Muğla valiliğine açık mektup

 

Sayın Valimiz M. Temel Koçaklar:

Bodrum’un en hayatî konusunun beyazlığı korumak olduğunu yerel yönetimlerin dikkatine getirmekte olduğunuz için, size sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Yabancılar bile onları uyarıdığı halde, Bodrum yöresi yetkililerinin yıllardır bu konuda duygusuz davranmalarına karşı, sizin konuya lâyik olduğu değeri vermeniz, ve Bodrum’u diğer birçok illerin âkibetine uğramaktan kurtarmaya çalışmanız, unutulmayacak bir katkıdır.

Bu konuda yarımadamızın yöneticilerini, 02 Kasım 01, 22 Ocak 02, 07 Şubat 05, 12 Eylül 05, 22 Eylül 05, 07 Kasım 05, tarihlerinde yayınlanan yazılarımla duygululuğa davet etmiştim. Bu uyarılarıma hiçbir yanıt almadım. Konu üzerinde de hiçbir girişimde bulunmadılar. Bütün yarımadada rengarenk yapılar, kaşlı gözlü pencereler, yapılmakta devam etti. Belediyelerin burunlarının dibinde yasalara aykırı renklerde yapılar belirdi.

Besiad toplantılarında bu konuda davetli olan Belediye başkanlarımızı uyardığımda – Elimizden geleni yapıyoruz, veya –Her şey de beyaz olursa monotonluktan kurtulamayız, gibi laflar bile söylendi. Kimisi de -Ceza yazdık değişecek, dediler fakat hiçbir zaman değişmedi, bütün yapılanlar hâlâ duruyor.

Sizin dışarıdan gelip, onların göremediği gerçeği görerek, Bodrum’un kendine mahsus karekterini muhafaza etmek yolunda yaptığınız girişimler, bizi mutlu ediyor.

Bodrum’un karekterini korumak için dikkate alınması gereken diğer bazı husuların başında da, yarımadada oluşmuş olan eski merkez(lerin), şahsiyetini kaybetmemesi, BODRUM görünüş ve (özelliklerini) muhafaza etmesi olmalıdır. Yeni gelişen kısımların, örneğin ticaret merkezlerinin, eskinin kopyası olması beklenemez. Fakat eski merkez(ler) bir Nişantaşı, veya Mahmutpaşa görünümü alırsa, Bodrum Bodrum’luktan çıkar. Diğer bütün yerlişimlerin eşi olur, ve dolayısıyla bütün çekiciliğini kaybeder.

Tepelerde, herkezin yapılaşmadan kaçarak yörede yaşamayı seçtikleri köy hayatı içerisinde, bir tek ev arsası üzerine, dört katlı, sekiz daireli, apartıman yapılmasına müsade edilmesi gibi tutumlar affedilmemelidir. Meyilli arziler üzerinde gelişen yeni sitelerde kat sayısı suiistimal edilmekte, ve depo amacıyla kullanılabilecek yerler, alenen daire olarak satılmaktadır. Yasal olmayan bu uygulamalara nasıl su, elektrik, kanalizasyon ve hatta iskan müsadesi verilmektedir? Yol yapılmaktadır? İskanı olmayan konutların satışı neden yapılabiliyor?

Diğer dikkat edilecek bir husus da damlar üzerinde güneş enerjisi aparatlarıdır. Bu yüzden Atina’nın birçok yerinin görünümü mahvolmuş idi. Bizim de çok dikkatli olmamız, bir yazımda belirttiğim perdeleme konmadan, ve yükseklik kısıtlamaları uygulanmadan, yapılmalarına müsade etmememiz gerekir.

Yapılaşmanın önüne geçilemez. Ancak, yamaçlarımızın beton yığını haline gelmemesi için evlerin arasında bırakılması gereken mesafe arttırılmalıdır.

Sayın Valimiz, son beş yıldır karşılaştığım duygusuzlıuktan sonra sizin katkılarınızı, gökten inen bir hediye olarak karşılıyor, gayretlerinizin devamlı olmasını diliyorum.

İşin hayret verici tarafı şudur ki, bütün yazılanlardan sonra, Valilikten aldıkları emirleri fırsat bilerek, yasaları uygulamak, hiç değilse beyazlığı gerçekleştirmek konusunda, yerel yetkililerin reaksiyonları, sessizliğe yakındır. Kendilerinden emirlerinizi kesinlikle uygulayacaklarına dair bir girişim, henüz görmüş değiliz. Onların bazılarından duymakta olduğumuz, -Biz de uyarıyorduk lafı, tatminkar değildir, gene, aldatmacadan ibarettir.

Yurdumuzda sorun, yasaların olmaması değil, yasaların uygulanmamasıdır. Girişiminizin uygulama safhasına da geçmesini, bütün kalbimizle arzu ediyoruz.

Yetkililerin bu uygulamayı yaptıklarını ve düzeltmelerin gerçekleştiğini de, yerleri belirtilmiş olarak, basında okumak istiyoruz.

Verdiğiniz emirlerin sonuçlara ulaşarak, gerçekleşmiş olduğunu görmek istiyoruz.

Sonsuz şükran ve teşekkürlerimle.

Turgut A. Karabekir, Y. Mimar

 

About The Author

0 Comments