Günün Ortadoğu gerçeği

 ABD’nin İŞID’e karşı kurduğu koalisyon, çıkmazı çözme çabası mı, yoksa Büyük Ortadoğu oyununun sahnelerinden birisi mi?

           

Osmanlı İmparatorlıuğudan ayrılmalarından beri, aşiret boyutundan  ulus boyutuna geçememiş olan Ortadoğu toplumları, hilekârlık, aldatma ve yalanlarla dolu ilişkilerle kavruldu. Bu ışık altında, son olaylar da oloğanüstü sayılmaz. Batı ülkelerinin bu entrikalara ayak yuduramamış olmasını düşünüp, Büyük Ortadoğu projesinin çıkmaza girdiğini sanmak da, aldatmacalara kurban gitmek olur. ABD koalisyanundaki imkânsızlıklara bakarak düşünenler, gerçek resmi görebilirler:

  • Koalisyonun içinde Suriye kuvvetlerini kullanması koalisyon şartlarına aykırıdır.
  • Türkiye ve Ürdün kara hareketine fiilen katılmayacaklarını belli etmişlerdir.
  • ABD’nin Suriyede Esad karşıtı güçlerden oluşturabileceği kuvvet, beşbini geçemez. Bu güç oluşsa bile, yeniden silahlandıklarında, IŞİD’a karşı olmaktansa, Esada karşı savaşa hız vermeleri de beklenir.
  • Koalisyon kuvvetlerinin otuzbin kişilik IŞİD gücüne karşı başarılı olması da olanak dışıdır.
  • ABD kurmaylarının ve Büyük Ortadoğu Projesi patronlarının da bu gerçekleri görmeden hareket ettiklerini düşünmek, saflık olur.

O halde, yaşanan senaryo, yüzyıldır olagelen kandırmacaların batı tarafından uygulanan bir benzeridir. Bu açıdan bakıldığında şöyle bir komplo teorisi oluşturulabilir:

  • Irak savaşıyla başlayan, Irak’ın üç bölgeye ayrılması için etnik karmaşalığın giderilmesi gerekmekteydi.
  • Suriye’de bölmek için başlatılan  sözde iç  harp ile, ülke herbiri kendi çıkarları için savaşan ne idüğü de pek açık olmayan grouplarla dolduruldu.
  • Suriye / Türkiye hududunun, büyük bir kısmında, sonradan Akdenize yol verecek bir koridor, Peşmelge’lerin idaresine bırakıldı.
  • Esad’ın beklenmedik direnişi ona karşı daha zorlu önlemler alınmasını gerektirdi. Bunun için de yörede zaten savaşmakta olanlar arasından, maskelerinin arkasında kimlerin saklı olduğu belli olmayan savaşçılar, IŞİD adıyla ortaya çıkarılıdı. IŞİD’a verilen görev Suriye ve Iraktaki bölünmenin olabilmesi için gereken; dinsel ve ırksel farkaları yok edecek, Şii, Suni  ve Kürt halkının yer değiştirmesini sağlamaktı.
  • Öncelikle, Esad’ın dost ilan edilmesi sırasında,  hududun açılması sayesinde, sonradan harekâtın idarecilerini ve temelini oluşturacak binlerce ajanın, savaşçının, Türkiye’ye konuklanması sağlandı.
  • IŞİD’ın silahlanması gerekiyordu, Musul’daki Irak ordusuna silahlarını bırakarak kaçmaları emredildi, IŞİD bir çırpıda ABD işgalinden kalan ağır ve hafif silahlara sahip oldu.
  • Halkların yer değiştirmasini sağlamak için IŞİD’ın terror yaratması gerekiyordu. Medyanın yardımıyla, nekadarı doğru olduğu kanıtlanamayan, tek taraflı propagandalar başarıyla uygulandı.
  • Türkmenlerin, Ezidilerin ve Kürtlerin yerlerinin değiştirilmesine başlandı. Büyük bir Kürt ve Ezidi topluluğunun Türkiyeye geçmesi sağlandı.
  • Güney doğu Anadolu’da Kürt nufusunun artması, da sağlanmış oldu , olmakta devam ediyor.

IŞİD ortaya çıktığından beri medyada verilen temsili bilgilerin nerede ne zaman olageldiği belli değil. Henüz kanıtlanabilecek ciddi bir savaş resmi yayınlanmış değil. Verilen intiba ise büyük bir tahribat. Ne karşı koyanı ne de ölen görülüyor. Bütün propagandanın sadece bir gösteri ve aldatmacadan olması akla gelmiyor değil. IŞİD’in elinde 44 ağır tank varken, nerede olduğu belirsiz, tek katlı basit binaların bombalandığı gösteriliyor. Neden tanklar yok edilmiyor, ordu hedef alınmıyor? Bir çok aydınlanamayan sualler var.

IŞİD’a verilen yerleştirme görevi tamamlanınca IŞİD’a ne oplacak? Bunun cevabı Afganistanda yaşananlardadır: ABD tarafından Ruslara karşı savaşmaları için oluşturulan El-Kaide ve Taliban güçleri, Ruslar gittikten sonra verilen görevleri dışında harekete başlayınca, Batının koalisyon güçlerinin baskısına dayanamadılar. İlk yenilgiden sonra, birkaç gün içerisinde silahlar saklandı, şapkalar değişti, sakallar kesildi ve militanlar halk arasına karışıp yok oldular. Çarpışacak ordu kalmadı, sadece şurda burada gerillalar göz boyamaya devam ettiler.

Ortadoğuda  da olacak budur. IŞİD güçleri de aynen giyisilerini değiştirip halk arasına karışacaklar. Ellerindeki silahlar da Esad karşıtı güçlere ve Peşmelge’ye geçer. Bu suretle Irak ve Suriyedeki planlanan parçalanmaların bir sahnesi daha pekiştirilmiş olur. Irak Kürt devleti IŞİD’ le olan sözde savaşından ötürü, rüştünü ispatlkamış olarak resmiyet kazandırılmış olur. Bu da Büyük Kürdistan projesinin Kuzey ayağına hazırlıktır.

BOP’nin ateşinde yanmak istemeyenler, geç kalmadan yerlerini seçmelidirler. Körle yatan, şaşı kalkar, unutmayalım!

About The Author

0 Comments