Aynur Sümerden M. Soysal hakkinda

aynur sumer
2/19/11

to bana.yaz, k, b, ali, me, ayhan

Turkish
English

Translate message
Turn off for: Turkish
Cok saygi duydugum, Mulkiyenin Anayasa Profesoru, Sayin Hocam Mumtaz Soysal’in “birleselim” cabasi icine girdigini ogrenmis bulunuyorum. Onun kaleme aldigini tahmin ettigim asagidaki ozet, Turkiyenin bugunku durumunu ve 2011 secimleri sonucu nelerin olabilecegini kisaca anlatiyor.

Gelecege donuk umitlerimiz son derece azalmis da olsa, Cumhuriyetci butun kucuk partilerin, DSP ve belki MHP de dahil, boyle bir “guc birligi” icine girmeleri gercekten faydali olabilir diye dusunuyorum. Bilmem, sizler neler dusunursunuz ?

Selamlar,
Aynur

…………………………………………………………..

CUMHURİYETÇİ BİRLİK ÇALIŞMALARI İLE İLGİLİ YAZI

Siyasi iktidar Cumhuriyetin temel niteliklerini ortadan kaldırma, baskıcı ve teslimiyetçi bir yönetimin yasal dayanaklarını oluşturma çabası içindedir. Önümüzdeki genel seçimler siyasi iktidarın ve onun arkasındaki uluslar arası gücün arzusu doğrultusunda gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.Yapılmak istenen meclis salt çoğunluğunu ele geçirerek ,anayasanın kökten değiştirilmesi ile birlikte, başkanlık ve eyalet sistemini uygulamaya sokma doğrultusundadır.Bu girişimin hayata geçişi, ülke kaynaklarının tam sömürüye açılması ve ülkenin de tümüyle dışarıdan yönetilmesi sonucunu verecektir.

Bu amaçların gerçekleştirilebilmesi için; önümüzdeki genel seçimlerin ılımlı ve uyumlu iki partinin işgal ettiği bir TBMM oluşturulması programlanmış, bu kapsamda AKP oylarının kayması muhtemel partiler çeşitli provokasyonlarla zayıflatılmış ve yandaşlığa çekilmiştir.

AKP önümüzdeki seçimlerde tek başına anayasayı değiştirecek meclis çoğunluğunu oluşturma çabası içindedir. Bu gerçekleşmez ise,etnik şovenizmi ön plana çıkaran ayrılıkçı partinin ve ana muhalefet partisi milletvekillerinin bir kısmının desteği ile bunu başarmayı tasarlıyor görünmektedir. İktidar dışındaki partilerin bir bölümünde yaşanmakta olanlar buna kanıt sayılabilir. Ana muhalefet partisinde liberal görüşlülerin ağırlık kazanması da bunun önemli bir göstergesidir.

Dış destekli bu tür çabalar karşısında, ülkesine ve ulusuna karşı sorumluluk duyan siyasi partilerin acil siyasal tavır alma zorunluluğu vardır. Bu oyunu bozmanın tek yolu, cumhuriyete ve ulusun geleceğine sahip çıkmak isteyenlerin güç birliği yapmasıdır. Bu sorumluluğu yerine getirmesi öncelikle beklenen partiler, bugüne kadar gereğini yapmamış, yapmaya da niyetli görünmemektedir. Bu durum, “Kimse yangını söndürmeye çalışmıyorsa, bizde bir çaba harcamayalım.” sonucu çıkarmayı haklı göstermez.

Ulusun kaderine sahip çıkma sorumluluğu tüm siyasi partilerin ve gerçekleri gören kişilerin üzerindedir. Hiç kimse bu tarihi sorumluluktan hiçbir bahane ile kaçamaz. Baskıcı bir sömürü düzeni kırbacını vura vura gelmiştir. Ya bunun tam yerleşmesine göz yumacağız ya da reddedip engelleyeceğiz.

