BOP içinde Gazze dramı ve doğal gaz

Cumhuriyet gazetesi, Strateji ilavesi, Sayfa 8 , 09 Şubat 2009

 

Emperyalistlerin öznel görüşü, Condolezza Rice’ın olaylara “Ortadoğu’nun doğuş sancıları” demesiyle vurgulandı. Ortadoğu yaşamının, ABD’nin kuruluşundan binlerce yıl evvelden beri var oluşu hiçe sayıldı. Maddi çıkarları için, Müslümanlıkla Hırıstiyanlık arasına kama sokarak, emperyalistlerin uyguladığı ayrılımcı ölçü, şimdi de Gazze daramını alevlendirdi.

BM, Yogoslavyada ve Azerbeycanda Müslümanların soykırımına seyirci kaldı. 35 yıldır terorist örgütü olarak belirlenen PKK’ya Batı’nın destek verilmesine ses çıkarmıyor. İzrail’in BM kararlarına aldırmadan işgal altındaki yerlerden çıkmamasına ve Filistin’de yeni yerleşimleri kurmasına göz yumuyor. Gazze’nin açık hava hapishanesi olmasına aldırmıyor. Dolayısıyla, Sayın Ban Ki-mun’un son Gazze girişimi, emperyalist çıkarlarına âlet olmuş ve varlık nedenini yetirmiş BM’in aczinin ifadesidir.

 

Geniş anlamda, Arap dünyası içinde abluka’da olan İzrail, kurgulanmış koşullarda hiçbir zaman barışa erişemeyecektir. Genişleme politikasını ve komşuları ile ilişkilerini değiştirip, koşulları lehine çevirmeyi seçmemesi, durumunu zorlaştırmaktadır.

Batıyakasında, Mahmud Abbas yönetimindeki sözde Filistin devleti, yok olma yolundadır(1). Bunun gerçekleşmesi de İzrail’in güvenliğine bir olumluluk getirmez.

Gazze’de insani koşullarda yaşaması gereken 1.5 milyon Flistinlinin, Batı’nın yarattığı terör örgütü sayılan Hamas ile isimlendirilerek, insan oldukları unutturuluyor.

Bunun nedenleri, gündemde olmayan önemli bir konuyla bağdaştırılabilir.

2000 yılında Gazze açıklarında zengin doğal gaz kaynakları bulunmuştu(2). Filistin yetkilileri British Gas (BG) ve ortakları Consolidated Contractors Int. Co.,(CCC) ile, 25 yıl araştırma yapmak için anlaşmıştı. Bulunan gaz’ın %60 BG, %30 CCC, % 10 Filistin tarafından paylaşılacaktı (3). Gaz kaynaklarının %60’ı Gazze kara sularında olduğu belirtilmişti. Gaz bölgeleri GAL-A, GAL-B, GAL-C, MED-Yavne, MED-Ashdod, Or, Nır ve Gazze-açıkları olarak belirlenmişti. 2000 yılında GazzeMarine-1 ve GazzeMarine-2 sondajında BG, verinin 40 Milyar M3 gaz ve yaklaşık 4 trilyon Dolar değer olacağını açıkladı.

Arafatın ölümü ile Filistin’in yetkili varlığı yok olurken, İzrail Gazze ve gaz bölgesi üzerinde etkisini pekiştirdi ve BG ile görüşmeler Tel Aviv’e yöneldi. Ariel Sharon BG ile İzrail’e kuyulardan gaz vermesi için anlaştı(4).

2006’da Gazze’de İzrail karşıtı Hamas seçilince, yetkinin Batıyakası’nın “uyumlu” Abbas hükümetine verilmesi, İzrail kontrolünü garantiledi. BG Mısır’a gaz borusu döşeme anlaşması imzalamak üzereyken, Tony Blair anlaşmaya İzrail leyhine mani oldu(5) .

2007’de İzrail senatosu Filistin’den gaz almaya ve 4 milyarlık karın 1 milyarının Filistnin’e verilmesine karar verdi. Fakat yoğun uğraşılarla, Filistin ile ve bilhassa Hamas yönetimi ile, gelir paylaşılmayacağı ve para yerine başka ürünlerle ödeme yapılacağı kararlaştırıldı. Gaye Arafat zamanında imzalanan anlaşmanın kaldırılmasıydı. Yeni BG anlaşmasına göre gazın İzrail limanı Ashkelon’a, oradan da Ceyhan’a pompalanacak, İzrail kontrolu elinde tutacaktı. Mossad’ın başkanı Meir Dagan, terorizmi kundaklayacağı ve İzrail’in emniyetini tehlikeye sokacağı gerekçesiyle, anlaşmaya mani oldu. BG Tel Aviv’deki ofisini kapayarak  son verdi.

Ateşkes bitmeden evvel, Gazze’ye Dökme Kurşun hareketi için hazırlığa başlanırken (6), İzrail BG ile tekrar temasa geçti, İzrail Elektrik Şirketi, teklif edilen anlaşmanın ana hatlarını onayladı(7).

 

Hamas’ın elindeki Gazze halkı, su, yiyecek, yakıt ve sıhhi bakım gibi temel hizmetlerden yoksun, denizini bile kullanamayan bir açık hava hapisanesindedir. Zaten yetersiz olan alt yapı, devamlı tahrip edilmektedir.

Halbuki sadece doğal gaz kaynakları bile, 1.5 milyon Gaze halkının kalkınmasında yeterli olabilir. Şayet, ABD/Barak Obama yönetimi ve BM barış getirmek istiyorlarsa, oyalamayı bırakarak:

Batıyakası ve kukla hükümeti ile, Gazze’yi birleştirmekten vaz geçmeli,

Gazze sorunlarını kendi içinde çözmeli,

Gazze’den ambargoyu kaldırmalı, deniz ve hava sahasını kullanıma açmalı,

Doğal gaz kaynaklarını kullanma haklarını sağlamalıdırlar.

 

İzrail’in barışa kavuşması, ne Gazze’nin ve halkının yok olması, ne de Batıyakasının tamamen İzrai’le geçmesiyle olabilir. Yegane barış, Gazze’de saygın bir Filistin devletinin kurulması ve eski yaraların sarılmaya başlanması ile olumlu yola girecektir.

BOP’ne aykırı olduğu da bilinen bu önerimin gerçekleşmemesi, bildirisiz başlamış olan 3.Dünya savaşının yayılmasına neden olacaktır.

Batı, keskin sirkenin, kabını deleceğini unutuyor!

 

(1) Strateji eki, 26 Ocak 2009, Gazze emperyalistlerin tuzağı mı? isimli yazım.

(2) War and natural gas: 8 Ocak 2009 Israili invesion and Gazza offsore gas fields, Michel Chossudovsky, (3)Haaretz gazetesi, 21 Ekim 2007, (4)The Independent 19 Ağustos 2003, (5)Times, 23 Mayıs 2007, (6)E-Globes, İsrail iş dünyası, 23 Haziran 2008, (7)Globes, 13 Kasım 2008.

 

 

  1. Ali Turgut (Turgut A. Karabekir) Y.M., AIA

turgutk@gmail.com

 

 

About The Author

0 Comments