Çirkinliklerimiz

 

Postahanenin yanında, Bodrum’un göbeğinde, turistlerin en çok dolaştığı yerde, askerlik şubesi bulunmaktadır. Etrafı korumaya alınmış olan bu binanın parmaklıklarının üzerinde “girmek yasaktır” yazar. Kapalı olan bahçe kapısında da elindeki silahı ateşe hazır vaziyette bir nöbetçi bekler. Bu devirde böyle bir durumun anlamını bilen varsa duymak isterim.

Bu bina halka hizmet verecekse neden üzerinde girmek yasaktır yazar?

Burada bekleyen silahı hazır nöbetçi neyi korumaktadır?

Bu olumsuz ve ilkel görüntünün kime ne faydası vardır?

İnsanların yarı çıplak, tatil havasında dolaştığı bir yerde bu çelişkiye ne luzum var?

Askeri diktatörlük ile idare edilen ülkelerde kullanılan bu tür esir kampı havasını yaratmak bize yakışırmı?

Bu durumu uygarlaştırmak için de mi AB yi bekleyeceğiz?

Eğer bu binada top tüfek ile korunacak birşey varsa zaten şehrin göbeğinde olmaması gerekir. Konacığa Jandarmanın yanına taşısınlar da kurtulalım.

Belediyeden ve Turizm bakanlığı temsilcisinden bu çirkin ve gereksiz görünümü değiştirmeleri için  girişimde bulunmalarını rica ve talep ediyoruz.

 

Bodruma girildiğinde göze batan, ve birçok kişinin kınadığı bir görünüm daha, hapishanedir. Vaktiyle Bodrum küçücük bir yer iken kenarda olan bu tesis şimdi şehrin ortasında kalmış sayılır. Ve bilhassa yanından otobüs içinde yüksekte oturarak geçenlere, kente ilk girişte, tatsız bir görünüm sağlamaktadır.

Turist emniyet, huzur ve itimat görüntüsü olan bir ortamdan hoşlanırken böyle bir tesisin artık şehrin içinde olması herhalde arzu edilen birşey olamaz. Bu gibi tesisler genellikle şehir dışında veya yüksek duvarlar arkasında bulunur, herkezin gözü altında değil.

Hapishanenin Konacıktaki Jandarma tesisinin yanında olmasını doğal bir yöntem olarak görmekteyim. Bu değişikliğin de yapılabileceğini ümit ediyorum.

Boşalan hapishane tesisi yerine de halka hizmet veren dairelerden birtanesinin nakli en mantıklı bir yol olarak belirmekte. Halka servis veren resmi tesislerin bu devirde otopark yerlerinin olması gerektiğini kabul etmemizin zamanı da gelmiştir. Bu nedenle de bahçesi olan bu tesis değiştirilerek birçok benzeri maksatlarla kullanılmaya çok müsaittir.

 

Göze batan diğer çirkin bir tesis de Pazar yeri binasıdır. Hernekadar yeri halka kolaylık sağlamaktaysa da, görünüşü bir felaket olan bu mahal nasıl oluyorda Mimarlar odasının, Belediyenin, halkımızın umursamadığı bir çirkinlik olarak, turistlerin en işlek olduğu bir yerde, en zevksiz bir şekilde durabiliyor? Yapılırken Mimarlar odası neredeydi?

Bu bina gayet kolaylıkla bir yüz geçirilerek kabul edilecek bir duruma getirilebilir.

Bodrum namını koruyabilmek için eski karekterini koruyan, sempatik ve doğal bir yer olarak kalmak zorundadır. Bu gibi yapılar Bodrumu adî bir görünüme boğar ve yokolmasına neden olur.

İnsanoğlu kendi pislik ve çirkinliğine kolaylıkla alışan ve kabullenebilen bir yaratıktır. Buna kapılmamak için de etrafa yabancı gözüyle, uygarlıkla bakabilmek gerekir.

Belediyeden Pazar yeri binasının sokaklardan görülen cephelerine Bodruma yakışır bir yüz geçirmelerini, Bodrumu bu çirkinlikten kurtarmalarını rica ve talep ediyoruz.

Bütün alâkalıların, ve halkımızın uyanmasını, etraflarına bir yabancı gözüyle bakmalarını bekliyoruz.

Etrafımıza kentimizi güzelleştirmek arzusu ile bakalım, ve gereken onarımları yapalım.

 

 

About The Author

0 Comments