Bağımsız Cumhuriyet Partisi olarak, bu tarihi sorumluluk duygusuyla, yaklaşık iki aydır, hemen hemen tüm siyasi partilerle temasa geçildi. Bu konuda kamuoyu oluşturmanın yolları arandı. Demokrasiye bağlı, Cumhuriyetin temel niteliklerine inanan tüm siyasi partilerle geniş tabanlı bir CUMHURİYETÇİ BİRLİK oluşturma kararlılığındayız. Çalışmalarımız bu yönde sürmektedir.

Şubat ayı içinde sonuçlanmasının yararlı olacağını değerlendirdiğimiz bu çabalara diğer siyasi partilerinde gerekli katkıyı vereceğinin, çalışmaların uyumlu bir eşgüdüm içinde yürütüleceğinin sinyallerini alıyoruz. Her durumda Cumhuriyetçi Birlik Hareketi gerçekleşecek ve en kısa zamanda kamuoyu önüne çıkacaktır. Bu çıkış, ilk aşamada küçük dalgalar gibi görünse de, genel seçimlere kadar dev boyutlara varacağı ve Türk Ulusunun bunu bir kurtuluş reçetesi olarak kucaklayacağına inanıyoruz.

Ana muhalefet partisinin de içinde olması gereken bu hareketin hedefi; tüm ulusalcı, cumhuriyetçi, demokratik güçleri, emekçileri, ezilen ve sömürülenleri bir araya getirmektir.Bu hedefe mutlaka ulaşılacak ve Türk Ulusu için tayin edilmiş olan kötü kaderin önüne geçilecektir.

GENEL BAŞKANIMIZ HABERTÜRK TV DE

Genel Başkanımız Sayın Mümtaz Soysal, 18.02.2011 Cuma günü HABER TÜRK TV de Saat 21.00-23.00 da Didem Aslan Yılmaz’ın sunacağı TÜRKİYENİN NABZI programına katılacaktır.Yüksek yargıdaki son değişikliklerin konu olduğu programda Sayın Ümit Kocasakal ve Sayın Nihat Öner de katılımcıdır.Yüksek yargıdaki son değişikliklerin kamuoyunca doğru algılanmasına, bu programın önemli katkısı olacağı değerlendirilmektedir.

to aynur

Cumhuriyet gazetesinde 16 temmuz. 2010 Sayın Mümtaz Soysal’ın yazdığı sayfada çıkan makalemde kendisini birleşmeye örnek olmaya davet etmiştim. Geç de olsa bu başlangıçtan mutlu olmalıyız. Ümit ederim ki söylediklerini yürürlüğe geçirmesi seçimlerden sonraya kalmaz.
Nedese Türk’ün aklı hep sonradan başına geliyor!
Saygılarımla,
Turgut

to me

Turkish
English

Translate message
Turn off for: Turkish
Turgut Bey,

Her seyden once size bir ozur borcluyum: Gecen yaz, cok istedigim halde sizi Bodrumda arayamadim. Gundoganda Baja Otelde ancak bir hafta kaldik. Kalabalik bir aile topluluguyduk. Sizi aramaya firsat olmadi. Tekrar ozur diliyorum.

Mumtaz hocama cok iyi bir oneride bulunmussunuz. O da bu oneriyi, biraz gec de olsa, eyleme gecirmis bulunuyor. Ben ne yazik ki, son derece pozitif dusunceli biri olmama ragmen, ileriye umit dolu bakamaz oldum. AKP’nin despotik baskilari karsisinda Muhalefetin cok zayif kaldigini, Sivil Toplum Orgutlerinin de, hakli olarak korktuklarini, boylece “laik, Cumhuriyetci kesimin” bir nevi paralize oldugunu dusunuyorum. Ve tabii cok uzuluyorum…

Belki biliyorsunuzdur, Bodrum Yarimada Gazetesi bana ve Metin Bey’e “artik politik yazi basmaya korkuyoruz” diyerek, politik makaleler yayinlamaya son verdi. Durum gercekten cok vahim…

Saygilar sunuyorum,

to aynur

Ben de artık korkudan yazamıyorum. 82 yaiında hapise girmek kolay değil.
Size esenlikler diliyorum.

About The Author

0 Comments