Bal damlası

 

Balı sevmeyene pek az rastlanır, ben ise bayılırım. Daha küçükken arı yetiştirdim ve onların çalışkanlığına, düzenliliklerine, bir arada çalışma, işi paylaşabilme terbiyelerine hayran kaldım. Herbiri benim sevgili kızım oldu, bana verdikleri balı da seve seve yedim.

Geçenlerde “Başkan Mazlum Ağan, ağazından bal damlayarak kurduğu cümlelerinde Bodrum’un geleceğini parlak bir ışıkla müjdeledi” diyen bir haber çıktı. Balı çok sevdiğim için bu toplantıda bulunmamış olduğuma çok üzüldüm. Nedeni de bu devirde hâlâ iletişim zorluğu olmasıdır, kusura bakmayın. Aynı zamanda da doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar dendiği de aklıma galmedi değil.

Şimdi şu bal damlalarına bir göz atalım:

Otogar’ın Torba kavşağında belirlenecek bir yere taşınmasında prensip anlaşmasına varılmış, kesin karar Temmuz ayı sonlarında verilecekmiş.

Senayi sitesinin Torba kavşağında biryere taşınması hedefleniyormuş, kurul üyeleri ile prensip anlaşmasına varılmış.

Şehir içinde bulunan Kademe’nin de Torba çevresinde mevkilenmesi hedefleniyormuş.

Hal binasının da şehir dışına çıkması için de prensip anlaşmasına varılmış, amma son karar kurulunmuş.

Artık asfaltlama sıkıntısı kalmamış, planlamaları çerçevesinde yakın zamanda tamamlanacakmış.

Elektrik sıkıntısı Belediyenin sorunu değilmiş, amma özerlerine düşen birşey varsa yaparlarmış. Bodrum’un yazın nufusu on kart arttığı düşünülmüş ve bu yönde çalışma yapılmış olsa imiş, sorun yaşanmayacakmış.

Belediyenin çekek yerleri hakkında da bir sorunları yokmuş. İstendiğinde ruhsat veriliyormuş.

Gemi yanaşma iskelesinin yeri bir yıl evvel onaylanmış, ancak ihale geçtiğimiz günlerde gerçekleşmiş.

Spor salonu inşaatı devam etmekteymiş, alt katın nasıl kullanılacağına henüz karar verilmemiş.

Bodrum merkezde geçen yıllara nazaran su sorunu yaşanmıyormuş, bunun için de geçmişteki belediye başkanlarına teşekkür edilmesi gerekiyormuş.

Jeotermal konusunda tekikler devam etmekteymiş, önimüzdeki aylarda bu konuda bir mesafe alınması ümit edilmekteymiş.

Arıtma konusunda önceki hükümet döneminde kredi desteği için söz alınmış, amma yeni hükümette sabık Turüzm bakanı kendi işleri olmadığı bahanesiyle onayı iptal etmiş, arıtma tesislerini her belediye kendisi yapsın demiş ve projeyi durdurmuş.

Bodrum belediyesi hükümetten destek de paylarını da alamıyorlarmış.

Katı atık konusunda, çevre düzeni planı mahkemede olduğundan, yâni arıtma tesislerinin yeri belirlenemediğinden, ihaleyi alan firmanın hiçbirşey yapmasına imkân yokmuş.

Belediyeler birliği toplantılarını yapıyor kararlar alıyormuş. Ancak kararların uygulanması, bürokratik işlemler, ayrı siyasi fikirler nedeniyle yapılamıyormuş. Büyük şehir belediye sistemi uygulanmalıymış.

Aman vallahi iyiki bu toplantıya gitmemişim, belki pişmiş aşa su katardım. Baksanıza bütün sorunlar bal damlalrı gibi tatlı tatlı hal olmuş. Gelenler bilgilendirilmiş, geleceğimiz hakkında aydınlatılmış. Bana böyle bir ortamda laf düşmezdi doğrusu. Ben haddimi bilirim, bukadar olumlu bir durumda kalkıp da tenkid edecek, şu eksik, bu eksik diyecek değilim ya. Geleceğimiz nekadar parlakmış da haberimiz yok.

Amma bir sorum var, acaba bu toplantıda Bodrum’u seven kimse yokmuydu?

Yandı gülüm, keten helvam.

 

About The Author

0 Comments