Yapılaşmadan doğacak sorunlar

Geçen birkaç yazımda yarımadamızdaki yapılaşma patlaması üzerinde yorumlarda bulunmuştum. Bu bilgiler çerçevesinde, Bodrum’da yapılaşmanın daha uzun zaman imâra açılan her yerde devam edeceğini de varsaymıştım.

Yatay büyümeden ötürü meydana çıkan en önemli sorunların başında, mevcut yolların ve alt yapının yetersiz kalması gelir. Borum’da beklenen büyümeden ötürü, zaten sıkıntısını çekmekte olduğumuz iletişim zorluğu, daha da fazlaşacaktır. Hernekadar Bodrum Yalıkavak, Torba Yalıkavak, yollarının bir kısmı gelecek sezona kadar genişletilmiş olacaksa da, bunların yeterli olacağı söyelenemez.

Yakın gelecekte, Bodrum Yalıkavak ve Torba Yalıkavak yolları arasında, en az iki yereden, kuzey-güney, bağlantı yolları yapılması, tarfiğin gittikçe yoğunlaştığı, her iki doğu-batı ana yollarına, rahatlık getirebilir. Hâlen, Konacık-Gebe Kilise, Konacık-Girel Kalesi, Ortakent-Yukarı Gölköy, Dağbelen-Yukarı Gölköy, Yakaköy-Geriş arasında, bağlantı yollarının arazi vasıtaları geçebilecek şekilde var olduğunu duymaktayım. Bu yolların onarılmasının çok büyük yatırımlar gerektirmeyeceğini sanıyorum. Bağlantı yollarının aynı zamanda da bir felaket esnasnasında alternatif yol olarak çok faydalı olabileceğini de nazara alırsak, biraz da fedakarlıkta bulunmak yerinde olur.

Eninde sonunda yapılacak olan bağlantı yollarının, dere yataklarında olmamasına da ayrıca önem verilmesini tekrar hatırlatmak yerinde olur. Bugün hâlâ anlaşılmamış ve gerçekleşmemiş olmasına rağmen, yakın bir gelecekte sellerin dağlarda oluştuğu ve kentlere girmeden havuzlanması gerektiği kabul edilecek ve barajcıklar yapılacaktır. O zaman da, -yolların yerini değiştirmek lazım, bahanesiyle gene askıya almak durumunu yaratmamamız gerekir.

Bağlantı yolları bir an evvel kullanılır hale getirilmelidir.

Bodrum ve benzeri eski şehir merkezlerinde, yoğunlaşan trafiğin rahatlaması için, geniş yollar açmak söz konusu bile olamaz. Antik kentler ne bahasına olursa olsun, eski özeliklerini korumaya mecburdurlar. Bu mıntıkalarda hal çaresi park etme yasaklarını uygulamaktır.

Ancak dış yollarda, yarımadamızın nufusunun günden güne artmasına, yapılaşmanın gittikçe çoğalmasına karşı yöntemler almaya mecburuz. Bu planlamayı yapmadığımız takdirde, çok yakın zamanda büyük sıkıntılar yaşanmaya başlayacaktır.

Bağlantı yollarına ilaveten, bir hal çaresi olarak, Çevre yoluna alternatif bir ana yol planlanması da yapılmalıdır.

Mevcut yoldan daha süratli olabilecek, ikinci bir yolun yegane güzergahı, şimdiki yolun kuzeyinden, Mümtaz Ataman Caddesi kavşağından başlayarak, yamaçlardan geçen, hiç değilse Ortakent-Dağbelen kavşağına kadar uzanan,  bir yol olabilir. Ancak şayet böyle bir planlama yapılırsa, bu yolun yamaçlarımızı yaralayıp, bozmayacak şekilde yerleştirilmesi üzerinde dikkatle durulmalıdır.

İkininci bir yol yerine yegane başka seçenek ise, bu yıl çok güzel bir şekilde onarılmış olan mevcut çevreyolunun, kavşaklarındaki sola ve sağa dönüşlerin, ana yolu tıkamaması için  biraz değiştirilerek, daha rahat işlemesini sağlamaktır.

Bu sorun özellikle Torba kavşağından, Bitez kavşağına kadar olan her kavşakta, değişik derecelerde, yaşanmaktadır. Buralarda yavaşlama ve sola, bazılarında da sağa, dönüş şeritlerine gerek vardır. Dört yıldır tekrarlamakta olduğum bu önlemler alındığında, mevcut yolun kullanılımında en az yüzde elli bir rahatlama olacaktır.

Yarımadamızın beklenen yapılaşma patlamasına hazır olmak için, uzun vâdede de yeterli olacak, bir yol planlaması yapılması, bugünden yüzleşmemiz gereken bir sorundur.

About The Author

0 Comments