Yerinizi belirleyin

 

 

Yarımada gazetesinin 16 Ağustos sayısında ‘Bodrumda  GÜRÜLTÜ’ konusu yansımaları devam etmekte. Bu konuda ayni sayıda üç ayrı yazı yayınlandı. Bodrum  sakinlerinden Sayın Hüseyin Karakaş, Ali İhsan Yücel ve ben bu sorunumumuzu dile getirip yetkilileri uyarmaya, uyandırmaya çalışıtık. Bu arda da, bilgisizlikleri ve belki de şahsi çıkarları nedeniyle olumsuz yazı yazan bazı kişiler uyarılmış oldular. Halkın ızdırabını dile getiren yazıların çıkmış olması, halkımızın sesidir, müşterek sıkıntılarımızın feryadıdır. Birliğimizin göstergesidir.

Bu vatandaşın sesi, ya Belediyemizin sesi nerede? İşe karışmadan fırtına geçsin diye mi bekliyorlar? Bu iki vatandaşmızın feryadı Bodrumluların uyanmaya başladığının en açık bir isbatıdır. Yetkililerin artık halkımızın hesap sormayı öğrenmeye başladığının bilincinde olması gerekir.

Bazı gazetelerde çıkan yazıları esef ve hayretle karşılamaktayız. Bu şahısların Bodrum hakkında ne bildiğini bilmiyorum amma görülüyorki Bodrum’luların kimler olduğundan ve Bodrumda yaşamın ne olduğundan haberleri yok. Sayın Yücel tutumlu olarak 26 bin Bodrum’luyu örnek olarak gösterirken, yılın büyük bir kısmını Bodrumda geçiren bizleri hesaba katmamaktadır. Bunlarla beraber Bodrumlu, Bodrumu tanıyan ve yaşamını seven 50 bin kişilik çok değişik bir kültürel yapıya sahip toplumdur. Bu toplumum büyük bir kısmı söz konusu olan diskoların nerede olduklarını bile bilmezler, o yaşam onları ilgilendirmez. Bodrumun aslı olan bu toplumu bir kalemde silerek ‘beyenmiyorlarsa başka yere gitsinler’ demek saygısızlığın, düşüncesizliğin, gerçeklerden uzak olmanın, tek taraflı, acı ve çirkin bir yaygarasıdır.

Şimdiye kadar gürültüden şikayet eden hiçkimsenin, bu rahatsızlığı yaratan yerlerin kapatılmasını istediğini duymadım. Bütün arzu edilen bu seslerin bir bilgi ve saygı çerçevesinde kontrol edilmesidir. Bu da imkan dahilindededir. Farkındaysanız dünyanın en büyük açık hava diskolarından biri olan Halikarnas’tan artık kimse şikayet etmiyor. Bunun nedeni onların bilirkişi getirerek sistemlerini rahatsızlık vermeyecek bir hale getirmiş olmalarıdır. Bunun aksine Torbada bir tatil köyü bu yıla kadar kimseyi rahatsız etmezken, yeni yapılan onarımlar arasında oturumlar istikametine dönük bir sahne inşa etmiş, ve bütün torba halkını kabusa boğmaya başlamıştır. Bu yeni yapının bu şekilde yapılmasına da Belediye bigâne kalmıştır.

Heşeyin bir çaresi olduğu gibi, en basitinden, deniz kenarında olan oluşumların seslerini karaya değil denize doğru yöneltmeleri, eğer mahalle arasında iseler kapalı yerde yapmaları gerekir. Hava alanının şehir içerisinde olduğu Washington’da saat 22:30 dan sonra uçakların çalışması yasaktır. Medeniyet, medeni şartların uygulanmasını gerektirir. Orman kanunu ormanda geçerlidir. Biz ormanda yaşamıyoruz. Biz Bodrum’da yaşıyoruz. Burası herşeyden evvel bir oturum merkezidir, öyle başlamıştır ve öyle devam edecektir. Burası bir disko şehri olarak kurulmamıştır, burası sadece diskolarda eğlenenler tarafından kurulmamıştır, burası normal bir hayat yaşamış ve yaşamak azminde olan normal insanlar tarafından kullanılan ve kullanılacak olan bir kenttir. Bunu ihlâl edenler eninde sonunda burada barınamazlar.

He fırsatta medyada baş köşeyi işgal eden, dedikodu sayfalarını dolduran, paparazinin körüklediği, sayısı kısıtlı bir gurubun, yaşamak istedikleri sunî hayata bizim karışmaya hakkımız olmadığı gibi, onların da bizim arka bahçemize gelerek, bizi yerimizden, yurdumuzdan, huzurumuzdan, etnmeye hakları olamaz ve olmayacaktır. Biz buradayız ve burada kalacağız, onlar başka yere gitsinler.

Bu bizim sesimiz. Şimdi Belediyemiz yetkililerinin bizimle beraber olup olmadıklarını duymak istiyoruz. Onların sorumluluklarını başkalarına aktarmalarını da yutacak değiliz. Belediye Başkanımız, ekibiyle beraber, bu kentin bütün yetkililerinin, bizim seçtiğimiz, koordinatörüdür. Kendilerinden vazifelerini yapmalarını ve bizim kendimizi korumaya çalıştığımız gibi, bizi korumalarını bekliyoruz. Bunu yapar görünmelerini değil, yaptıklarını açıkça halka duyurmalarını, hangi tarafta olduklarını belirtmelerini bekliyoruz. Sabrımız tükenmiştir. Sayın Başkan ya bizle beraberdir yada değildir. Nerede yer aldıklarını beli etmeleri medeni sorumluluklarıdır, vazifeleridir.

Oturma alanlarına yakın, gürültüye hassas bölgelerde, saat 24.00 ile 07.00 arasında müzik yayını yapılmamasının, ve açık havada yayın yapıldığı saatlerde  75 desibelden fazla kuvvet kullanılmamasının, bir an evvel gerçekleştirilmesini talep ederiz.

 

 

 

 

About The Author

0 Comments