Bodrum’da Mimari

 

Birinci yazımdaki “Vakdiyle Bodrum halkının yaşayış tarzını yansıtan ve yöreye ve iklime uyan bir mimari tarz vardı. Bugün onun yerini birbirinin üzerine yığılmış sıcaktan yanan zevksiz kutular aldı. Bunların hepsi şimdi yok olmakta” konusunda açıklamalar:

Birkaç yıl evveline kadar Bodrum’da yapılan bütün binalar beyaz badanalı sıva veya taş yapı olarak inşa edilmekteydi. Bodrumun hâlâ Bodrum olarak ayakta kalabilmesinin en belirli sebebi budur. Genellikle bütün yarımadada uygulanmakta olan yönetmelikler ve inşaşat şekli Bodrumun Marmarisin akibetine uğramamasına neden oldu, yüksek kata ve değişik renklere müsade edilmemiş olması Bodrumu kurtardı.

Ancak son birkaç yıldır yönetmeliklere rağmen hertarafta değişik dış badana renkleri, zevksiz süve şekil ve renkleri olagelmeye başladı. Belediye elman yetersizliğinden ve dış tesirlerden buna mani olmaya yetişemiyor. Bodrum yarımadasının çok sayıda küçük belediyelere ayrılmış olması da kontrolün kaybolmasında büyük bir rol oynamakta.

Değişen hayat şartları ve yaşam farklarından ötürü yeni yapılan meskenlerin Bodrum’un eski evlerinin kopyası olması beklenilemez. Ancak aşağıdaki şartlar çok sıkı bir şekilde uygulanmadığı takdirde geriye dönülmesi kabil olmayacak bir felaket meydana gelecek.

Kırk küsür yıl evvel güzel İstanbulumuzda başlayan mesken patlaması yönetmeliklerin yetersizliği, mimarların hataları ve nufuz baskısı ile bugün en karektersiz ve çirkin şehirlerden biri haline geldi. Geri dönülmesi imkansız olan bu acı hâdise batının geçirdiği tecrübelerden ders alınarak önlenebilirdi amma bilgisizlikten kendi hâline bırakılarak bu vaziyete getirildi. Bir gerileme olarak addettiğim bu gelişmede her nekadar onlar suçu kalfalara atsalarda en çok mimarların ve aydınlarımızın kusurlu olduğuna inanıyorum.

Onsekizinci asırın sonunda başlayan Paris mesken patlamasında ise çok akıllıca planlanmış ve çok sıkı tatbik edilmiş olan yönetmelikler sayesinde bukadar yıl sonra Paris hâlâ dünyanın en ahengli ve güzel şehirlerinden birisidir. Parisin güzel bulvarlarını süsleyen binaların büyük bir kısmında ayn taş kullanılmış ve aynı yükseklik gözetilmiştir. Binaların kendi içerisindeki detaylar farklı olmasına rağmen büyük bir ahenk meydana getirilmiştir. İnşaat unsurları balkon parmaklıklarının çıkıntılarını santimle kontrol altında tutacak kadar titizlikle iki asır süresince sıkı kontrol altında tutulmuştur.

Bodrumun görünüşünü bozmamak imkanının hâlâ mevcut olduğunu görüyorum. Vakit geçmedi amma geçmek üzere. Şayet son yıllardaki usulsüzlüklere göz yumulmaya devam edilirse bu felaket hemen üzerimize çöküverecek. Ayrıca yönetmeliklerin tatbikatını sağlamak belediyeye ilave gelir sağlamakla kalmayacak Bodrumu kurtaracak.

Bütün meskenlerin:

Düz çatı ile yapılması

Sıvanın beyaz olması

Beyaz sıvadan veya taş duvardan başka dış malzemeye müsade edilmemesi

Hiçbiryerde iki kattan fazla yüksekliğe müsade edilmemesi

Meskenler arasındaki binadan binaya olan komşu payının sekiz metreden az olmaması, şartlarının sıkı olarak uygulanması gereklidir.

Son yıllarda imar durumu aldıktan sonra tasdikli projeye ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan meskenler okadar sıkışık yapılmaktaki bunlar birbiri üzerine yığılmış kutulara benzemekte ve çok zaman evlere girecek yol bile bırakılmamakta. Buna neden olarak öne sürülen batıda bayatlamış bir düşünce tarzıdır. Arazinin çok değerli olduğu idda edilir. Arazi değerli felsefesi doğru değildir ve doğru olsa bile bunun işin bir şehir mahvedilemez. Genellikle ufak bir ev arsası değeri büyüklüğüne göre değil, piyasadaki bir arsaya ödenebilecek paraya göre ayarlanır. Bilhassa Bodrum gibi arsaların tarladan arsaya dönüşmekte olan yörelerde evler arasındaki mesafenin büyütülmesinin ekonomik bakımdan hemen hemen hiç bir etkisi olmayacaktır.

Bu mevzuda bütün Bodrum yarımadası bir bütün olarak ele alınmalı. Küçük belediyelerin ayrı ayrı bu yönetmelikleri gerçekleştirmeleri ve tatbikini kontrol edebilmelerini olanaklı görmüyorum. Bazı konularda bir (Bodrum Büyük Belediyesi) kontrolüne ve koordinasyon gücüne ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.

Mesken bir cemiyetin sosyal yapısına en çok tesir eden ve yönlendiren unsurlardan birisidir. Kötü planlanmış bir site, sıkışık inşa edilmiş evler yaşayanların hayatlarında çok önemli etkiler meydana getirirler. Genel gayenin kalite bir oturum oluşturarak kalite bir yaşama fırsat vermektir. Kalite bir oturumda sosyal ilişkilerin de kalite olabilmesi imkanı doğacaktır. Burada yönetmelikleri yapanlar ile Mimarın mesuliyet ve vazifeleri el ele gitmektedir. Ancak en iyi bir mimar bile kötü bir yönetmelik ile harikalar yaratamaz. Bodrumun şansı iyi bir yönetmeliğe sahip olmasıdır. Yukarıdaki basit şartların birçoğu yürürlükteki yönetmelikde nevcuttur. Bu yönetmeliğin sıkı tatbikini başarabildiğimiz takdirde Bodrumun düşmek üzere olduğu felaketten kurtulabileceği kanaatindeyim. Bodrum hiçbirzaman bugün olduğu kadar bu mevzularda hassas olan kişiler trafından yönetilmemiştir. Gerek Başkan gerek başkan yardımcısı mimardır. Kendilerine yönetmeliği tatbik edebilmeleri için grekenin üstünde yardım etmeniz ile Bodrumu kurtarmak için bugün elinizde çok değerli bir fırsat var.

Bu yazımdaki öneriler basit gibi görülebilir. Ancak bunlar Bodrumun geleceği için alınacak en önemli tedbirlerin başında gelir. Bodrumun gençlerinin bunu idrak etmelerini ve bunları gerçekleştirmek için bütün güçleriyle çalışacaklarını ümit ederim.

(Bodrumun genç iş gücüne yönelik sosyal konut ihtiyacı gelecek yazımda incelenecek)

 

 

 

About The Author