Depreme Hazırlık Önlemleri
Column: 1
Deprem hazırlık önlemleri
Sevgili okurlarım iki hafta önce ihmaller silsilesinde önemli yer alan “Kuraklık / susuzluk” konusunu irdelemiştim. Bu yazımda da olacağını bildiğimiz İstanbul depremini ela alacağım.
Bu yazımın devamında tam 14 yıl evvel yazdığım ve gereken yetkililere gönderdiğim yazımı bulacaksınız. O zaman “Kentsel dönüşüm” diye hiçbir hareket yoktu. Benim yaptığım önerime benzer hareketler yıllar sonra depreme hazır olmak / vatandaşa yardım etmek için değil, RANT peşinde, çok zaman yenilenmesine gerek olmayan binalara uygulanarak yapıldı ve yapılmakta. Bildiğim kadarıyla deprem için gerekli olan binalarda yapılmadı
Her şeyde olduğu gibi halkımız, partiler ve basın sessiz kaldı. Umarım bu sefer daha duyarlı olurlar.
Hâlen yükleniciler eski binaları mülk sâhiplerinden hiç para almadan yeniliyorlar. Uygulanan yöntem binanın yerine göre ufak farklarla yapılıyor. Kabaca ve genelleyerek, yüklenici yenilenen binanın yerine ve satış fiyatına göre %20 ile %30’u arasında M2’sini kendi alıyor, eski daireler biraz küçülmüş oluyor. Bu sistemin çalışması çok yerde yenilenen dairelerin dar gelirli mahallelerin olduğu yerlerde değil, lüks yerlerde yüksek M2’li çok odalı dairelerde yapılmış olması. Bir oda ve salondan yer kaybetmek çok büyük bir sorun olmuyor.
Benim önerim ise 14 yıl evvel de şimdi de dar gelirlilerin ölümden kurtulmak ve sokakta kalmamaları için yapılması gereken idi, şimdi de aynı. Bunun işlemesi için belediyelerin devlet nezdinde uygulamaya önderlik gerektiriyor.
Eskisinden biraz değişik olan yeni önerin “yıkılması kesin kararı” olan binalar içindir. Örnek:
1) İmar durumu 4 kat olan binaya 2 kat ilave verilsin.
2) Dört daireli olan binada Yüklenici 2 daire alsın (%50).
3) Sekiz daireli olan binada Yüklenici 3 daire alsın (%37.5) bir daire de mülk sahiplerine ortak mülkiyet olarak binanın bakımı için aidata yardımcı olarak verilsin.
4) On altı daireli binada Yüklenici 6 daire alsın (%37.5) iki daire de mülk sahiplerine ortak mülkiyet olarak binanın bakımı için aidata yardımcı olarak verilsin.
5) Ek 2 kat vermek imkânı olmayan yerlerde ya 1 kat ek verilsin ve devlet toplanmış olan deprem vergilerinden gerekli katkıyı sağlasın, ya da.
6) Hiç kat verilmeyecek yerler varsa devlet toplanan vergiden farkı yapıcıya ödesin.
Bu anlayışta geliştirilecek formül ile bütün yıkılması gereken binaların kimseye yük olmadan yenilenebileceğini düşünüyorum. Daha ayrıntılı olarak ele alındığında başarılı olacağından da şüphem yok.
Bu yazıyı göndereceğim yetkililerin bu sefer kulak arkasına atmayacaklarını ümit ederim.
18 Ağustos 2009 tarihinde yayınladığım yazım:
“Depreme hazırlık önlemleri
Sn. Prof. Dr. Semih Tezcan’ın 18 Ağustos’ta Cumhuriyet Gazetesinde çıkan “Depreme nasıl hazır olunur” yazısının yetkililerin dikkatine gelmiş olması ümit edilir. 1. ve 2. Derecedeki deprem bölgelerinde P25-Hızlı Değerlendirme yöntemini kullanarak göçer nitelikli olanların bulunup fişlenmesi fikrine katılırken, bu tür önlemlerin en kısa zamanda alınmasının insanî bir borç olduğunu da unutulmamalıdır. Verilen bilgilere göre fişlemeyi gerçekleştirmek için 600 milyon TL’ye gerek vardır. Bu para hâlen halktan deprem fonu olarak toplanmıştır. Şimdi yaklaşık 24 Milyar TL’dir ve devamlı büyümektedir.
