Gereken değişiklikler
Bu yazımı değerlendirebilmek için, 24 Ekimde yayınlanmış olan yazımı okumuş olmanızın yararlı olacağına inanıyorum.
ABD’nin ekonomisinin lokomotifinin inşaat sektörü olduğunu evvelce söylemiştim. İnşşat sektörünün kalkındığı yere refah gelmiştir. Bu sektörün gerek bukadar önemli olmasının, gerek bukadar büyümesinin nedeni, sorumlulukların yukarıdan karşılanması değil, halk ile, bilhassa yapılaşmayı uygulayanlar ile, paylaşılmış olunmasıdır. Daha açık bir şekilde belirlersek; sorumlulukların çoğunun yapı sahiplerine devredilmiş olmasıdır. Aksi halde, evrenin en zengin imkanlarına sahip olan ABD bile, şayet yukarıdan yardım yapmayı uygulamış olsaydı, bu ölçülerde başarılı olamazdı.
Yapılaşma sektöründe olanların uygulaması gereken şudur:
Bugün on lira kazanıp, yarın işsiz kalabilirler,
Bugün üç lira kazanıp, bütün hayatlarınca kazanmakta devam edebilirler.
Bu şartlar kısmen halk için de geçerlidir. Bugünki fedakarlıkları, uzun yılların refahını ve rahatını sağlayacaktır.
Belediyelerin uygulaması gereken değişiklikler de şudur:
Bütün sorumlulukları üstelenmek mümkün değildir, o devir geçmiştir,
Sorumluluklar muhakkak halk ve iş sahipleriyle paylaşılmalıdır,
Halk devamlı olarak bilgilendirilmeli ve bu surtele katkısı sağlanmalıdır.
Bunu sağlamak için, toplantı salonlarında sohbetler, belediyelere grupların daveti, seminarlar, bildiriler, gazeteler ile reportajlar yapılmalı, iş sahiplerine ve halka yaklaşılmalıdır. Hâlen uygulanan tutumun kimseye yararlı olmadığı yapılamayan işlerle yıllardır kanıtlanmıştır, ilerisi için de yetersiz olduğu bilinmelidir. Değişikliklerin geleceğimiz için kaçınılmaz olduğu, herkez tarafından anlaşılırsa, yaklaşmanın samimiyet ve ciddiyeti görülürse, halkla olan ilişkiler bambaşka bir düzeye çıkar. Siz ve ben, biz anlayışına dönüşür.
Halkın seçmek hakkı olduğu belediye yetkilileri, parti bağlantılarından sıyrılarak, gereken yaklaşımı gösterirlerse, partilerine gerek kalmadan tekrar seçilmek imkanına kavuşurlar. Çünki halk, yapılan işleri değerlendirecek yegane güç olduğundan, artık erdemliğe oy vermenin değerini öğrenmiş olur. Zaten başarılı olduğu kanıtlanmış, aşağıdan yukarıya doğru yapılaşan, yönetim sisteminin esası da budur.
Herşeyden evvel belediyeler yetkililerinin bu değişmeleri kabul etmeleri gerekir. Bu gibi uygulamal yarım gönül ile olursa, hiçbiryere varmaz, gönülsüz olursa zaten başlamaz.
ABD’yi birçok nedenlerle sevmeyebiliriz. Ancak sevmek vaya sevmemek ile, bilgiden yararlanmak arasında hiçbir bağ olmamalıdır. Bugün hâlâ ABD konumuzda en ileriye gitmiş, yıllarca bu sıkıntıları yaşadıktan sonra, çarelerini bulup olumlu yerlere varmıştır. Hâlâ da gerektiğinde luzumlu değişiklikleri yapmaktadırlar. Başkalarının geçirmiş olduğu deneylerden yararlanmamak, tekerleği yeniden icat etmekten farklı olmaz.
Belediyeler bugün türlü nedenlerle yasaların, yasakların büyük bir kısmını uygulamamaktalar. Bu nedenle de birçok aksaklıklar, şikayetler devam etmekte.
Hoşgörü diye adlandırılan bu tutum tamamen herkezin ziyanına sonuçlar vermektedir. Kısa vâdede memnun edilen birkeç kişi için, kamu servisleri aksamaktadır. Yarımadamızı geleceğe hazırlamak istiyorsak bu eski adetlerden vazgeçmek yegane çıkar yoldur.
Belediyeler, yetkileri dâhilinde olan, bütün cezaları her fırsatta tahsil etmelidir,
Toplanan ek gelirler ile yapılanlar, uzun vâdede, cezadan canları yananları bile memnun etmeye başlayacaktır.
Yasaları uygulamakda, sorumlulukları paylaşmak da, uygar bir demokrasinin kurallarıdır.
Son yorumlar