Koltuğa sınırlı ufuklar

 

Çuvallayan İttifak adlı kitabında Turan Yavuz, ABD’nin iktidarı nasıl başımıza getirdiğini anlatıyor. Verileri, neden ABD’den müsade ve icazet almadan hereket edemediklerini kanıtlıyor. Siyasi ufkumuz da, onlara çok büyük gelen koltuğun sınırlarını aşamıyor.

Cumhuriyet’in 5 Kasım 07 Strateji ekinde Barış Adıbelli, Barzani ve Talabani’nin ise, geniş ufuklara eriştiklerini açıklarken özet olarak:

Saddam zamanında ABD tarafından ölüme terkedilen Kürtler, ABD’nin ilişki kurduğu ülkeleri, sömürdüğü ve sıkıştığında, ortada bıraktığını biliyorlar. Iraklı Kürt’ler bu nedenle 2004’den beri Çin ile staratejik ilişkiler kurarak, dengeliyici güc merkezlerine yöneldiler. Rusya gibi bölge keşmekeşine girmeye teşne olmayan Çin’e, Tayvan’la ilişkiler kurmak eğilimi göstermeleri beklenen etkiyi yaptı, ekonomi ve enerji alanlarında anlaşmalar imzaladılar. Pekin Saddam döneminden kalan 8 milyar dolarlık borcu da sildi,diyor.

Çin ile yapıkları ve planladıkları silah ve petrol anlaşmaları ile geleceklerini garantiye almayı, ABDYe karşı Çin kartını oynayarak başarıyorlar. Bunu başaran, kukla bir hükümetin kukla başkanı ve bir aşiret reisi. Görüyoruz ki onlar bile, şartlar nekadar kötü olursa olsun, tek kutba bağlılıktan kurtulmayı başarıyorlar. ABD işgal etmiş olduğu ülkede bile onlara birşey yapamıyor.

Türkiye’nin çıkarlarının BOP’na, yani ABD’nin çıkarlarına ters düştüğü bir ortamda, hâlâ Amerikanın etkisne teslim olması, intahar etmekten farksızdır. Bunun tek izahı, Koltuk ve İcabet’tir.

Atatürk’ün bize emanet ettiği bu ülkeyi özgür olarak bütünüyle devam ettirebilmek için, bir an evvel:

  • Her çareye baş vurmalı,
  • Çok merkezli ilşkiler geliştirmeliyiz.

Ancak o zaman, ABD ile çıkarlarımızı koruyabilecek düzeyde ilişkilerimizi devam ettirebiliriz. Bunun için de bir eş-koltuk ortaya çıkmadan, muhakkak sınırlı koltuk anlayışının değiştirirlmesi gerekiyor.

 

About The Author