Çiftçiye yardım fonu

Remove the row

Column: 1

Hiçbir toplum yukarıdan aşağıya düzeltilemez. Aşağıdan yukarıya olan düzelme kalıcıdır. Çünkü her ülkenin temeli köylüleridir, çiftçileridir. Çiftçisini yok etmiş hiçbir ülke yoktur ve önlem almazsak biz bir ilk olacağız.

Bu nedenle de Atatürk, “Bu ülkenin efendisi köylüsüdür” diyerek bizi uyarmıştı.

28 Ocak 2021 tarihinde CHP Genel Başkanı K. Kılıçdaroğlu’na borçlu çiftçiye yardımda bulunma fonu oluşturması için parti boyutunda ön-ayak olması çağrısında bulundum.

70 yıldır CHP’ye oy veren, 20 yıldır yüzlerce makale yazmış bir vatansever olduğum hâlde, yanıt gelmedi. Bu parti benimle bile ilgilenmiyorsa, esnaf dolaşımlarından başka, acaba hangi vatandaşla ilgileniyor?

Yıllardır yapmadıklarından yola çıkarak,  partilerin politika için var olduğunu düşünüyor ve insanlık yapmaya öncelik vermiş politikacı olmayan aşağıdaki B.Ş. Belediye Başkanlarına bu makalem ile çağrıda bulunuyorum.

(Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş, Tunç Soyer, Yılmaz Büyükerşen, Osman Gürün, Özlem Çerçioğlu, Zeydan Karalar, Vahap Seçer, Muhittin Böcek, Lütfü Savaş, Kadir Albayrak, Mehmet Maçoğlu)

1945’ten sonra ABD’ye bağımlı olmaya başladığımızdan beri, çiftimiz gözlerimizin önünde yok edilme yoluna sokuldu. İlki, temel devrim olarak yaratılmış Köy Enstitülerinin kaldırılmasıyla başlayan yok etme, başarıyla ilerledi ve günümüzde doruk noktasına geldi.

Politikacılarla ne ülke kurulabilir ne de demokrasi. Köylüsü ve çiftçisi ile temelini sağlamlaştırmamış bir toplum ile de ülke olamaz. Biz ülkemizi kaybetmek yolundayız.

Halkımız büyük krizler sırasında daima verici olmasını başardı. İstiklâl savaşına hazırlık sırasında istek üzerine varlıklarının yarısını orduya vermekle başlayarak, deprem mağdurlarına, Darülşefakaya, Darülacizeye, hatta yabancı ülkelerin mağdurlarına yaptıkları yardımlar kayıtlardadır. Kıbrıs Barış hareketinden sonra gelen ambargolara karşı; Aselsan, İşbir, Aspilsa, Havelsa, Roketsan, halkın bağışlarıyla kuruluşa girdi. Bunu tekrar yapabiliriz.

Column: 2

Şâyet halka gerçekleri,  doğru anlatabilirsek, bağışları telethon ile toplayıp, çiftçinin geçmiş banka borçlarını ödemek çok daha kolay olur.

Ağustos 2020’de çiftçinin bankalara olan borçları yaklaşık 125 milyar TL. 22 milyar kamu, 11 milyar yabancı, kalanı da özel bankalara. Toplam borcu 20 milyona (nüfusun %23’ü) bölersek yaklaşık 6 bin TL düşer. Bazı kişiler ve kurumlar 10 bin, 100 bin verir, bazıları 50, 100 TL verir. Ama doğru çağrı yapılırsa, geçmişte olduğu gibi katkı sağlanarak bu kolayca ödenebilecek bir paradır. BDDK, TKK ve bankalar borçların faiz ve cezalarında indirim yaparlarsa borç azalır, ödeme kolaylaşır. Yabancı bankalara öncelik verilirse topraklarınızın yabancıların eline geçmesi de önlenmiş olur.

Bunun için Sayın Büyükşehir Belediye Başkanlarına bir araya gelip, halkın bağış yapabileceği bir fon oluşturmalarını öneriyorum.  Bağımsızlığımıza doğru önemli bir adım atmak amacıyla, çiftçimizi kurtarmaktan başlayarak,  çöküşümüze karşı koymaya ve son vermeye öncü olmaya davet ediyorum.

İlk bağışı da kendim yapacağıma söz veriyorum.

Şâyet biz çiftçiyi kurtarmazsak görülüyor ki kimsenin kurtarmaya niyeti yok. Eğer bizim de amacımız bu ülkenin batması ise, 85 yıldır yaptığımız gibi seyirci kalalım.

Sessiz ve seyirci kaldığımız takdirde de ne iktidarın, ne ABD’nin, ne de AB’nin yaptıklarından şikâyete hakkımız olmaz. Bu topraklar tekrar yabancı çizmelerle ezilince, ya da bir Ortadoğu ülkesi olunca, ağlamak ta bir işe yaramaz.

Önerdiğim yöntem iç karışıklıklara meydan vermeyecek demokratik, sulhçu ve halkımızı birleştirici bir yaklaşımdır. Bu ülkenin her biriyi için, kazan- kazan olan bir gerçektir.

Vatansever, halk sever B.Ş. Belediye Başkanlarımızın gereken girişimleri yapacağını ümit ederim. Seçildiklerinden beri gösterdikleri başarılarına bir büyük başarı daha katacaklarını umarım. Okurlarımdan da bu çağrıyı seçtikleri ortamda dağıtmalarını rica ederim.

Column: 3

 

 

About The Author