalan kısımların SİT alanı olmasını sağlamışlardı ve hepimiz rahat bir nefes almıştık. Genellikle sitelerdeki evler çok sık olmadığı takdirde yeşillenince az zarar. veren oluşumlar. Problem ise yasa dışı ölçülerde yapılan yapılar.
Torba’da gelişim yamaçlarda da yayılmış olduğundan, şehir suyunun verilebilmesi için yüksek bir yere su deposu yapılması kararı alınmış olduğunu biliyorduk. Ancak bilmediğimiz şey, bu deponun Torbada oturan herkezin görebileceği yerde olması idi. Birkaç hafta evvel koyun güney tarafında, eski manastırın üst tarafına rastlayan kesimde, kazı başladı, ve büyük bir hızla yeşil yamacımıza koskocaman bir yara açıldı. Daha nekadar büyüyeceğini bilmediğimiz bu yara, tertemiz bir cilt üzerinde kanıyan bir çıbana benziyor.
Bu bana otuz yıl evvel Kumbahçede yapılan Kız Enistütüsü binası felaketini hatırlatıyor. O zaman da o tepelerin güzelliği içerisinde bize bu çıbanı koymak düşüncesizliğini de göstermiş olan saygısızlar vardı. Bu yüzkarası manzarayı, binanın etrafı evlerle dolarak, kısmen tesiri azalıncaya kadar, yıllarca, acı ile seyrettik. Her bakışımızda da bunu yapanlara beddua ettik.
Su deposunun yapılması gerekli olduğu muhakkak. Amma neden daha zararsız bir yere yapmak nezaketi gösterilmedi? Bu düşüncesizliklerin sonu gelmeyecekmi? Mimarlar odası nerede? Bodrumda sayılmayacak kadar çok olan, Bodrumu koruma cemiyetleri nerede? Belediye Başkanımız, Kaymakamımız, Valimiz neredeler? Yarısı yol altında kalmış sarnıç için kavşak yapımını durduran KTVK bu yaraya nasıl tahammül ediyor? Greanpeace nerede? Bunların hiçbirinin olandan haberi yok mu? Varsa nasıl başlarını kuma gömüp durabiliyorlar? Yöreyi korumak için konulan SİT alanı yasağı yalınız vatandaşamı geçerli? Bu cemiyetlerin fikrini almak nezaketini göstermesi gereken bir aklıbaşında kimse yokmuydu?
Bu binanın ne büyüklükte olacağını bilmiyorum. Fakat yapılan kazı ve yırtılan tabiatın ölçüsü negibi bir felaketle neticeleneceğimizi belli ediyor. Bu yarayı saklamak için, şayet alınmamışsa, önlemler almak, bu felakete sebep olanların sorumluluğudur.
Binanın malzemesi, rengi, bina bloklarının ölçüleri, kazılmış olan çıplak yarın yeşillendirilmesi, bu ayıbı örtmek için çok hassasiyetle dikkate alınması gereken hususlardır.
Altında oluşmasına göz yumulmuş bütün çirkinliklerin üstünde, Marmara oteli, yöreyi koruması bakımından, medeniyet ve medeniyetsizlik arasında, en iyi bir örnektir.
Yetkililerin bir an evvel harekete geçerek önlem almalarını talep ediyoruz. İş işten geçtikten sonra kabahati başkalarına yüklemeye çalışmak numarasını da artık yutmayacağız, haberiniz olsun.
Peru’da köylü pazara, inmiş alışveriş etmiş, ve kendine bir de gelin almış. Dağa tırmanırken yüklü katır tökezlemiş, adam –bir demiş. Biraz sonra birdaha tökezlemiş, adam, -ikiii demiş, üçüncüdede tabancayı çekip katırı vurmuş. Yeni geline dönüp katırın yükünü sırtlamasını emretmiş ve kadın itiraz edince, adam –BİİİR demiş.
Halkın da bir sabır derecesi vardır sonra taşıverir, hani derlerya –Türkün ayranı kabarmayagörsün, diye.
Son yorumlar