Column: 2
Sayın Tezcan’ın verdiği bilgiler İstanbul’da bir milyon bina olduğunu ve 1999 depreminde stokun ancak %6’sı yıkıldığına göre, olası bir depremde 60 bin konutun göçeceğini göstermektedir. Fazlasıyla bunu 100 bin olarak kabul edersek, öncelikle sorunumuz bu yapıların yenilenmesini sağlamaktır. Bu yapıların çoğunluğunun konutlarını kendi kaynaklarıyla yaptıramayacak kişilere ait olduğu görülmektedir. Alınacak önlemlerin vatandaşa yük olmadan yapılandırılması kaçınılmaz bir millî sorumluluktur. ,İstanbul’da yaygın olarak uygulanan ‘kat karşılığı’ yöntemiyle, göçer nitelikli olduğu fişlenmiş yapılarda:
1) İmkânı olan yerlerde, İmar Kanunda belirlenmiş kat sayısı ikiye katlandığında, bu yapıların yenilenmesi hiç kimseye yük olmadan başarılabilir.
2) İmkân olmayan yerlerde mevcut kata %50 ilâve yapılmasına, örneğin 4 katlı yapıya 2 kat ilavesi, hakkı tanınmalı, geri kalan bir katın (4+2=6/2=3) sakinlerine de benzeri bir konutu alması için deprem fonundan yardım yapılmalıdır.
3) Bunların ikisinin de uygulama imkânı olmayan, geri kalan yerlerde ise, fondan ödenerek derhal hazır konutlara yerleştirilmelidir.
4) Zeminin kötülüğü nedeniyle inşaatın akılcı olmadığı yerlerde yapıların tümünün kaldırılıp arâzinin hazineye devri ve sâhiplerinin bugün kriz nedeniyle iflas etmek yerine mâliyetine satılmaya hazır olan bitmiş konutlara derhal yerleştirilmelidir. Bu hem yüklenicileri batmaktan kurtaracak hem de sorunu çözecektir. Hazineye devredilen inşaat yapılamaz alanlar da şehrin içinde çok gereken ormana dönüştürülmelidir
5) Girişimin sömürü hâline gelmemesi için, İstanbul Belediye reisi adayı Sn. Kılıçdaroğlu başkanlığında, partiler arası bir yönetim kurulabilir.
Yüz bin binanın yeniden yapılmasının ve batmakta olan iş sâhiplerinin kurtarılmasının ekonomiye yapacağı olumlu etkiyi de küçümsememek gerekir.
Bazı şeyler olmazsa olmaz sınıfına girer. Uygar bir toplumda insan hayâtının değeri de bu sınıftadır. Bir hayâtı korumak için değer biçmek ve değmez diyebilmek, hiçbir insanoğlunun yetkisinde olmamalıdır.
Okuyanı ve yazanı bile, direksiyon başına geçtiğinde, ne kendi hayâtına ne de başkalarının hayâtına değer vermeyen bir toplulukta belki bu ve benzeri kaçınılmazları kulak arkasına atanlar bol olacaktır.
Ancak, bir toplumun aydınlarına düşen görev, şâyet varsa, 10 yıl uyumak değil, hiçbir zaman peşini bırakmadan gerekenin hemen yapılmasını sağlamaktır.
Aksi, insanlıktan uzaktır.” (Yazının daha kapsamlısı 10/10/211 de tekrar yayınlanmıştı)
Sevgili okurlarım 14 yıl geçti, sizce insanlığa yaklaştık mı? Uzaklaştık mı?
Son Yorumlar