Halkın algı sorunu

Remove the row

Column: 1

Suçlu sâde AKP değil, başa gelmesine engel olacak şeyleri yapmamış olanlar, yâni biz, yâni halk!

İnönü Rusya korkusundan ABD’ye bağım kapısını araladı; Eskişehir; Lokomotif, otomobil ve uçak fabrikaları kapandı, Köy enstitüleri durduruldu, sanâyileşmemiş ülke hazır değilken Demokrasi ve çok parti geldi, istikrar yok oldu. Halk suskun, seyretti!

Atatürk ve geçmiş sıkıntılar çabuk unutuldu. Yüzyıllardır sürülmüş kul’laşmış halka Çoban, bu sefer dışarıdan geldi ve Sevr’i geri getirme süreci başladı.

DP kuruldu, toplum parçalama yoluna sokuldu, ezan Türkçeden Arapçaya döndü, tarikatlar hortladı, yobazlık başladı, Köy Enstitüleri kapatıldı, tarım yok edilme yoluna girdi, ithalâta dayalı sanâyi kalkınması başladı, ABD etkisi arttı, yasalar ihlâl edildi, 6-7 Eylül olayları, parti çıkarlarını Milli çıkarların önüne koydu, Menderes Rusya’ya gülümseyince 60 darbesi geldi. 1960 ile günümüz arasında; 2 askerî darbe, 3 Muhtıra, 5 darbe girişimi, 5 sahte dava suçlamaları onu tâkip etti. Doğruyu yanlış yoldan yapan gençler kurban oldu. Halk suskun, seyretti!

1965-2020 arası ülkenin varlıkları satıldı fabrikaları yok edildi, ABD’deli uzman (!), ölümcül sıcak para ekonomisini getirdi, halk alkışladı, kritik zamanda partiyi böldü, seçim kaybedildi, işi bitince geri döndü. Halk suskun, seyretti!

BOP’si yürürlüğe girdi ve bütün müttefikimiz ülkeler bize karşı oldu, devletin bütün kolları el değiştirdi, ordunun üst kademesi yok edildi. Terör dışarıdan desteklendi. Halk suskun, seyretti!

Halk, mücevherler varken kapıyı açık bırakıp gelin alın dediğinin farkında değil. Geleni suçluyor!

Seçme gücünün ve denetim sorumluluğunun kendinde olduğunu hiçbir zaman bilmedi.

1950’den sonra halka inilmedi. Köylüye / halka inerek iktidara gelen AKP’den ders de alınmadı!

Bu nasıl bir uykudur ki, bu nasıl bir cehâlettir ki, hep başkası suçlu oluyor. Ülkenin ana sorunlarına odaklanarak sesini duyuracağına, ayrıntılarla yılları öldürürken, özgürlüğünün satıldığının farkında değil!

Olanlar AKP’ye kısıtlı değil. 80 yıldır izleniyor. Gücü balon gibi şişirilen Tweeter’de hangi yazının binlerce beğeni ve re-tweet aldığına bakıldığında, TV’de, oturumlarda, haberlerde, yazılarda yüzlerce kere tekrarlananların, tweet ile gene yüzlerce tekrarı görülür! Halk vaktini geçiriyor, aydınlar etkisiz, şikâyet bol, sorunlar devam ediyor!

Column: 2

Sorunlarımız, başkasının yaptığı yanlışlıklar olduğu kadar, onlara karşı uygulanması gereken,  çözümleri konuşmamakta. Ana sorunlar Bilmeden, konuşmadan çözüm üremiyor ve üremeyecek!

Şu anda düzelmenin öncelik yolu, yanlış yapanların değiştirilmesi. Yâni bu seçimi kazanmak.

Bu ülkede bunun nasıl olacağından bahseden 10 kişiden az. Ve yetmiyor, halk ve toplum gücü şart.

Konuşulması gereken ana konularda yazılanları, alanların ancak üçte biri okuyor! Ülkenin üst düzeyinin tutumu ve ilgisi bu kadarsa, geri kalanının nasıl bir ilgiyle hareket ettiğini siz düşünün. Fakat herkes, her gün her konuşmada olanları yapanlardan şikâyetçi! Yâni bu ülkenin en az yüzde 95’i olanlara seyirci ve katkısını vermiyor!

Hâlbuki yıllardır yazılanların dağıtılarak duyurulması ve başka yerde konuşulmayan konularda bilinç yaratılması gerekirdi. Aynen Saadet Zinciri misali dağıtılması ki, halk sorumluluğunu ve sesini çıkarmayı öğrensin. Yanlış yapanlar da meydanın boş olmadığını görsünler. Halk müttefikini ve düşmanını tanısın! Yapılmadı, hâlâ da yapılmıyor!

Haber ve yorumları tabii ki yapılacak. Amma aynı zamanda da ana konular ve can alıcı hareketler gündemde olacak ki halk bilgilensin ve uyansın.

Haberlerin ve genel bilgilendirmenin yanında artık odaklanılacak konu seçimin nasıl kazanılacağı olmalı. Bu konu manşet olmadan, günlerce gündem olmadan, önlem alınıncaya kadar üzerinde durulmadan, bunun için basının yardımı olmadan olmaz! Basın da halktan istek ve baskı gelmeden yapmaz, yapmıyor. Birkaç kişinin yazarları, konuşanları uyarması yetmiyor. Amma bin kişi uyarırsa gündeme girer. İstanbul seçimleri örnektir.

Yazarlarınızı sorgulayın, isteklerinizi bildirin, ne kadar çok e-posta alırlarsa o kadar çok etkili olur. Parti yöneticilerine yazın, uyarın ve seçimi nasıl kazanacaklarını devamlı sorgulayın. Eski başarısızlar yerine, yeni başarıcılar isteyin. Bunlar bizim sorumluluğumuzun önemli bir parçası. Top sizde!

Güçlü ve birleşik bir toplum olmak, demokratik yoldan değişimi sağlamanın yegâne yoludur. Kimse sivil halkın gücüne karşı duramaz.

Şimdiden gerçekleşmeyecek ümitler verilmeye başlandı. AKP’nin kazanma oyu yok deniyor. Sormak gerek; Muhalefetin var mı? Yok.

Çok daha kapsamlı ittifak olmadan da, olacağı yok. Kazanmanın garantisi olmadan da risk alarak yola çıkmanın intihardan farkı yok!

Çünkü bu son kavşak! Uyanın!

Column: 3

 

 

About The Author

0 Comments