Güneycan Kaptan

 

Bodrum çocuğu, Bodrum Era Yat kulübünde yetişmiş onaltı yaşındaki genç yarışçımız, 22 ülkeden, 139 yarışçının katıldığı, Avrupa, Laser 4.7, şampiyonasında üçüncülük alarak bizleri şeref duygularına eriştirdi. Bundan yarım asırdan fazla bir zaman evvel, İstanbul’da başarılı olmuş bir yelkenci olarak bunun önemini takdir ediyor, kendisini candan kutluyor ve kucaklıyorum.

Akdenize hükmetmiş bir milettin çocukları olmamıza rağmen, ülkemizde yelken sporlarının geçmişi henüz bir asır bile yoktur. Kırklı yılların sonu ve ellili yıllarda bizler bu spora başladığımız zaman, en ilkel şartlarda, türlü yokluklar içerisinde çırpındığımız günlerde, batıda büyük aşamalar olmuştu. Birçoğumuz bunlardan habersizdi. Olumsuz teknelerle, evden yapma takımlarla, adî kumaştan yelkenlerle, yarışma aşkımızı sürdürmüş olduğumuz halde, o günlerin her dakikasını zevk ve hasterle anıyorum.

Günümüzde futbolun en ilerlemiş ve alâka gören spor dalı haline gelmiş olduğu münakaşa götürmez. Bir zamanlar şampiyonluklar elde ettiğimiz, kişisel bir spor dalı olan, geleneksel sporumuz güreş geri planlara atıldı. Gene kişisel spor dalları olan kayak ve tenisde de hiçbir zaman başarılı olamadık.

Yelken, kayak ve tenis’in geç kalmasının nedenlerini bunların masraflı sporlar olmasına bağlamak yanlış olmaz. Kırklı yıllarda İstanbul’da yanlız Moda Yelken Klübü vardı. Orayada aza olmak için üst düzeyde varlıklı olmak gerekirdi. Sonra kırkların sonu, ellilerde, Galatasaray, ve İstanbul Yelken, Kalamış Yelken, gibi, diğer yelken kulüpleri doğdu. Ve bu sayede yelken yarışları da alâka görmeye ve yelkenciler yetişmeye başladı.

Bir takım sporu olan futbol bütün dünyada artık bir ticarethane hâline dönüşmüştür. Amatörlük ruhu yok olmuş, oyuncuların alım satımıyla, kişisel yönü yozlaşmıştır. Fubol’un takım sporu olmasıyla, takım içerisindeki oyuncuların başarıları, kendi kabiliyetlerinin yanında başkalarının yardımlarına, yönetimin kalitesine bağlı bir hâle gelmiştir.

Yelken yarışlarında ise, kayakta ve güreşde olduğu gibi, çok zaman, kişinin tek başına başarılı olması gerekir. Ufak bir hatâ hem ortadadır, hem de başarısızlıkla sonuçlanır. Kişisel sporlarda başarı tam olarak hak edilmiş olur.

Era Yelken Klübü yetkililerinin ve Güneycanın bize kazandırdığı bu şerfin değerini yukarıdaki girişle dikkatinize getirmeyi, hem bir vatandaş, hem de bir denizci olarak vazife biliyorum. Bu başarıyı biz yarım asırdır beklemekteydik, ve bu güne ulaştığımız için çok mutlu olmamız gerekir.

Ticari bir tutum içerisinde başarılı olarak parlayan futbol yıldızlarının medya tarafından nasıl sömürüldüğünü, bu gençlerin nasıl çabucacık yollarını şaşırabildiklerini, üzüntü ile izlemekteyiz.

Güneycan Kaptanın uzun zamandır hasretini çaktiğimiz bu başarıyı bize vermesinin değerini anlamamız, kendisini takdir etmemiz, teşvik etmemiz gerekir. Bu yarışmalara herhangibir derece alabilmek değil, katılabilmek bile büyük bir başarıdır. Hele binlerce kişiden seçilen 139 kişinin içerisinde üçüncü olabilmek, herkeze nasip olmayacak bir başarıdır, bir Türk olarak, bir Bodrum’lu olarak bunun bilincinde olmalıyız.

Ancak bu kabiliyetli, ve bize çok uzun zaman başarılar getirmesini arzuladığımız yavrumuzu, olgunluk, bilgi ve itidal ile kutlayarak, kedisini başarılara ulaştırmış olan kimliğini kaybetmemesine dikkat etmeliyiz. Bu bizlerin ve basının en önde gelen düşüncesi olmalıdır.

Sevgili Güneycan, senin başarının değerini biliyor, seni candan kutluyor, ileride daha çok başarılara erişmeni diliyorum. Unutma ki hayatta en büyük başarın, elinden gelen gayreti, daima doğruluk ve dürüstlükle, göstermen olacaktır, şampiyon olmak değil.

Sen böyle harket ettikce, herzaman başarılı olamasan bile, gene biz seninle beraber olacağız.

About The Author